Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız:
- Ata Terzibaşı’yı Saygıyla Minnetle Anıyoruz. MVI_5356 tıklayınız
- “Bağrında yattıkları toprak, gurbet değil vatandır.”
- İlk Gazi Üniversitesi Rektörü olmak ayrıcalığına sahip olmam da bir başka anlam ve misyon üstlenmem gerekliliğini hissettirdi.
Türkiye’nin Lozan’da kaybettiği adıyla sanıyla, soyuyla toprağıyla, şiiriyle, müziğiyle, güzelim içli ve derin anlamlı horyatıyla Türklük kokan Türkmen şehri Kerkük’te yaşadığım yıllarda Türkmen gençlerinin Ankara Gazi Üniversitesi tercih ettiklerini duyardım. 1996 yılından siyasi nedenlerden dolayı Kerkük’ümü istemeyerek terk edip önce İstanbul sonra Ankara’da Irak Türkmen Cephesi Türkiye temsilciliğinde görev aldığım yıllarda Yüksek lisans için benim de tercihim Gazi üniversitesi oldu. Önce bir yıl zorunlu olarak TÖMER eğitimimi, daha sonra da Sosyal Bilimler Enstitüsünde, İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde “Yüksek Lisansımı” çok değerli dönemin dekanı ve tez danışmanım Prof. Dr. Korkmaz Alemdar hocamla bitirdim. Gazili olmak elbette ki, biz Türkmenler için bir ayrıcalıktır. Bendeniz yıllar sonrası Gazi Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Musa Yıldız ile Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı’nın doğumunun 100. Yılı anısına canlı olarak Kerkük ile Ankara arasında önemli bir anma programı yaparak, Gazi Üniversitesi bir ilke imza attı. Programda büyük emeği geçen Gazi TÖMER’den hocam olan şimdi Gazi TÖMER Müdürü Prof. Dr. Nezir Temur’un katkılarıyla gerçekleşen programda Ata Terzibaşı’nı mezarı başında andık…
Ankara’ya döndükten sonra Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız bir heyetle birlikte Irak ziyareti kapsamında Ata Terzibaşı’nı mezarı başında ziyaret ederek dualar okular.
Sayın Rektörümüzün Irak ve Türkmeneli bölgelerini ziyaretinden sonra ışık tutmak amacıyla kendisini Ankara’da makamında ziyaret etti. Kerkük Gazetesi konuşan rektörümüz için hazırladığımız sorularımıza ve sohbet mahiyetinde geçen görüşmede duygu ve düşüncelerini çok açık ve net bir şekilde Irak halına özellikle de Türkmeneli bölgesinde yaşam mücadelesi veren Türkmenlere önemli mesajlar verdi.
- Kerkük Gazetesi: Genel olarak Irak Türkmenlerine bakış açınız?
Sözlerime daha önce kabrinin başında doğumunun 100. Yılında üniversitemiz tarafından düzenlenen Ata Terzibaşı programının açış konuşmasındaki ifadelerimle başlamak isterim. Kerkük kalesine defnedilen Osmanlı subaylarının mezarlığında yer alan yazıdaki “Bağrında yattıkları toprak, gurbet değil vatandır.” sözü Kerkük’ün bizler için ne ifade ettiğini anlatmaya yeterlidir. Türkler, fırtınalı bir tarihin cereyan ettiği Irak coğrafyasında, dilleriyle ve ortaya koydukları kültür birikimiyle bin yıla yakın bir zamandan beri var olagelmişlerdir.
Bugün Kerkük’ün Türkiye sınırları içinde olmaması oranın bir Türk Yurdu olduğu gerçeğini değiştirmez. Kerkük havaalanına ayak basar basmaz yaşadığım güçlü hissiyat bu hakikatin bir yansımasıdır. Ayrıca buraya Resmî olarak gelen ilk Gazi Üniversitesi Rektörü olmak ayrıcalığına sahip olmam da bir başka anlam ve misyon üstlenmem gerekliliğini hissettirdi. Bu çerçevede Türkmen yurduna bakış açım, buradaki soydaşlarıma karşı sorumluluklarım Anadolu coğrafyasıyla aynıdır. Kerkük’ten Bosna’ya, Musul’dan Doğu Türkistan’a kadar Türkün var olduğu Türkçenin ana dili olduğu her yer bizim için gurbet değil bize vatandır.
- Kerkük Gazetesi: Kerkük ziyaretinizin amacı ne idi?
Biraz önce değindiğim gibi adını duyduğumuzda kalbimizin başka bir heyecanla attığı kadim bir Türk yurdu olan Kerkük’e ziyaretimizin amacı hâlihazırda yürüttüğüm görev vesilesiyle bu coğrafyaya olan doğal sorumluluğumuz gereği neler yapabileceğimize dair bizzat saha çalışması yapmak; bunları akademik boyutlara nasıl taşıyabiliriz? Buradaki üniversitelerle bu çerçevede nasıl iş birlikleri gerçekleştirebiliriz? gibi sorularına cevap aramaktı. Zaten cevaplarımız hazırdı. Ancak bunları bir de sahadaki verilerle karşılaştırmaktı amacımız. Özel amaç ise Irak’taki Türkçe eğitim veren akademik birimlerle tecrübe paylaşımıydı.
- Kerkük Gazetesi: Irak’ta Türkçe eğitim tedrisatını nasıl gördünüz?
Irak’taki üniversitelere bağlı 7 fakültede Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mevcuttur. Bunlar Bağdat Üniversitesi Diller Fakültesi; Kufe Üniversitesi Diller Fakültesi, Selahattin Üniversitesi Diller Fakültesi; Musul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Kerkük Üniversitesi Beşeri Bilimler Eğitim Fakültesi; Zaho Üniversitesi Eğitim Fakültesi; Eğitim Bakanlığına bağlı Selahattin Tuzhurmatı Açık Öğretim Fakültesidir.
Türkçe bölümlerinde uygulanan lisans programlarında küçük de olsa bazı farklılıklar bulunmaktadır. Ancak okutulan temel dersler aynıdır. Eğitim fakültelerinde eğitim bilimleri dersleri Arapça verilmektedir ve bunların da Türkçe olarak verilmesinin daha yararlı olacağı düşünülmektedir. Kuzey bölgesinin (Erbil, Zaho, Köysancak) kendine özgü programı dışında, Bağdat Merkezî Yönetime bağlı Bağdat, Kufe, Musul Üniversiteleri için Yüksek Öğretim Bakanlığına bağlı bir komisyon tarafından ortak program düzenlenmiştir. Bu program iki yıl sonra yenilenebilmektedir. Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Irak Üniversitelerindeki Türkçe Eğitimi Veren Bölümler için Türk Dili ve Edebiyatı Programı Geliştirme” çalıştayında belirlenen bazı hususların o revizyon sürecinde değerlendirilebileceği öngörülmektedir.
Kerkük ve Tuzhurmatu bölümleri hariç, diğer Türkçe bölümlerinin öğrencileri genellikle Türk kökenli değildir. Dolayısıyla birinci sınıfta yabancı dil olarak Türkçe dil eğitimine ağırlık verilmelidir. Bu konuda Türkiye’deki dil öğretim merkezlerinin program veya materyallerinden de yararlanılabileceğine karar verilmiştir.
Irak’ta genel olarak Türkçe edebî ve kaynak kitapların eksikliği, bölümlerin kütüphanelerinin zengin olmadığı saptanmıştır. Bu amaçla özellikle Türkmeneli İş Birliği ve Kültür Vakfı’nın materyal konusunda desteğine ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
Bölümler arasında koordinasyon ve iş birliğinin zayıf olduğu aktarılmıştır. Bu amaçla bu tür çalıştay ve toplantıların önemine vurgu yapılmıştır.
Bazı Türkçe bölümlerinde fiziki şartların (bina, sıra vb.) ve yardımcı eğitim materyallerinin (dil laboratuvarı, projeksiyon cihazı, vb.) yetersizliği veya eksikliği ifade edilmiştir.
- Kerkük Gazetesi: Gazi Üniversite ile Irak Üniversiteleri arasında ortak projeleriniz nelerdir?
Öncelikle Gazi Üniversitesinin Türkmeneli İş Birliği ve Kültür Vakfı ile imzaladığı iş birliği protokolü kapsamında Türkçe bölümlerine hem program hem ders materyalleri hem de eğiticilerin eğitimi konularında destek verilmesi hususunda kararlıyız. Kerkük’teki Türkmen STK’lar ile görüşmelerim esnasında en çok talep bölgeye bir üniversite kurulması yönündeydi. Bu devletlerarası anlaşmalarla mümkündür. Ancak bu konuda olumlu bir irade gerçekleşirse Kırgızistan’daki Manas Üniversitesi, Kazakistan’daki Ahmet Yesevi Üniversitesi ve Azerbaycan’da kurulacak ortak üniversite modelinde bir yapılanma inşa edilebilir.
- Kerkük Gazetesi: Irak’ta Türkçenin geliştirilmesi için neler yapılabilir?
Eğitim bilimleri alanında uzman eğitmenlerin azlığı belirlenmiştir. Bu alanda yetişmiş öğretim eleman desteğinin sağlanması veya eğiticilerin bu konuda seminerlere alınması gerekliliği dile getirilmiştir. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinde ve Türkiye’deki Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde uygulanan programların karşılaştırılması neticesinde, Irak üniversitelerindeki Türkçe bölümlerinin program ve müfredat içeriğini geliştirmek amacıyla;
Bölümler arası uyum ve temel alan ve mesleki derslerin içeriğinin zenginleştirilmesi,
Bölümlerdeki ders içeriklerinin verilmesi hususunda temel kaynakların belirlenmesi,
Özellikle ilk sınıflarda Türkçe dil eğitimi kaynaklarından istifade edilmesi gibi konularda ilgili birimlerimizle akademik katkı sağlayabiliriz.
- Kerkük Gazetesi: Genel olarak Kerkük, Türkmenler ve özel olarak Kerkük Kalesi hakkında izlenimleriniz nedir?
Öncelikle Kerkük maruz kaldığı savaşlardan dolayı yorgun bir şehir görünümünde. Son yıllarda yaşanan bölgesel çatışmaların şehrin hem mimari yapılarına hem de sosyal yapısına yansımaları hissedilebiliyor. Ama mutlu olduğum temel husus ise Türkmen kardeşlerimizin bu durumdan yılmamış olmasını görmem. Bütün yaşanmış bu olumsuzluklara rağmen hâlâ orada hep var olduklarını ve var olacaklarına dair inançlarını diri tutmaktalar. Orada bizim için gerçekleştirdikleri toplantılarda bunları gözlerinden okumak mümkün oldu. Ayrıca tekrar bizi öz yurdumuzda mükemmel ev sahiplikleriyle ağırladıkları için sizin vesilenizle ayrı ayrı herkese şükranlarımı iletirim. Şahsımı burukluğuna sevk eden tek şey Kerkük Kalesi’nin durumu idi. Hâlâ varlığımızı, Türkmen Varlığını dimdik ayakta durarak temsil eden Kerkük Kalesi’ni biraz mahzun gördüm. Bu mahzunluk hüzün verici boyutta. Çünkü içinde barındırdığı yapılar yıkılmış, herhangi bir bakım çalışması mevcut değil. Adeta kendi kaderine terk edilmiş durumda. İçerdeki tek sağlam yapı TİKA tarafından restore edilen cami ve Osmanlı Subaylarının kabirleri. Kalenin bir an önce restore edilmesi gerekiyor. Çünkü kentsel imgeler bir şehrin varlığını sürdürebilmesi için önemli. Kerkük şehrinin de kadim imgesi Kerkük kalesi ve içinde barındırdığı ruhtur.
Dr. Şemsettin Küzeci
Kerkük Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldızın Irak Ziyareti ile ilgili haberleri okuyabilirsiniz:
-https://www.facebook.com/story.php?story_fbid=718962857088089&id=100069231428939&mibextid=WC7FNe&rdid=wIFVemwzFJnNDJSZ
-https://www.facebook.com/story.php?story_fbid=718595483791493&id=100069231428939&mibextid=WC7FNe&rdid=xw4qcTaYbcIcxzUc
-https://www.facebook.com/story.php?story_fbid=pfbid034KL7NSRjxfm6eHunHLsCFjhdNFu5P213Z1T8AZg3S6wPWY6W3fTe2rdpompAGfphl&id=100069231428939&paipv=0&eav=AfZVCTHrWUSLEsa7cKdOJo4BrkhkNREY9Uemzyp90lGjA-r5aoQAjD3KxyjvSrrjCmQ&_rdr
-https://www.facebook.com/story.php?story_fbid=742224008095307&id=100069231428939&mibextid=WC7FNe&rdid=SnKsNMIhILAXLbSi
-https://www.facebook.com/story.php?story_fbid=742703881380653&id=100069231428939&mibextid=WC7FNe&rdid=pYpM0OqHLgRVVlfY
–