Yeni Azerbaycan Partisi Milletvekili Sadık Kurbanov: ‘’En büyük amacımız Karabağ topraklarını tekrar özgürlüğüne kavuşturmak’’
Yeni Azerbaycan Partisi Milletvekili Sadık Kurbanov Türk medyasına verdiği demeçte Azerbaycan’ın en kısa sürede Ali Baş komutanımız sayın İlham Aliyev’in önderliğinde Şuşa’ya, Hankendi’ne ve diğer işgal altında bulunan topraklarımıza geri döneceğinden emin olduğunu söyledi. Kurbanov Azerbaycan ordusunun kazandığı zaferleri sadece Azerbaycan ordusuna atfetmediğini, bu zaferleri aynı zamanda tüm Türk dünyasının kazandığı bir zafer olarak nitelendirdiğini sözlerine ekledi: ‘‘Öncelikle tüm Türk milletini Azerbaycan’ın muzaffer ordusunun kazandığı peşpeşe kazandığı zaferler dolayısıyla tebrik ediyorum. Zira bu sadece Azerbaycan ordusunun kazandığı bir zafer değil, aynı zamanda tüm Türk dünyasının kazandığı bir zaferdir. Ben bunu böyle değerlendiriyorum ve inşallah kısa bir sürede daha büyük zaferleri hep beraber kutlayacağız. İnşallah en kısa sürede Ali Baş komutanımız sayın İlham Aliyev’in önderliğinde Şuşa’ya, Hankendi’ne ve diğer işgal altında bulunan topraklarımıza geri döneceğiz. Bizim en büyük amacımız Ermenistan ordusunu yıllarca işgal ettikleri bizim özbeöz topraklarımız olan Karabağ’dan geri püskürtmek ve o toprakları tekrar kendi özgürlüğüne kavuşturmaktır.
Azerbaycan Silahlı Birliklerinin Ali Baş Komutanı, devlet başkanımız sayın İlham Aliyev’in de söylediği gibi barış sürecinin başlaması için öncelikle Ermenistan yıllardır işgal ettiği bizim topraklarımızı boşaltmak zorunda. Şanlı ordumuzun Ermenistan’ın sürekli olarak sürdürdüğü sabotajlara yanıt olarak yürüttüğü operasyonların da amacı sırf bu toprakların, yani Dağlık Karabağ’ın işgalden kurtarılması ve kendi öz tarihi topraklarında Azerbaycan halkının huzur içinde yaşamasını sağlamaktır. Hiç kuşkusuz Azerbaycan ordusunun kazandığı başarılar da dünya jeopolitik dengesini yeniden oluşturacaktır. Tüm dünyada dondurulmuş ihtilaflar diye bir anlayış mevcuttur ki, kanımca Azerbaycan topraklarını işgalden kurtardıktan sonra bu sorunla karşı karşıya bulunan halkların da bu sorunun çözüleceğine dair umudu daha da artacaktır. Onlar da anlayacaklar ki, eninde sonunda güçlenerek, güçlü orduya sahip oldukltan sonra bu sorunu çözecekler. Kuşkusuz bu süreçte Azerbaycan asla ve asla yalnız değil, Azerbaycan’ın yanında manevi destekleriyle güçlü Türk halkı var, güçlü Türkiye devleti var. Ve Türkiye’nin kardeş Azerbaycan’a verdiği desteğin dünyada eşi benzeri bulunmamaktadır. Bu raddeden sonra biz burda artık stratejik işbirliğinden ya da stratejik işbirliğinden değil, direk kardeşlikten bahsediyoruz. Kardeşse kardeşinin herzaman yanında oluyor ve yanında da olmak zorunda. Tarih te bunu bir daha kanıtladı ki, farklı etnik kimliğe, milli manevi değerlere sahip milletler hatta asırlarca beraber yaşamış olsalar bile, yine de kardeş değillerdir ve olamazlar da. Türkiyeyle Azerbaycan’ın durumu çok farklı ve nasıl ki, yüz sene önce Kafkas İslam Ordusu en zor günlerde Azerbaycan’ın yardımına koştu, bugün de Türkiye manevi desteğiyle Azerbaycan’ın yanındadır ve yanında da olacak. Asla ve asla eti tırnaktan ayırmak mümkün olmadığı gibi Azerbaycan’ı Türkiye’yi de Azerbaycan’dan ayırmak mümkün değildir ve olmayacak ta. Diğer Türk cumhuriyetlerinin de Azerbaycanla Türkiye’nin kardeşliğini örnek alarak ileriye doğru net adımlar atacağından, Türk dünyasının ve aynı zamanda tüm dünyanın da bundan fayda sağlayacağına cani gönülden inanıyoruz.’’