Tatar, Türkiye’nin Ada’da 1571’den gelen tarihi hak ve hukuku bulunduğunu ve bunun devam ettirileceğini belirterek “Kıbrıs Türk halkı da Türkiye’nin garantörlüğünde caydırıcı güç olarak TSK’nın yani Mehmetçiğin Ada’da bulunmasından memnundur” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye’nin Ada’da 1571’den gelen tarihi hak ve hukuku bulunduğunu ve bunun devam ettirileceğini belirterek, “Kıbrıs Türk halkı da Türkiye’nin garantörlüğünde, caydırıcı bir güç olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) yani Mehmetçiğin Ada’da bulunmasından gerçekten memnundur. Çünkü bizim burada güvenliğimiz ancak Türk askerinin bu adadaki varlığıyla teminat altına alınacaktır.” dedi.
Tatar, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde, 2022 yılında yaşanan gelişmelerle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Doğu Akdeniz’deki doğal gaz, hidrokarbon, enerji ve diğer alanlardaki gelişmelerin KKTC’nin bölgedeki politik ve stratejik değerini arttırdığına dikkati çeken Tatar, bu anlamda ülkenin hava sahası, FIR Hattı ve deniz yetki alanlarında hakim olmasının önemine işaret etti.
Tatar, “Geçitkale Havaalanı’nda İHA, İskele-Gazimağusa bölgesinde de deniz üssü kurma çalışmaları devam ediyor. Geçitkale, TSK’ya İHA konuşlandırılması için verilmiştir. Dolayısıyla oradaki çalışmalar o anlamda devam ediyor. Deniz üssü konusunda da birtakım çalışmalar olduğunu biliyorsunuz. Bunlar en üst düzeyde değerlendiriliyor.” diye konuştu.
İHA ve Deniz Üssü projesiyle Avrupa Birliği (AB) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) “Türkiye Cumhuriyeti garantör bir ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti bizim ana vatanımızdır. Türkiye Cumhuriyeti bu bölgenin en güçlü ve büyük ülkesidir.” mesajları verildiğini anlatan Tatar, Doğu Akdeniz’de istikrarın korunması, Mavi Vatan’daki hakların muhafaza edilmesi ve bölgedeki Türk-Yunan dengesinin önemli olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, İHA’lar ve SİHA’lar ile Türk Hava Kuvvetlerinin KKTC hava sahasındaki hakimiyetinin kendilerine güç verdiğini vurguladı.
“Rum kesiminin daha da silahlanacağına dair bilgiler var”
GKRY’nin son dönemde silahlanma programlarına ayırdığı bütçe ve ABD’nin Rumlara yönelik silah ambargosunu kaldırmasını değerlendiren Tatar, her iki durumu da yakından ve sabırla takip ettiklerini bildirdi.
Tatar, GKRY’nin yıllardır silahlandığını ve bu durumun bölgeyi istikrarsızlaştırmayı hedeflediğini dile getirerek, “Rum kesiminin daha da silahlanacağına dair bilgiler var.” ifadesini kullandı.
Rumların silahlanma hamlelerinin karşısında Türkiye’nin, KKTC’nin her zaman yanında olduğunu bildiklerini ve gerekli tedbirleri aldıklarını aktaran Tatar, “GKRY, son 3 yılda 500 milyon avroluk bir silah harcaması yaptı. Kıbrıslı Türklere yönelik böyle bir harcama çok fazla olabilir fakat Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bu çabaları bana göre boşunadır.” açıklamasında bulundu.
“2022 gerçek anlamda KKTC’nin statüsünün yükselme yılı oldu”
Tatar, Cumhurbaşkanı seçildiği 2020 yılı itibarıyla KKTC’nin yeni bir siyasete yöneldiğini, bu anlamda federal temelli devlet yerine eşit uluslararası statüde egemen iki devlet ilkesinin benimsendiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurul toplantısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınması gerektiği yönündeki konuşması ile ülkesinin Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) anayasal adı ile gözlemci üye kabul edilmesinin 2022 yılını KKTC için önemli kıldığını ifade eden Tatar, “2022 gerçek anlamda KKTC’nin statüsünün yükselme yılı oldu.” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, son zamanlarda tanınma konusunda İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), TDT üyeleri ve Afrika ülkelerinin KKTC’ye sempati beslediklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Kimin tanıyacağını şu an için söylemem zordur fakat işte ansızın bir de baktık Gambiya’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı geldi. Kendileri KKTC ile ilişkilerini geliştirmek istediklerini bize ilettiler. Türkiye’nin de desteğiyle bu tür ilişkilerin başka ülkelerle de gelişeceğini düşünüyorum. Zaman içerisinde KKTC’nin kabul edilmesi, tanınırlığı ve gördüğü saygı daha da artacaktır.”