Yazılı ve Sözlü Edebiyatta Ata Terzibaşı Fenomeni
Prof. Dr. GAZANFER PAŞAYEV*
20.yüzyılda Irak Türkmenleri iki büyük insan yetiştirmiştir. Sağlık alanında dünyaca ünlü bilim insanı İhsan Doğramacı ve filoloji alanında tüm Doğu’da çok iyi bilinen Ata Terzibaşı.
İhsan Doğramacı Türkiye’de tıp bilimini 50 yıl ilerisine götüren büyük bilim insanıdır. Hacettepe ile Bilkent Üniversitesini kuran Doğramacı, bu üniversiteleri dünyada sayılı üniversiteler arasında kaliteli eğitim veren ve bilim ocağı haline getirmiştir. Irak Türkmen bölgelerinde 250’den fazla Türkçe okulun açılması da onun değerli katkıları olmuştur. İhsan Doğramacı gerçek anlamda bir fenomendi…
Daha genç yaşlarından Arapça yazıları Kahire, Beyrut, Şam ve Bağdat’ta gazete ve dergilerde yayımlanan, Bağdat Üniversitesi Hukuk fakültesinden mezunu olan Ata Terzibaşı ise, halk bilimi ve edebiyat alanında mektep temeli atmış ikinci büyük insandır. Onun halkbilimi ve edebiyatçılık alanında büyük bir bilimsel – araştırma enstitüsünün yapabileceği çalışmaları tek başına yaptığını dersek abartmış olmayız.
Ata Terzibaşı gerçek bilim fedaisiydi. O, ömrünü bütünlükte bilime adamıştır. Hiç evlenmeyen Ata Terzibaşı, folklor ve edebiyatçılık alanında en saygın söz sahibiydi. O, folklor malzemelerini ilk kaynaktan araştırıp, topluyor, yayımlıyor ve Halk bilimine şah eserler kazandırıyordu. Terzibaşı, “Hoyratlar ve Maniler” Üç ciltlik bu muazzam eserin birinci cildinde bütünlükte hoyrat ve manilerin araştırmıştır.
Yüzyıldan yüzyıla, kuşaktan kuşağa yadigâr kalan, müzikle halk şiirinin birliğinden ortaya çıkmış halk havalarının toplanması, yayımı, metinlerin incelenmesi de Ata Terzibaşı’nın “Kerkük Havaları” çalışması mükemmel araştırma eseridir. Eser; Irak’ta (Bağdat, 1961), Türkiye’de (İstanbul, 1988), Azerbaycan’daysa Resul Rıza’nın editörlüğüyle tarafımızdan (Bakü, 1973) yayımlandı.
Ata Terzibaşı’nın 1953 yılında yayımladığı “Şarkı ve Türküler” ilk kitabıydı. Zaten Kerkük Türkülerini ilk araştıran da Ata Terzibaşı’dır. Yazmayı yaşamak sayan (M.Nakip), hayatını Kerkük edebiyatına, folkloruna ve halk bilimine adamış bu kudretli bilim insanının belirttiği gibi Kerkük halk şarkıları da hoyrat havaları gibi sözlü halk edebiyatının, hem müzik hem de edebi tür olma açısından, edebi – estetik gücüne ve hemen algılanmasına göre oldukça yaygın lirik türdür.
Kerkük atasözleri ve deyimlerini ilk olarak toplayıp inceleyerek ve yayımlayan Ata Terzibaşı’dır. Ata Terzibaşı “Kerkük Eskiler Sözü” (Bağdat, 1962; Bakü, 1978) kitabında çoğu atasözlerini Azerbaycan’da, Türkiye’de, bazen de Araplarda olan şekillerini de incelemiş. Bunların yanında atasözlerinin büyük bir kısmının ortaya çıkışı, denme nedeni bazen bilinen kanıtlarla, bazen de bu bilim insanının ihtimalleri gücüne açıklığa kavuşturmuştur. Terzibaşı, Ata sözlerinin ortaya çıkmasıyla ilgili oldukça ilginç hikâyeleri de kitabına almıştır.
Ata Terzibaşı halka armağan ettiği önemli ve değerli araştırmalardan biri de “Arzu Kamber” destanının yaşlı bir Kerküklü kadının dilinden kayda alarak yayımlaması oldu. Bu destanı Kerkük ağzının açık örneği olduğundan hem folklorcular hem de ağız araştırmacıları–diyalektologlar yeterince yararlanabilirler. Destan Irak’ta (Bağdat, 1964), İran’da (Tebriz, 1967), Türkiye’de (1971) ve tarafımızdan Azerbaycan’da (1971, 1987, 1990, 1999, 2009) yıllarında yayımlanmıştır.
Irak Türkmen Folklorunun tüm alanları Ata Terzibaşı tarafından toplayarak, yayımlamamış ve incelemediği hiçbir alanı kalmamıştır. Bu bağlamda edebiyat alanında ilk olması, lider olma yetkisi ve yöneticiliği, tarihi bir misyonu büyük ustalıkla yerine getirdiğinin göstergesidir (E.Hürmüzlü).
Bu tarihi misyon hakkında en etkin fikri büyük Araştırmacı şair ve yazar Ali Marufoğlu söylemiş: “20.yüzyılın ilk yarısında ölüme bırakılmış edebiyatımız (İngilizlerin Irak’ı işgali sonrası – G.P), 20.yüzyılın ikinci yarısında Ata Terzibaşı sayesinde yeniden kalkındı” (“Kardeşlik” dergisi, №5, Bağdat, 1967; Arzu-Qember dastanı, Bakü, 1971 s.9).
Bu büyük bilim insanının yazdığı muazzam eserler sayesinde Irak Türkmeneli’nde çok sayıda folklorcu ve edebiyatçı yetişmiştir. Prof. Dr.Mahir Nakip, boşuna dememiş: “Ata Terzibaşı kültürümüzün gerçek bir dayanağı ve temel taşıdır” (“Kardeşlik” dergisi, №23, İstanbul, 2004, s.21).
Ata Terzibaşı edebiyat alanındaki çalışmalarıyla ilgili şunu söyleyebiliriz ki, araştırmacının 13 ciltlik “Kerkük Şairleri” ve 3 ciltlik “Erbil Şairleri” kitaplarına dayanarak “Irak Türkmen Şiir Antolojisi” 1.cilt (Bakü, 2019, 464 s.) kitabını hazırlayıp, kapsamlı ön sözle yayımladım. Terzibaşı’nın kitapları doğrultusunda edebiyat çalışmalarını bu şekilde gruplaştırabiliriz: “Ata Terzibaşı ve Klasik Irak Türkmen Edebiyatı”, “Ata Terzibaşı ve Çağdaş Irak Türkmen Edebiyatı”, “Fuzuli Sanatı Ata Terzibaşı Araştırmalarında”, “Ata Terzibaşı’nın “Kerkük’te Türkmen Basın Tarihi” Eserinde Edebiyat Meseleleri”, “Ata Terzibaşı Sanatında Bilimsel Yazıların Konumu”, “Ata Terzibaşı’nın Tezkirecilik ve Filoloji Çalışmaları”, “Ata Terzibaşı ve Azerbaycan-Irak Türkmen Edebi-Kültürel ve Bilimsel İlişkileri” vs.
Ata Terzibaşı ünlü tezkireci ve filologdur. Edebiyat ve basın tarihçisi, Fuzuli araştırmacısıdır. Irak Türkmen edebiyatında bilimsel gazeteciliğin temelini atan ve geliştiren bilim insanıdır. Edebi-bilimsel mektuplar ustası, eleştirmendir. O, Fuzuli’den bu yana bütün Irak Türkmen şairlerinin hayatını yazmış, şiirlerini derleyip incelemiştir.
Ata Terzibaşı’nın Irak Türkmen edebiyat ve folklorunun kaderine sorumluluk duygusu görevini vicdanla yaptığını rahatça söyleyebiliriz.
Terzibaşı’nın 250’den fazla bilimsel yazısı vardır: (Yazı Dili, Konuşma Dili, Hece Vezni ve Genç Şairlerimiz, Fuzuli’de Kapalı Anlamlar, Irak’ta Türk Müzik Tarihine Toplu Bir Bakış, Kuzey Azerbaycan’da Türkmenoloji Araştırmalar, Bizde ve Diğer Türk Ülkelerinde Hoyrat ve Maniler) dikkat çekenlerdir.
Bu büyük bilim insanının geniş yelpazeli sanatının kapsamı hakkında fikir oluşsun diye ünlü bilim insanlarımızla kıyaslamayı uygun gördük.
Ata Terzibaşı’yı Irak Türkmen folklorunun söz sahibi araştırmacısı gibi Hanefi Zeynallı, Emin Abid ve Memmedhüseyn Tahmasip’le, edebiyat tarihçisi gibi Feridun Bey Göçerli, Hamit Araslı ve Mir Celal Paşayev’le, Fuzuli araştırmacısı gibi Mir Celal Paşayev’le, eleştirmen gibi Kemal Talıpzade ve Bekir Nebiyev’le, basın tarihçisi gibi Aziz Mirahmetov ve Şirmemmed Hüseynov’la, teorik gibi Memmed Cefer Ceferov, Yaşar Garayev, İsa Hebibbeyli ve Şirindil Alışanlı ile, bilimsel gazeteci gibi Rafael Hüseynov ve Gazanfer Paşayev’le, tezkireci gibi Salman Mümtaz’la, filolog gibi Hemit Araslı, Kamandar Şerifov ve Aslan Salmansoy’la, edebi-bilimsel mektup ustası gibi Abbas Zamanov ve Gazanfer Paşayev’le kıyaslanabilir.
İster edebi, isterse de bilimsel ilişkilerimiz yolunda Ata Terzibaşı olağanüstü emek vermiştir. O, Irak Türkmen araştırmacıları arasında aynı dile, aynı folklora, aynı halk müziğine, aynı örf ve geleneğe sahip halk olduğumuzu gündeme getiren ilk araştırıcıdır. Yazı Dili, Konuşma Dili adlı yazısında aynı kökten geldiğimizi, aynı dilde konuştuğumuzu onaylayan ilk Irak Türkmen araştırmacısıdır. Konuyla ilgili şöyle yazıyor: “Irak Türkmen lehçesi Azeri lehçesine Türk lehçesinden daha yakın ve belki de ikiz kardeşler olma yanında, bu lehçeler uzun bir tarih boyunca çeşitli nedenler etkisiyle birbirinden habersiz olarak geliştikleri halde aralarında pek farklar görülmemektedir. (“Kardeşlik” dergisi, №4, Bağdat, 1962, s.26-27) Ata Bey “Kuzey Azerbaycan’da Türkmenoloji Araştırmalar” yazısındaysa bayatıların, atasözlerinin vs. de aynı kökten geldiğini kanıtlamaktadır. Araştırmacı hoyrat, mâni ve halk havalarını ortak saymaktadır. “Hoyratlar nüfusunun çoğu Türkmen olup, Azeri veya Azerbaycanlı adlanan Sovyet Azerbaycan’ına yayılmıştır – hükmünü veriyor” (“Kardeşlik“, №5, Bağdat, 1962, s.8).
İşte bu yüzden de Güney ve Kuzey Azerbaycan hep onun dikkat merkezinde olmuş. Tek bir örnekle yetineceğim. “Ata Terzibaşı’nın Edebiyatçılık Çalışmaları” konulu doktora tezini savunmaya hazırlayan öğrencim Orhan İsayev Ata Terzibaşı gençlikte yazdığı olukça ilginç bir makalesini ortaya çıkarmıştır. Makaleden Ata Terzibaşı Kahire’de yayımlanan El-Risale dergisinde Prof. Dr. Ahmet Mustafa El-Hatip’in Ahmet Ağaoğlu’nun “Özgür İnsanlar Ülkesinde” eserinin Arap diline çevrisini okuduğu anlaşılır. Eseri o kadar beğeniyor ki Ahmet Ağaoğlu çalışmalarını anlatan “Türk Fikir Adamlarından Ahmet Ağaoğlu” adlı makale yazıyor ve yayımlatıyor. (El-Risale, №1007, Kahire, 1952, s.76-84). Bu, birliğimiz yolunda atılan ilk uğurlu adımdı.
Ata Terzibaşı birliğimizi onaylamak için tarihe yolculuk ediyor. “Nüfusunun çoğu Türkmen olan, Azeri veya Azerbaycanlılarla uzun bir tarih boyunca çeşitli nedenler yüzünden ayrı düşmüşüz” – diyor. Terzibaşı sözünü ettiği “çeşitli nedenler” yüzünden ayrı düşmemiz, 1774 yılında Nadir Şah katli sonrası oldu. İngiliz tarihçisi Stefan Longrir’in Çağdaş Irak’ın Dört Sesi kitabında belirttiği gibi, Bağdat, Musul ve Kerkük han kaybedip, paşa kazandı. Bu yerlerin yönetimi hepten Osmanlılara geçti ve ilişkilerimiz 20.yüzyılın 2. yarısına kadar koptu.
1953 yılında Stalin’in ölümünden sonra SSCB’de hava biraz yumuşadı. Yollar açıldı. Resul Rıza, Bahtiyar Vahapzade ve Kasım Kasımzade Irak’a sefer ettiler. Kerküklü Sinan Sait Azerbaycan radyosunun Arapça bölümüne çalışmaya davet olundu.
Bu satırları yazarı Sovyet şirketinde çevirmenlik yapmak için uzun süreliğe Irak’a çalışmaya gönderildi.
Ata Terzibaşı Azerbaycan’da Halk Şairi Resul Rıza’nın “Uzak İllerin Yakın Töhfeleri” yazısıyla tanındı. Resul Rıza ile ortak hazırladığımız “Kerkük Bayatıları” (1968) olay oldu. Kerkük Bayatıları kitabından ve benim Irak Azerileri (“Elm ve hayat”, №4, 1967), Kerkük Şairleri (“Ulduz“, №7, 1968), “Kerkük Azerileri” (Azerbaycan dergisi, №2, 1969) ve Uzak ve Yakın İller (Bağdat, Kardeşlik, №3-4, 1969) makalelerimden sonra Irak’taki soydaşlarımız ve onların en parlak temsilcilerinden biri Ata Terzibaşı Azerbaycan’da daha iyi tanınmaya başladı. Ünlü halkbilimcisi, Porf. Dr. Memmedhüseyin Tahmasip Kerkük Bayatıları’ndan söz ettiği Uzak İllerin Yakın Töhfeleri” makalesinde Ata Terzibaşı’nın çalışmalarını överek anlattı. (“Azerbaycan” dergisi, №2, 1969).
1971 yılında Ata Terzibaşı’nın Arzu – Kamber destanını hocam Terzibaşı’na ithafen “Bir Ömürden Sahifeler” adlı kapsamlı makalemle yayımlattım. Eser ve makalem büyük yankı yaparak, bilim camiasının dikkatini çekti. Ata Terzibaşı’nın ünlü bilim insanı olduğu itiraf edildi.
Azerbaycan Bilimler Akademisi Eş Başkanı Memmed Arif Dadaşzade beni çağırıp Ata Terzibaşı hakkında çok yazmamı, onun kitaplarını yayımlamamı söyledi. Kendisine de Akademimize onursal üye seçmeyi düşündüklerini iletmemizi söyledi.
Biz de büyük bilim insanı Memmed Arif’in söylediğini aynen yaptık. Prof.Dr.M.Tahmasip Ata Terzibaşı’nın Kerkük Eskiler Sözü (Bağdat, 1962) kitabına Ara Uzak, Yürek Yakın adlı oldukça ilginç bir yazı yazdı. (“Edebiyat ve incesenet” gazetesi, 12 Mart 1972). Ben Resul Rıza’nın editörlüğüyle Ata Terzibaşı’nın Kerkük Manileri (1973) kitabına ön söz yazarak yayımlattım.
Fakat Ata Terzibaşı teklifi geri çevirdi. Bu şerefli adı istememe nedenini daha sonralar Kerküklü bilim insanı, Prof. Dr. Suphi Saatçi’nin Ata Terzibaşı’nın 80.yaş anısına yazmış olduğu makaleden okuyoruz: “Toplumuna Ata Terzibaşı gibi hizmet veren insanları ait olduğu toplumlar el üstünde tutarlar. Onlar için doğum yıldönümleri düzenleyerek kutlar, ödüllendirirler. Irak’ta uzun yıllar süren diktatör rejimi yüzünden, hayatına bir zarar değmesin diye, Türkmen toplumunun bu önemli kültür adamına gereken kadirşinaslık gösterilmemiştir. Terzibaşı’ya herhangi bir hizmette bulunma sakıncalı görülmüştür” (“Kardeşlik” dergisi, №23. İstanbul, 2004, s.10)
Göründüğü gibi, Ata Terzibaşı’nın Azerbaycan Bilimler Akademisine Onursal Üye olmayı geri çevirmesi nedensiz değilmiş.
Bununla bile, Ata Terzibaşı’nın hizmetine ülkemizde büyük değer verilmiştir. Bu büyük bilim insanına Azerbaycan Sovyet Ansiklopedisinde geniş yer verilmiştir (9.cilt, Bakü, 1986, s.257). Ansiklopedide yazanları olduğu gibi sunuyorum: “Terzibaşı Ata Ömer oğlu (doğduğu tarih 11.11.1924. Irak, Kerkük) Irak Türkmen (Azerb.) folklorcusu, gazeteci, dilci, eleştirmen, Türk Dil Kurumu (Türkiye) Onursal Üyesi. Irak Türkmenlerinin folklor örneklerinin toplanması, yayımı ve araştırılmasında özel hizmet vermiştir. Doğular ve Türküler (1953), Kerkük Hoyratları ve Manileri (cilt 1-3, 1953-1957), Kerkük Havaları (1961), Kerkük Eskiler Sözü (1962) vs. kitaplarında folklor malzemeleri yanında, bilimsel araştırmalar da büyük yer almaktadır.
Kerkük Şairleri (1-2 ciltler, 1963, 1968) kitabında Irak Türkmen şairlerinin hayat ve sanatına ait bilgi yanında eserlerinden örnekler de verilmiştir. Fuzuli ve M.Şehriyar hakkında yazıları var. Terzibaşı’nın toplularına dayanarak Bakü’de Kerkük Bayatıları (1968), Arzu – Kamber Destanı (1971), Kerkük Şarkıları (1973), Kerkük Atasözleri (1978), Irak Kerkük Bayatıları (1984) kitapları yayımlanmıştır (Kaynak: Paşayev Gazanfer. Bir ömürden sayfalar. “Arzu-Qember dastanı” kitabından, Bakü, 1971).
1994 yılından Azerbaycan Yazarlar Birliği Onursal Üyesi Ata Terzibaşı hakkında Azerbaycan Yazarları 20 – 21.yüzıllarda Ansiklopedik Bilgi Kitabı’nda (Bakü, “Nurlar“, 2011, seh.937-938) büyük bir yazı yazdık.
Kadirşinaslık olarak üstadım hakkında “Ata Terzibaşı’nın Folklor Çalışması” adlı monografi yazdım. Monografi Bakü’de (2016) ve Ankara’da (2017) Dr. Mustafa Ziya ve Dr. Şemsettin Küzeci tarafından yayımlandığını da belirtmek isterim. Bu monografi Ata terzibaşı’nın sanatı hakkında ilk kapsamlı eserdir.
Ata Terzibaşı’nın doğumunun 100.yılına (14.11.2024) Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Nizami Gencevi adına Edebiyat Enstitüsü Fahri Doktoru, Dr. Şemsettin Küzeci’nin bu büyük bilim adamının sanatını kapsamlı şekilde inceleyen monografisi ve Azerbaycanlı araştırmacı Orhan İsayev’in Ata Terzibaşı’nın edebiyat çalışmaları hakkında yazmış olduğu monografisi yayımlanacaktır. Bu eserler Hocamızın anısında en büyük armağan olacaktır.
Aynı bugün gibi hatırlıyorum. Ata Terzibaşı ile tanışmam tam altmış yıl bundan önce 1964 yılının eylül ayında Bağdat’ta, Irak Türkmenlerinin Kardeşlik dergisinde üniversiteyi yeni kazanmış öğrencilerle görüş sırasında oldu.
Folklor ve ağız konusundan vermiş olduğu tavsiyelerin ilerde yapacağım bilimsel çalışmalarıma büyük katkısı oldu. Mektuplaşmamız zaten kendi kendine bir okuldu (“Altı yı lDicle-Fırat sahillerinde“. “Yazıçı“, 1985, s.83-89) Bugün sevinçle söyleyebilirim: Hocam, ruhun şad olsun, arzularımız gerçekleşmektedir. Çok yönlü ilişkilerimiz daha da genişlenmektedir. Kerküklü yazar ve bilim insanları sık sık Azerbaycan’a geliyor, aynı kökenden olduğumuzu onlar daha derinden algılıyorlar. Zaten Azerbaycan Milli Bilimler Akademisinde Azerbaycan’da Irak Türkmen Araştırmaları üzere Koordinasyon Birliği kurulması birçok konulara açıklık getirmektedir.
Burada Ata Terzibaşı gurur duyduğu, çok sevdiği, Kerkük Şairleri kitabında yer verdiği İhsan Doğramacı’nın Haydar Aliyev’le dostluğu sonucu ilişkilerimizin yüksek düzeye çıktığını onurla belirtmek isterim. İhsan Doğramacı’nın ricası üzerine Haydar Aliyev’in Kardeşlik dergisi için yaptığı söyleşide özellikle belirttiği “Tarihi araştırırken gördüm ki, Güney Azerbaycan, Kuzey Azerbaycan ve Irak Türkmenlerinin bir bütünün parçalarıdır” tarihi kelamının (“Kardeşlik“, №8, İstanbul, 2000, s.4) edebi kültürel, bilimsel ilişkilerimizin gelişmesinde büyük etkisi oldu ve bugün bile katkıda bulunmaya davam ettiğine değinmek istiyorum.
*Emektar Bilim İnsanı
***