SOÇİ’DEN ÜÇÜNCÜ CEPHEYE
Bekir Ayaz
ABD, Ortadoğu’da siyasi teorisine yönelik politikalarda son dönemlerde yaşanan sapma neticesinde Türkiye’nin Asya istikametinden Atlantik istikametine yeniden rotayı çevirmesi konusunda yeni arayışlara yönelmişlerdir.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin Suriye ayağında kontrol altına aldığı bölgelerden irtifa kaybı yaşamamak için, İsrail’in desteği ile PKK’ nın uzantısı YPG’yi elinde tutup bırakmak istemeyecektir.
Şam ve Bağdat ittifak bloğunun yakınlaşmasından son derece rahatsız olan Siyonist düşünce; tarihinde ilk defa sıcak bölgelere inen Rusya’yı bölgeden çıkarmak için Mısır ve Arabistan başta olmak üzere Arap ülkelerinde yoğun bir diplomasi trafiğine kalkışmış durumda.
Soçi zirvesinin ana gündemi Suriye’nin yanı sıra Kürt meselesi, İsrail -Filistin meselesi dile getirilmiş, ekonomik rahatlama için Çin’in bölgeye yerleştirilmesi için gereken AR-GE ve fizibilite çalışması için mutabakat sağlanmıştır.
Sn Erdoğan ülkemizin toprak bütünlüğüne istinaden terör ve terör örgütleri ile mücadelesi konusunda bizim kırmızı çizgimiz demesi haklı bir durum olarak sergilemiştir.
Rusya ve İran kendi çıkarları dışında çıkmazken Sn. Erdoğan İsrail-Filistin sürecini dile getirmesi kanaatimce yanlış bir politikadır. Bölgesel sorunlardan ziyade kendi sorunlarımızı çözüp çıkarlarımızı gözetmek en nihai hedefimiz olmalıdır.
Küresel güçler ve aktivist ülkeler bizi içerde birbirimize düşürüp, yapay meseleler ile gündem oluşturup oyalama taktiği uygularken, diğer yandan askeri üstler, lojistik ve barınma merkezleri, istihbarat ve dinleme üstleri kurmaktadırlar.
Bizim kalın çizgiler ile çizilmiş bir siyasi ve özellikle Milli bir proje’ye ihtiyacımız var.Şu an derin dondurucuda olmasına rağmen ileride açılacak üçüncü bir cepheye karşı hükümete destek verip içerde bir olup birlikte hareket etmek zorundayız.