31 Mart Azerbaycan Türklerinin Soykırım Günüdür
Elçin Hasanli
Ermenilerin Azerbaycanda yerleştirilmesinin temeli Rus çarı I Pyotr tarafından koyulmuşdur.1721 yılında Kafkaslara yürüşe çıkarak 2 yıl sonra 1723 yılında Azerbaycanın Hazar etrafı sahillerini ve Bakünü işgal eden Pyotr ahalinin sert mukavimeti sonucu ermenileri oyuna sokmuştur.Pyotr ermenilerin Bakü ve Derbendde yerleştirilmesi hüsusunda talimat vermiştir.Pyotrdan sonra sanki bir töre halini almış bu siyaset büs-bütün Rus çarları tarafından planlı biçimde daima uygulanmıştır. Çar I Aleksandr 1802 yılında Kafkaslar üzre görevlendirilmiş olan devlet adamı Sisiyanova “ Ermeniler neyin pahasına olursa olsun Azerbaycan beyliklerinin işgal edilmesinde kullanılmalıdır” diye emir vermiştir.Azerbaycan tarihinde faciaya sebep olmuş olaylardan bir tanesi Rusya ile İran arasında meydana gelmiş savaşların sonunda 1813-yılında Gülistan ve 1828-yılında Türkmençay barış anlaşmaları olmuştur.Her iki devletden göçürülen ermeniler Azerbaycanın tarihi toprakları olan İrevan ve Nahçivana yerleştirilmiştir. 1905 , 1906 yıllarında Rusyada giden olaylardan yararlanan ermeniler Azerbaycanın bir çok bölgelerinde- Bakü, Şuşa, Gence, Qazax, Zengezur, İrevan, Ordubad ve diğer yerlerde vatandaşları katledip köyleri yakarak yağma etmişler.Ne yazık ki, bu delilleri kanıtlayan çok az sayda dosya elimize geçmiştir.Bu olayları kanıtlayan delillerden bazıları Mehemmed Said Ordubadinin “Kanlı Yıllar”, Mir Möhsün Nevvabın “1905-1906- cı yıllar ermeni müslüman savaşı” isimli kitaplarında kayıtlara geçmiştır.Bu olaylardan sonra Azerbaycan halkına karşı soykırım siyaseti planlı biçimde kademeli olarak devam etmeye başlamıştır.1917-ci yılda Çar Rusyasında baş vermiş devrimden yararlanmak isteyen ermeniler Azerbaycanda toplu katliamlara başladılar. Stepan Şaumyanın başında durduğu çete Baküde iktidarı ele aldı.Birleşik Krallık hükumetinden milyon altın ruble miktarında peşin para yardımı alan Stefan Şaumyan yerli halka karşı bolşeviklerle ermeni milliyetçilerinin işbirliğini sağlamıştır.Ermeniler Baküde daha 1918-ci yılın ocak ayında katliamlar yapmak istemeyi deneseler de onlar Neriman Nerimanov, Mehmet Emin Resulzade ve diğer devlet adamları tarafından durdurulmuştur.Mart soykırımının gerçekleştirilmesinde esas sebep ise ermenilerin Milletsever ve Zengin Mesenat olan Hacı Zeynalabdin Tagiyevin oğlunun cenazesinin “Evelina” vapurunda Lenkerandan Baküye getirilmesini organize eden askerlerin varışı olmuştur. Şaumyan yalandan söylenti yaymış ki, galiba bu zabıtlar Muğanda Malakan köylerini harabe koymak konusunda emir almışlar ve zabıtaların silahlarının geri verilmesi hususunda gösteriş verdi. Buna itiraz eden yerli halk sokaklara çıkarak bolşeviklere karşı itiraz etmeye başladılar. Bu silahlı karşıdurma martın 30-dan Nisan ayının 3-ne kadar sürmüş ve tarihe 1918-ci yılın mart olayları gibi düşmüştür. 1918-ci yılda mart ayının 30-da ermeni kilisesi etrafında toplanan ermeniler müslümanlara ilk ateşi açtılar.
31 mart sabahı bolşevik-daşnak qurupları Azeriler yaşayan Kerpicxan, Memetli ve diğer mahallelere saldırarak o mahalleleri havadan uçaklar, denizden ise savaş gemileri ile bombardman yapmağa başladılar.Ermeniler rusları şuna inandırmıştır ki, ne var ki Azeriler içerişehirde rusları katl etmişler. Denizciler bunun yalan olduğunu öğrendikden sonra ateşi durdurmuşlar amma artık geç kalınmıştır. Ateşe sarılmış şehir cesetlerle dolmuş idi.Tırnağa kadar silahlanmış düşman askerleri Azerbaycanlıların evlerine sokularak onları amansızcasına öldürür, bebeklere ve yaşlılara bile acımırdılar.Kadınlar daha ağır bir biçimde öldürülürdü.Arşiv belgelerinden alınmış bilgilere göre kulakları, burunları kesilen, orqanları param-parça edilen 37 kadın ceseti bulunmuşdur. Binlerce Azeri sadece milli mensupluğuna göre öldürülmüş, evleri yakılmış, ulusal mimarlık eserleri, mescidler tahrip edilmiş, şehirde büyük hasarlar meydana gelmiştir.Ermeni milliyetçi çeteleri hiç kimseye acımıyarak önlerine çıkan her birini sadece türk olduğu üçün katledip, evleri yağma ediyor, insanları canlı-canlı yakıyor, hamile kadınları akla sığmayan işgenceler vererek öldürüyordular. Aynı zamanda İçeriŞehire saldırı zamanı Mikoyanın yönettiği “İnkilapi Müdafaa” isimli korsan çetesi Bakünün güzel mimarlık eserlerinden olan “İsmailiyeni” ateşe vermiş, Bakü, Kaspi ve bir sıra gazete editörlüklerini tahrip etmiş, Teze Pir Camisinin minaresinı topla delmişler.
Neriman Nerimanov ermeni baskınları hakkında şunları söylüyor: Onlar Bolşevik olan müslümanlara bile aman vermediler.Müslümanlara karşı her cür suçu işlediler.Saldırılarda sadece erkekler değil , hatta kadınlar bile can güvenliğini koruya bilmemişler.1918-ci yılın mart- nısan aylarında Bakü, Şemahı, Quba, Muğan,Lenkeranda ermeniler 50 binden fazla insanı katl etmiş, 10 binden fazla insan kendi yurtlarından göç etmek mecburiyyetinde kalmıştır. Şemahıda 8 bin insan vahşicesine katledilmiş, uzun bir geçmişe sahip Cüma mescidi yakılmıştır. Qubada 122, Karabağda 150, Zengezurda 115, İrevanda valiliğinde 211, Karsda 92 köy viran kalmış ve tamamen yok edilmiştir.Sadece Baküde 12 bin ( bazı kaynaklar göre ise bu rakamın daha fazla olduğu bildirilmektedir) insan vahşicasına katl edilmiştir. Bu olaylara tanıklık eden Kulner soyisimli bır alman 1925-ci yılda Bakü olayları hakkında şunları yazmıştır. “ Ermeniler müslümanların yaşadığı ( Azerilerin) mahallelere sokularak her kesi öldürüyor, kılıçla parçalara ayırıyor, sünger ile delip geçiyorlardı.Soykırımdan bir kaç gün sonra bir çukurdan çıkarılan 87 Azerbaycanlının cesedinin kulakları, burunları kesilmiş, karınları yırtılmış, cinsel organları doğranmış olarak bulunmuştur. Ermeniler çocukara acımadıkları gibi, yaşlılara da merhamet etmediler. ” Yapılan bu katliamı Stepan Şaumyan kendisi de 1918-ci yılın nısan ayının 13-de Moskovaya yazdığı mektupunda itiraf etmiştir.“ Biz süvari birliklerimize edilen birinci tüfenkli saldırını denemesinden pahane gibi kullandık ve bütün cephe boyu saldırıya geçtik. Bizim yaklaşık altı bin kişiye yakın silahlı asker kuvvemiz vardı.Daşnaksütünün de bizim kontrölümüzde olan 3-4 binlik hisseleri vardı.Milli hisselerin gelişmiş olması iç savaşa kısmen milli soykırım görüntüsü vermişti. Lakin buna izin vermek imkansızdı. Biz ise buna bilerekden izin verdik” Bu da Şaumyanın itirafı.Lakin Nuru Paşanın kumandanlığı altında Kafkas İslam Ordusunun Baküye yardıma gelmesi toplu soykırımların yapılmasını önledi. Mart soykırımından bir yıl sonra Ermeniler bu olayları bolşeviklerle -müslümanlar arasında cereyan eden hakimiyyet savaşı gibi basına yaydılar.1919-cu yılın yazında ABD tarafından Baküye gönderilen jeneral Harbour da sunulan belgelerde ermeni patrisi Baqrat ermenilerin mart olaylarında suç ortaklığında katılımını aldırmamaktadır.
Baqrat Baküde olaylar zamanı öldürülen 1000 kişiden 300-nün rus- ermeni 700-nün müslüman olduğunu iddia etmektedir. Azerbaycan Halk Cumhuriyyetinin kuruluşu.(A.H.C.28 Mayıs 1918 yıl)döneminde mart olayları 1918-1920 yıllarda iki yıl ulusal yas günü ilan edilmiştir.Bolşeviklerin Azerbaycanı güçle işgal etmsi AHC –nin varlığına son verdi ve 70 yıl boyunca bu olaylar halkın hafızalarından silinmeğe çalıştırıldı. Lakin Milli Lider Haydar Aliyevin yeniden devlet başına geçmesi bütün yapılan bu cinayetlerin üstünü açtı.Bu olaylara birincil siyasi puan veren de aynı şahıs Azerbaycan Cumhurıyyetinin Ümummilli lideri,tarihi şahsiyyet Haydar Aliyev oldu.Ulu Önder Haydar Aliyev 1998-ci yıl 26 Mart tarihinde “31 mart 1918-ci yılı” Azerbaycan soykırım günü ilan edilmesi kararını imzaladı.Maalesef , bu gibi insanlığa sığmayan vahşilikler etmiş, katliamlar yapmış, sivil nufusa amansız saldırılar ederek, kadın, yaşlı, yetişkin , çocuk demeden her kesi yalnız milli mensupiyyetine göre,türk olduklarına göre öldürmüş, toplu soykrım siyaseti yürüten bir millete ne BM, ne de Avrupa Birliği baskı yapmıyor.Ancak Türkiye cumhuriyyetini kondarma “Ermeni Soykırımını” kabul etmeğe zorluyorlar. Bu gün tek Azerbaycan ve Türkiye değil bütün türk devletleri tek bir şekilde birleşip Ermenistana karşı baskı yapmalıdırlar. Türkiye Cumhuriyyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk nasıl demiş “ Türkün türkten başka dostu yoktur” Biz yalnız bizi yaratan Allah sığınıyoruz. Çünki merhametli Allah hiç kimsenin hakkını hiç bir kimsede koymayarak, her kesi yaptığı amallerine göre cezalandıracak. Nitekim, Mukaddes kitabımiz Kurani- Kerimde nasıl buyurulmuştur:((Nice ülkeler var ki, zülmedip dururlarken onlara muhlet verdim. Sonunda onları şiddetli azaplarla yakaladım. Dönüş yalnız banadır. El Hacc suresi 48 ayet))
Tanrı Türkü korusun…!