Hollanda bize değil, biz Hollanda’ya uyum sağlamalıyız
Deventer Gök Sancak Kültür ve Eğitim Merkezi’nden “Türk Tarihi ve Avrupa Türklüğü” semineri. Semineri veren Hollanda Türk Federasyon Genel Başkanı Murat Gedik, Türk tarihini ele alarak Avrupa Türklüğünün bu tarihin bir parçası olduğunu söyledi. “Avrupa Türklüğü artık buralarda kalıcılığı kabul etmeli ve yaşamış olduğu toplumda tam yer edinmelidir.”diyen Gedik, bunu da yapabilmek için Hollanda’nın dili, tarihi, kültürü, örf ve adetlerinin iyi bilinmesi ve bunların kabullenilmesinin şart olduğunu söyledi.
Murat Gedik: ”Biz Türkler, tarihimizle hep övünüyoruz. Çoğu konularda olduğu gibi tarihe de duygusal yaklaşıyoruz. Oysa tarih övünmek için değil, geleceğe ışık olarak görülmeli. Bir de tarih deyince aklımıza sırf Türk tarihi gelmekte, bu anlayışın sınırları yıkılmalı ve artık kalıcı olduğumuz ülkenin de tarihine eğilmemiz gerekmektedir. Çünkü Hollanda’nın geleceğine katkı sağlayabilmek ve bizim olan bu toplumu iyi okuyabilmek için bu çok önemlidir. Buraların geçmişine ilgi göstermezsek, olup bitenleri de kavrayamayız. Hollanda bize değil, biz Hollanda’ya uyum sağlamalıyız. İkinci Dünya Savaşı’nda bu ülke çok acılar çekti. Bu ülke faşizm – nazizim gibi bir insanlık dışı kavramla ezildi ve sırf dinleri, tenleri, kültürleri başka diye başta yahudiler olmak üzere milyonlarca insan gaz odalarında katledildi. Her yer bombalandı, açlık ve sefalet yaşandı. Bu yaşanılanlar unutulmamalı ve zaman zaman gündeme taşınmalıdır. İnsanlık sapık ideolojiler adına zulümler gördü ve halen görmeye devam ediyor. Yaşamış olduğumuz coğrafyaya baktığımızda bu sapık yaklaşımların başında faşizm, nazizm ve komünizm gelmekte. Maalesef bunlara bir yenisi daha eklendi ve toplumumuz fundamentalizm ile tanışmış oldu, bu yeni değildir ama son senelerde tavan yaptı. Sonuç, başta Irak ve Suriye olmak üzere yapılan katliamlar, tecavüzler, göçler ve terör saldırıları ortada. Biz Avrupa Türkleri olarak kendi tarihimizi anlatırken bu konulara da girmemiz lazım. Hollanda’nın tarihi de artık bizim tarihimizdir. Gençliğimize zarar verebilecek her türlü unsurlara da böylece dikkat çekmiş olacağız.” Seminer soru – cevap bölümünün ardından son buldu.