İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD ile İran arasındaki nükleer anlaşmanın sonuca ulaşmaması için Rusya’nın “maksimum çaba gösterdiğini”, ABD tarafından öldürülen Kasım Süleymani’nin de bu amaçla Moskova’ya davet edildiğini iddia etti.
Londra’dan Farsça yayın yapan Iran International, İranlı gazeteci Said Lilaz ile mart ayında yapılan ancak yayınlanmayan röportajın ses kaydını yayınladı. İran Dışişleri Bakanlığı da ses kaydını doğruladı.
Rusya’nın nükleer anlaşmanın sonuca ulaşacağını düşünmediğini ve anlaşmanın imzalanacağını gördüğünde de engel çıkardığını ileri süren Zarif, “Nükleer anlaşma imzalandığında Rusya’nın Dışişleri Bakanı fotoğrafta yoktu. Rusya, nükleer anlaşmanın sonuca ulaşmaması için maksimum çaba gösterdi. Ruslar nükleer anlaşmanın neticeye ulaşacağını düşünmüyordu. Baktılar ki netice alınıyor bizim elimizi zayıflatan öneriler gündeme getirmeye başladılar.” ifadelerini kullandı
Zarif, nükleer anlaşmanın imzalandığı tarihten uygulamaya geçtiği tarihe kadar meydana gelen bazı olayların bu süreci baltalamayı amaçladığını iddia ederek, şunları anlattı:
“ABD ile uranyumun zenginleştirilmesi ve tesislerle ilgili anlaştık ancak Rusya buna engel olmaya çalıştı. Batı ile ilişkilerimizin normalleşmesi Rusya’nın çıkarına değil. Çünkü bu durumda Rusya iki zarar görüyor. İlki, ABD Başkanı Donald Trump’ın önceliği İran olmasaydı Rusya ve Çin olacaktı. İkincisi de Batı ile ilişkilerimiz kötü olunca onların kimseyle rekabet etmesine gerek yok. Bu durumda bizden çok yarar sağlarlar. Tüm engelleri aşıp anlaşmaya yaklaştığımızda Ruslar engel çıkarmaya başladılar. Rusya anlaşma imzalanmaya yakın, yardımcı taraf olmaktan engel çıkarıcı tarafa dönüştü.”
Süleymani’nin Suriye’de şartların çok kötü olduğu bir süreçte Moskova’ya giderek Putin’i ikna etmek istediğini ancak görüşmenin nükleer anlaşmanın imzalandığı haftaya denk getirildiğini aktaran Zarif, “Süleymani’nin Moskova ziyareti Rusya’nın iradesiyle, Dışişleri Bakanlığının kontrolü olmadan gerçekleşti. Rusya’nın iradesi Dışişleri Bakanlığının kazanımlarının yok edilmesiydi. Çok ağır konuşuyorum evet. Biz Süleymani’nin Putin’i ikna ettiğini söylüyoruz fakat Putin karar almıştı ve Suriye’deki vaziyet de değişmişti. Putin hava gücüyle savaşa dahil oldu ancak İran kara gücünü savaşa dahil etti.” değerlendirmesinde bulundu.