Abdülaziz Semin Bayatlı’nın Nesimi Kitabı
Şemsettin Küzeci
“Nesimi” nin doğumu ve vefatı ile ilgili farklı farklı görüşler yazan araştırmacılar ve yazarlar, bugüne kadar bir neticeye varmadıkları ta gerçeğin kendisidir. Kimleri Azerbaycan’da doğdu kimi de Bağdat yakınlarında “Nesim” köyünde doğduğu iddia ediliyor. Ama bir gerçek var ki, o da nesimi Türk dünyasının büyük şairidir. Irak’ta Azerbaycan’da bir zamanlar Büyük Azerbaycan’ın toprakları içerisinde idi. Buda bize yeterlidir…!
Elimizdeki bu kitap Kerküklü Araştırmacı yazar Abdülaziz Semin Beyatlı’nın 1996 yılında hazırladığı ve Irak Tanıtma ve Kültür Bakanlığı Türkmen Kültür Müdürlüğünün 142 no’lu yayını olarak Bağdat’ta 1996 yılında basılmıştır. Kitap Nesimi’nin hayatı, şiirlerinden örnekler ve bazı gazellerinin açıklaması yer almaktadır. Yazar, Kitabın başında “Nesimi hakkında düşüncelerini şöyle açıklıyor: “Nesimi, Iraklı bir Türkmen şairidir. Zamanında adı ve şöhreti Arap, Türk ve acem ülkelerinde yayılıp geniş hak kitlelerinin saygı ve sevgisini kazanmış, ünlü bir şairdir. Nesimi’nin gerçek adı henüz kesinlikle belli olmamıştır. Onun “İmadeddin, Ömer, Ali ve Musliheddin” olduğunu söyleneler var ise, ama hiç biri güvenilir bir kaynağa veya kandırıcı bir delile dayanmamaktadırlar. “Nesimi sözcüğü ise, şairin şiirlerinde kullandığı “mahlası” dır. Bu mahlas şaire ad olmuş ve git gide onun asıl adını unutturmuştur.
Şairimiz kimi eski eserlerde “Seyid Nesimi veya Şeyh Nesimi” gibi lakaplarla anılmış ise de bizce bu lakaplar Nesimi’ye şöhreti yayıldıktan sonra kendi müritleri tarafından verilmiştir. Devamı kitabın sayfa 5 ile 10 arasında okuyabilirsiniz.!
Bu kitapta Araştırmacı yazar Bayatlı, Nesimi’nin 14 şiirini ele alıp inceledikten sonra analiz yaprak, önce anlaşılmayan sözcükleri çıkarmış ve anlamlandırmıştır. Daha sonra da açıklamalarını kendi üslubuyla anlatmıştır.
Biz burada Bayatlı tarafından ela alınan Nesimi’nin sözcükleri ve açıklamalarıyla bir gazelini göstereceğiz:
Merhabâ hoş geldin ey rûh-i revânım merhabâ
Ey şeker-leb yâr-ı şirîn lâ-mekânım merhabâ
Çün lebin câm-ı Cem oldu nefha-i Rühu’l-Kudüs
Ey cemilim ey cemâlim bahr u kânım merhabâ
Gönlüme hîç senden özge nesne lâyık görmedim
Sûretim aklım ukûlüm cism ü cânım merhabâ
Ey melek sûretli dil-ber cân fedâdır yoluna
Çün dedin lahmike lahmi kana kanım merhabâ
Geldi yârım nâs ile sordu Nesîmî neçesin
Merhabâ hoş geldin ey rûh-i revânım merhabâ
Sözcükler:
Ruhu revan: Akıcı ruh, can
Leb: Dudak
Dilber: Gönül, alıcı, güzel
Zıban: Dil, söz
Şirin Zıban: Hoş sözlü, sözü tatlı
Merhaba: Hoş geldin
Açıklama:
- Hoş Geldin, ey su gibi akıp giden canım. Hoş geldin ey şirin sözlü, şeker dudaklı canım.
- Dudağın: cemin camı ve “ruhul kudus” in üfürüklü olduğu için, hoş geldin ey benim güzelim, güzelliğinta kendisi olanım, denizim, kaynağım hoş geldin.
- ey melek çehreli güzel: senin uğruna canım kurbandır. Ey eti etimden, kanı kanımdan olanım hoş geldin.
- senden başkasını yar tutmaya layık görmedim, yüzün, benim aklımdır, umudumdur, tenim ve canımdır… Hoş geldin
- Sevgilim yanıma geldi. Naz ile (Nesimi nasılsın?) diye sordu, ben de: Hoş geldin ey akıcı ve canlı sevgilim (diye cevap verdim).