Tarih 3 Ocak 2020 saat 05’i gösteriyordu. Dünya haber ajanslarına düşen bir haber dünyayı sarstı. İran’ın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Örgütü Başkan Yardımcısı Abu Mehdi el-Mühendis ve beraberlerindeki heyetten 7 kişi ABD’nin füze saldırısı sonucu öldürüldüler. Bu haber ABD’nin 2 gün önce Bağdat Büyükelçiliği’ne yapılan saldırıya karşı bir misilleme ve İran’a karşı gösterdiği bir sert tepki olduğu şüphesizdir. Kasım Süleymani 2003 sonrası Irak’ta her taşın altından çıkan bir isim. İran-Irak arasında ana stratejiyi çizen planlayan ve uygulan bir beyin idi. Haşidi Şabi’nin Başkan yardımcısı Abu Mehdi el-Mühendis ise, Süleymani kadar zeki bir komutan Irak’ı çok iyi analiz yapan ve sahada varlık gösteren bir komutan idi.
ABD’nin bölgede ne yaptığını çok iyi biliyor. Ancak, Irak’ı işgal etmesi, Suriye ve İran’a karşı sinsi politikaları ileri de Türkiye’ye karşı da gerçek tutumu ve kirli oyunu ortaya çıkar. Bu bağlamda Türkiye ABD ile ilişkilerinde çok akıllı bir tutum göstermesi gerekiyor ki, Ortadoğu’daki dengelerin bozulması Türkiye’ye de sıçramasın. Batılı ve emperyalist güçler Türkiye’ye ve AKP iktidarına karşı tavrı hiçte görüldüğü gibi değil. Kin ve nefret dolu bakışları, PKK’ye PYD terör örgütlerine verdikleri destekten ve Türkiye’nin “Barış Koridoru” na karşı tutumu da ortadır. Bölgede bir Kürt devletinin kurulması ve Ortadoğun’un yeniden şekillenmesi, Körfez ülkelerinin yer altı zenginliklerini kontrol altına alınmasını benimseyen ve planlayan gölge güçler dünyaya yeni düzen vermeye çalışmaktadırlar…
Dün Usame Bin Ladin’i, Abu Masap el-Zerkavi’ni, Abu Bekir el-Bağdadi’yi bugün Kasım Süleymani’yi ve Abu Mehdi el-Mühendis’i öldüren ABD ve gölge güçler, yarın 3. Dünya savaşını fitillenmesi yolunda atacakları adımlar şimdiden var hükmündedir…
Irak’taki son gelişmeler ışığında Irak Türkmenleri de her zaman olduğu gibi tedirgin bir ortamda yaşamaktadırlar. Siyasetçiler ABD’nin Irak’tan acilen çekilmesini istiyorlar. Endişelerinde çok haklı olmalıdırlar ki, bölgede istikrar ve barışın sağlanmasını doğal hakları olarak dile getiriyorlar.