Siyaset dersleri ve Türkmen siyasetine etkileri
Dr. Asıf Serttürkmen
Üçüncü bölüm:
Rahmetli Reda Efendi İbrahim Ağa ..
Kriz çözümüne zeka, bilgelik ve politika uygulama örneği
Siyaset dersleri adı altında yazdığım makallelerin bir önceki bölümünde (ikinci bölüm) siyaset biliminin dini bir perspektiften tanımını ve diğer bilimlerle ilişkisini ve siyaset ile düşünme arasındaki ilişkinin yönlerini açıklamaya çalıştım. Yazımda, krizlerin çözümünde kullanılan zekâ, bilgelik ve uygulanan siyasi manevraların tanımını açıklamıştım. Bugünkü makalem, Kriz çözümüne zeka, bilgelik ve politika uygulama örnekleri hakkında olacaktır.
Bilimlerde en iyi şeyleri bilen bilgelik hakkında birçok ayet-i kerimeler bulunmaktadır, örneğin:
” وَمَنْ يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ أُوتِيَ خَيْراً كَثِيراً” البقرة – الآية/ 269 .
“O, dilediğine hikmeti verir ve kime hikmet verilirse o kimse birçok hayra nâil olmuş demektir. Bunu ise ancak derin kavrayış sahibi olanlar düşünüp anlarlar”.
Bakara suresi- Ayet 269 .
“ويَتْلُو عَلَيْهِمْ آَيَاتِكَ وَيُعَلّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ” البقرة – الآية/ 129 .
“ Rabbimiz, onların arasından, ayetlerini onlara okuyacak, onlara kitabı ve bilgeliği öğretecek ve onları temizleyecek bir elçi gönder. Sen Yücesin, Bilgesin”.
Bakara suresi- Ayet 129.
Bilgelik, anlayış ve zeka hakkında birçok aforizmalar yazılmıştır. “Erdemli bir ulus, bilgeli ve tam bilgiye sahip olan erdemli insanlardan oluşan ulustur.” Bunlar politikanın temel sütünleridir ve gerçeklere ulaşmanın yolları olarak ifade edilmiştir.
“Liderlikte 21 tartışılmaz kanun” ve “Lider için vazgeçilmez 21 özellik”’ in yazarı John C. Maxwell’e göre: “ Zeka ve bilgi temel kaynaklardır. Ancak tek başına etkinlik onu sonuçlara dönüştürür”. John C. Maxwell’in sözlerine dayanarak sevgili okurlarıma bu bilgeliğin bir örneğini vermek istedim. Örneğin kahramanı ise rahmetli Rıza Efendi İbrahim Ağa’nın bilgelik ve zekasına dayanarak Kerkük’e bağlı olan Eski Tisin halkını büyük bir felaketten kurtarmasıdır. Eski Tisin, Kerkük’ün 5 km güneyinde bulunan tarihi bir kasabadır, 1984-1987 yılları arasında Irak eski rejimi tarafından yıkılmıştır.
Hikaye, ülkeye ciddi ekonomik ve politik krizlere yol açan, Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra başlıyor. Savaş yıllarında hastalıklar, kıtlık, açlık soygunculuk ve hırsızlık yayılmıştır. İnsanlar sokaklarda ölüyordu. Ölenler bölge halkı tarafından toptlu halinde gömülüyordu. Kıtlık, Eski Tisin’in yerel lehçesinde “kırıtma” veya “kırtma”olarak adlandırılmıştır. Buyüzden, Eski Tisin halkı evlerini, çiftlik ve tarlalarını korumak zorunda kalmışlardı. Yakın köylerden bir grup Eski Tisin’in tarlada küme halinde birikilen buğday mahsulünü çalmaya kalkmışlardı. Kendi tarlalarında bekçilik yapan ve bölgede tanınmış “Abbuş” ailesinden birkaç kişi hırsızlarla silahlı çatışmaya girmişlerdi. Söylentilere göre hırsızlardan birisi yaralanmıştır. Yaralanan kişinin aşiret büyükleri fidye veya mali tazminat istemeye ya da intikam almak için Eski Tisin’e saldırmaya hazırlanıyorlardı. Saldırıya başlamadan önce aşiret büyüklerinden bir grup bu krizi çözmek için Eski Tisin’e gelmişlerdi. Onları, rahmetli Rıza Efendi İbrahim Ağa, Ağalar aşiretine ait misafirhanesinde ağırlamıştı. Rıza Efendi İbrahim Ağa, ünlü Türkmen edebiyatçılarından rahmetli şair Celal Rıza efendi’nin babasıdır.
Rıza Efendi İbrahim Ağa, bilgeliğiyle fidye ve intikam konusunu sona erdirmek için siyasi zekasını kullannıştı. Misafirhanede bulunan bir grup gençlerden silahlarını getirmelerini ve onları içeriye çağırdığı zaman silahlarıyla girmelerinide istedi. Ancak içeri giren birinci grup silahlarını çağırılacak olan ikinci gruba vermelerini ve silahların üstüne boya sürmelerini veya renkli bandların bağlamasınıda istedi. Böylece içeriye art arda ondan fazla gruplar, değişik silahlarıyla girip çıkmışlardır. Bunları gören Arap aşiret liderleri şaşkınlığa uğramışlardı ve Eski Tisin halkının tümü silahlı olduklarına inanmışlardı. Silah ve silahlı insanların sayısı, fidye, intikam ve kan davalarında etkili olan hesablardan birisi sayılmaktadır. Durumu farkeden Arap aşiret liderleri fidye ve intikam yerine iki tarafın arasında sulhu tercih etmişlerdir. Böylece, rahmetli Reza Efendi, her iki tarafta da birçok can kaybına yol açacak büyük bir sorunu sona erdirmişti.
Rahmetli Reza Efendi İbrahim Ağa’nın hayatı hakkında:
Rahmetli Reza Efendi İbrahim Ağa, Kerkük’e bağlı Eski Tisin köyünde doğdu. Okuma yazmayı Eski Tisin camilerinde öğrendi. Eskiden okuma yazmayı bilenlere efendi ünvanı verilidi, böylece kendisinede “Efendi” unvanı verilmişti.
Kerkük mahkemesinde çalışmaya başladı. Aynı mahkemede “Başkatip veya baş yazar” ünvanını aldı. Yıllarca süren yoğun çalışmanın ardından Kerkük Nüfus Dairesi müdürü oldu. Vefat edinceye kadar bu görevde kalmıştı.
Rahmetli Reza Efendi, önde gelen Türkmen yazarlardan biriydi. Ayrıca, çiftlikleri ve tarım alanlarıda vardı ve bu yüzden tarımlada ilgineniyordu. Kendisine dair büyük bir misafirhaneside vardı. Ölümünden sonra oğlu şair Celal Rıza Efendi tarafından yönetildi. Misafirhane, öğrencilerin, yazarların, şairler ve edebiyatçıların buluştuğu bir merkez haline dönüşmüştü. Misafirhanede, edebiyat, din ve diğer sosyal ve kültürel konular hakkında tartışmalar yapılırdı.
Rahmetli Reza Efendi İbrahim Ağa, 1924 yılında gözlerini hayata yumdu.
“Politika ve siyaset kelimesinin anlamı” üçüncü bölüm konusunda tekrar görüşmek dileğiyle.