Azerbaycanlı milletvekili Aliabbas Salahzade, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in davetlisi olarak Belçika Krallığı’na yaptığı ziyareti ve üçlü toplantının dünya toplumundaki yeri ve rolünü basın için değerlendirdi. Ülkemizin katılımı olmadan bölgede herhangi bir ekonomik ve siyasi projenin hayata geçirilmesinin imkansız olduğuna dikkat çeken milletvekili bölgesel kalkınmada öncü bir güç haline gelen Azerbaycan’ın, dünya toplumunda güvenilir bir ortak imajını kazandığını vurguladı.
Salahzade Azerbaycan’ın uluslararası ilişkilerde artan rolünün, tarihi zaferden sonra dikte eden bir taraf olarak hareket ettiğinin altını çizdi. Ona göre, Azerbaycan yaklaşık iki yıldır uluslararası etkinliklere kazanan taraf olarak katılıyor ve en önemlisi, yaklaşık 30 yıldır dünyaya meydan okuması şimdi doğrulanıyor: ‘‘Ancak ülkemiz yaklaşık 30 yıldır dünyanın çifte standart politikasının yarattığı sorunları yaşadı. Bugün ise bambaşka bir tabloyla karşı karşıyayız. Dünya güçleri, tarihi zaferimizin yarattığı gerçekleri kabul etmekte ve bölgede barış ve güvenliği desteklemeye hazır olduklarını ifade etmektedir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Brüksel’e yaptığı ziyaret, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile yaptığı görüşmeler ve elde edilen sonuçlar, Cumhurbaşkanı’nın dünyadaki büyük otoritesinin bir göstergesidir.”
Milletvekili, 10 Kasım 2020’de üçlü açıklamanın imzalanmasından sonra, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in toplantı ve görüşmelerinin savaş sonrası dönemin yeni bir formatı olan Brüksel barış gündemi ile sonuçlandığını vurguladı: “İlk üçlü toplantı 14 Aralık 2021’de yapıldı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Charles Michel, Brüksel Barış Gündemi’nin temellerini attılar. 6 Nisan’daki bir sonraki toplantıda, Azerbaycan’ın adil bir barış ve toprak bütünlüğünü sağlamak için önemli bir karar alındı. 4 buçuk saatten fazla süren görüşme sonucunda Ermenistan ile Azerbaycan arasında bir barış anlaşması müzakerelerinin başlatılması ve bu konuda bir çalışma grubu kurulması kararlaştırıldı. Belgedeki ana nokta Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüdür. Azerbaycan yaklaşık 30 yıldır toprak bütünlüğünü sağlamak için çaba sarf ediyor. 4 BM Güvenlik Konseyi kararında Ermeni işgalcilerin Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ’dan koşulsuz olarak çekilmesinin önemi yansıtılsa da belgeler kağıt üzerinde kaldı ve uygulanmaya konulmadı. Devletimizin kararlılığı, Azerbaycan ordusunun gücü ve kudreti sayesinde dünya güçlerinin 44 yıldır yapamadığını 44 günde yaptık, toprak bütünlüğümüz restore edildi, işgal sona erdi. Azerbaycan halkının sabrının tükenmez olduğunu en yüksek tribünlerden bildiren resmi Bakü bundan böyle düşmana topraklarımızın bir karışını vermeyeceğimizi söyledi.
Aliabbas Salahzadeh, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı’nın açıklamasındaki önemli noktalardan birinin “Dağlık Karabağ” terimine veya AGİT Minsk Grubu eşbaşkanlığı kurumuna atıfta bulunulmaması olduğunu kaydetti. Milletvekiline göre, böylece Dağlık Karabağ sorunu tarihe geçmiş oldu: ‘‘Bu aşamada asıl hedef, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi ve bir barış anlaşmasının imzalanmasıdır. Bölgede kalıcı barış ve güvenliğin tesisi için bir barış anlaşmasının imzalanması şarttır. AGİT Minsk Grubu’nun arabuluculuğuna gelince, bu kurum Azerbaycan için gereksiz bir kurum haline geldi. Yaklaşık 30 yıldır faaliyet göstermeyen, Ermenistan’ı mümkün olduğu kadar açık bir şekilde destekleme misyonunu yürüten ve tarafsızlığını korumamış bir örgütün arabuluculuğunu, ihtilaf çözüldükten sonra yeniden gündeme getirmeğe gerek var mı? 30 yıldır anlaşmazlığın çözümüne destek vermeyen ve Ermenistan’ın taklit için müzakere etmesine destek veren AGİT Minsk Grubu’nun eşbaşkanları bugün Brüksel görüşmelerini övdü ve bölgede barışı desteklemeye hazır olduklarını ifade etti. Avrupa Birliği’nin desteğiyle Ermenistan ile Azerbaycan arasında doğrudan görüşmeler için yeni bir mekanizma ve format oluşturuldu.’’
Milletvekili sonda Azerbaycan’ın diplomatik alandaki zaferinin görmezden gelmenin mümkün olmadığını söyledi.