
Irak Ulusal Güvenliği Artan Bölgesel Gerginlikler İçinde
Ali BAYATLI-Bağdat
İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının artması ve bölgedeki gerilimin tırmanmasıyla birlikte Irak, sadece sınırlarında ya da bölgesel dengelerde değil, iç güvenlik ve siyasi arenada da artan bir endişe dalgası yaşıyor. Bu ortamda, Irak Silahlı Kuvvetleri Komutanı ve Başbakan Muhammed Şiya el-Sudani başkanlığında Milli Güvenlik Bakanlar Kurulu kritik bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda son gelişmeler değerlendirilirken, İran’a yönelik saldırının etkileri kapsamlı şekilde ele alındı; ayrıca Aşura anma törenlerine yönelik güvenlik hazırlıkları da gözden geçirildi. Bu toplantı, mevcut durumun kapsamlı bir değerlendirmesi niteliğindeydi. Güvenlik ve askeri birimler, sahadaki gelişmelerle ilgili detaylı analizler sundu ve özellikle gelişmiş hava savunma sistemlerinin güçlendirilmesi ile istihbarat ve siber güvenlik çalışmalarının artırılması yönünde önerilerde bulundular. Irak’ın karşı karşıya olduğu yeni zorluklar, bölgedeki hızla değişen krizlere uyum sağlamak için sürekli bir güvenlik ve istihbarat kapasitesi artırımı gerektiriyor.
Ancak medyada tam olarak yansıtılmayan önemli bir gerçek, Irak’ın içindeki gerçek endişelerin büyüklüğüdür. İran-İsrail çatışması derinleştikçe, ülkedeki çeşitli silahlı gruplar arasında, özellikle bölgesel destekli milisler arasında tansiyon yükseliyor. Bu milislerin, ülkedeki Amerikan üslerine yönelik muhtemel misilleme saldırıları yapabileceği korkusu yüksek. Ayrıca Irak güvenlik birimleri, resmi olmayan yabancı unsurların ülkeye sızma ihtimalinden kaygı duyuyor. Bu unsurların amacı, ülkenin iç güvenliğini zayıflatmak, yıkıcı faaliyetlerde bulunmak ve mezhep çatışmalarını körüklemek. Bu durum, Irak yönetimini yüksek bir uyanıklık ve kapsamlı güvenlik koordinasyonu içinde hareket etmeye zorluyor; ulusal dokuyu bozmaya ve Irak’ı bölgesel hesaplaşma sahasına çevirmeye yönelik her türlü girişime karşı kararlılık gösteriliyor.
Bu bağlamda, Irak’ın saldırı başladığından beri yürüttüğü diplomatik çabalar da göz ardı edilmemeli. Bu çabalar, bölgede gerginliği azaltmaya ve ateşkes sağlanmasına katkıda bulundu. Irak, bölgedeki taraflar arasında adil bir arabulucu rolü üstlenerek barış ve istikrar için çalışmaya devam ediyor. Öte yandan, ülke içinde artan güvenlik kaygıları eşliğinde, milyonlarca kişinin katıldığı Aşura anma törenlerinin güvenliğinin sağlanması büyük önem taşıyor. Bu dini ve sosyal etkinliklerin güvenliği sadece bir güvenlik sorunu değil; aynı zamanda devletin düzeni sağlama ve toplumu koruma kapasitesinin bir sınavıdır. Herhangi bir kötü niyetli unsurun bu etkinlikleri kaosa dönüştürme ya da mezhep çatışmasını körükleme girişimi önlenmelidir.
Mevcut gergin ortamda, özellikle sosyal medya üzerinden yaygınlaşan nefret söylemi ve kışkırtıcı mezhep propagandasına karşı kararlı bir mücadele gerekiyor. Bu mücadele, güvenlik güçleri ile sivil toplumun ortak çabalarıyla toplumsal barış ve ulusal uyumun korunmasını amaçlıyor. Aynı zamanda, Irak dışişleri bakanlığının İkili İlişkilerden Sorumlu Müsteşarı Muhammed Hüseyin Bahrülulûm’un da belirttiği üzere, diyalog ve diplomasi, bölgedeki çatışmaları önlemenin en etkili yolu olarak görülüyor. Irak, devletlerin egemenliğine saygı ve komşularla işbirliğini artırma politikasını kararlılıkla sürdürüyor. Bölgedeki hızlı ve tehlikeli askeri gelişmeler, Irak’ı da endişelendiren bir unsur olarak öne çıkıyor.
Bugün Irak’ın karşı karşıya olduğu bu karmaşık güvenlik tablosu, iç sorunların bölgesel gerilimlerle iç içe geçtiği bir dönemin ürünüdür. Ülke, sadece doğrudan askeri tehditlerle değil; aynı zamanda milis hareketlerinin olası tepkileri ve dış müdahaleye açık yabancı unsurların yol açtığı zorluklarla da mücadele ediyor. Bu durum, devletin askeri ve istihbarat kapasitesini güçlendirme ile diplomatik kanalları kullanarak gerilimi azaltma arasında hassas bir denge kurmasını gerektiriyor. Ayrıca, toplumu parçalamaya yönelik mezhepsel ayrışmaları engellemek için ulusal birlik ve toplumsal dayanışmanın korunması büyük önem taşıyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, Irak, zor koşullara rağmen devlet yapısını güçlendirme ve bölgenin istikrarına katkı sağlama yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam ediyor.