Uçuşların durdurulması yaptırımların başlangıcı: Talabani tehlikeli sularda

Eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin büyük oğlu ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Bafıl Talabani, tehlikeli sularda yüzüyor. Türkiye’nin ilk mesajı Süleymaniye uçuşlarını durdurmak oldu. Sorun çözülmezse yaptırımların devamı gelebilir…

Türkiye, önceki gün Süleymaniye Havalimanı’na uçuşların durdurulduğunu açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç tarafından yapılan açıklamada, 3 Nisan itibarıyla Türk hava sahasının, Irak Süleymaniye Uluslararası Havalimanı’nı kullanacak hava araçlarına kapatıldığını bildirdi. Söz konusu kararın Süleymaniye’de “PKK terör örgütünün faaliyetlerinin yoğunlaşması, terör örgütünün havalimanına nüfuz etmesi ve böylece uçuş güvenliğinin tehdit edilmesi çerçevesinde” alındığını vurgulayan Bilgiç, kararın ilk aşamada 3 Temmuz’a kadar geçerli olmasının öngörüldüğünü, bu tarihe kadar yakından izlenecek gelişmeler ışığında kararın tekrar gözden geçirileceğini kaydetti.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Süleymaniye bölgesinde terör örgütünün yoğunlaştığını, bu yoğunlaşmanın uçuş güvenliğini tehlikeye attığını ve Türkiye’nin kabul edemeyeceği bir durum ortaya çıktığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise PKK’nın özellikle Süleymaniye ayağında çok ciddi bir yapılanması olduğunu, bunu yıllardır hem Erbil hem Süleymaniye hem de Bağdat yönetimiyle yaptıkları görüşmelerde dile getirdiklerini aktardı. Kalın, “Süleymaniye ayağında PKK’nın çok ciddi bir yapılanmasının olduğunu biliyoruz. Biz buna asla göz açtırmayacağız. PKK’nın, Süleymaniye’de veyahut başka bir yerde, Mahmur Kampı’nda olabilir, başka yerlerde olabilir nerede olursa olsun PKK’nın yuvalanmasına ve ülkemize karşı bir tehdit olmasına asla müsaade etmeyeceğiz.” diye konuştu.

MİT’ÇİLERİN KAÇIRILMASI OLAYI

Aslında Türkiye ile Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin ilk büyük krizi, 2017 yılında yaşanmıştı. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)’nın 2 üst düzey yöneticisinin Süleymaniye’ye bağlı Dukan ilçesinde PKK tarafından kaçırılmasının ardından Ankara, Süleymaniye’yi kontrol eden KYB’yi, PKK’ya istihbarat sağlamakla suçlamıştı. O dönem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, doğrudan “Süleymaniye’de Talabani’nin partisi ve bazı küçük partiler PKK’yla işbirliği yaptılar.” ifadelerini kullanmıştı.

Olayın ardından Ankara, Özal döneminde açılan Türkiye’deki KYB temsilciliğinin kapatılmasına karar verdi. 17 yıldır Türkiye’de görev yapan KYB Ankara Temsilcisi Behruz Gelali, 24 Ağustos 2017’de sınır dışı edildi. Süleymaniye’ye uçuşlar da aynı dönemde durduruldu. Süleymaniye Havalimanı’nda bir basın toplantısı düzenleyen Gelali, temsilcilik yaptığı 17 yıl boyunca Türkiye ile yaşanan hiçbir anlaşmazlıkta, Ankara’nın bu kadar sert bir tavrına rastlamadığını söyledi.

PKK’nın düşen helikopterinin pilotu terörist Şirvan Kobani ile Bafıl Talabani, ABD tarafından eğitildiler.

 

ABD’NİN KUKLASI

Ankara-Süleymaniye hattındaki krizden kısa bir süre sonra KYB’nin kurucu lideri Celal Talabani, 3 Ekim 2017’de öldü. Talabani’nin vefatının ardından büyük oğul Bafıl Talabani, kuzeni Lahur ile birlikte ipleri eline aldı. Bafıl, daha sonra Lahur’u da saf dışı bırakarak örgütün tek hakimi oldu.

Fransız Yabancı Lejyonu ve İngiliz Özel Kuvvetleri’nde resmi askeri eğitim görmüş olan Bafıl, 2003 yılında ABD’nin Irak’a girmesinin ardından Süleymaniye’ye dönmüştü. Önce ABD desteğiyle bir ‘terörle mücadele birimi’ kurmuş, ardından KYB’nin istihbarat birimi Zanyari’nin başına geçmişti. İşgal kuvvetleriyle birlikte çok sayıda operasyonda görev alan Bafıl, bu süreçte siyasi arenada da etkisini artırdı. PKK/PYD ile yakın ilişkiler de kuran Bafıl, Süleymaniye’yi her anlamda terör örgütüne açtı.

HEP ABD KONTROLÜNDE

Bafıl Talabani, 25 Eylül 2017’de Barzani’nin sözde bağımsızlık referandumu sırasında adından çok bahsettirdi. Irak ordusu ilerleyişe geçtiği sırada askerlerini çeken Bafıl’ın, Erbil’e ihanet ettiği söylendi. Suçlamaların ardından bir açıklama yapan Bafıl, ABD ile yakın ilişkisini gözler önüne seren şu sözleri sarf etti:

“ABD, temsilcileri, McGurk vb. bize son gününe kadar teklifle geldiler. Bizi koruyacak, Bağdat ile müzakere edersek 2 yıl içerisinde bağımsızlık referandumu yapılmasını garanti altına alacak bir teklifle geldiler. Maalesef Kürt liderleri, böylesi bir tarihi fırsatı geri teptiler. Bu büyük bir hataydı. Kerkük’teki çatışmalarda dahi bir fırsat vardı. Irak güçleri Kerkük’e ilerlerken dahi bir fırsat vardı. Abadi bize ulaştı ve bir anlaşma sundu. Bir günlük müzakerenin ardından şöyle bir teklife ulaştık: Irak ordusunun tek taraflı olarak yerleştirilmesi yerine, Keyvan Askeri Üssü’nün DEAŞ ile Mücadele Koalisyonu için ortak bir üs haline getirilmesi üzerinde anlaştık. Bu kapsamda koalisyondaki ABD, İngiltere askerinin yanı sıra Irak askeri de bu üste konuşlanabilecekti. Tek başına bu, Kerkük’te yaşanabilecek faciayı engelleyebilirdi. Desteklediğim tek anlaşma bu.”

TERÖR ÖRGÜTÜNE ZİYARET

Bafıl Talabani’nin 2022’nin Aralık ayında Suriye’nin kuzeyine yaptığı ziyaret ise tehlikeli ilişki ağını göz önüne serdi. Suriye’de Uluslararası Koalisyon Güçleri Komutanı General Matthew McFarlane ile birlikte terör elebaşı Mazlum Abdi’yi ziyaret eden Bafıl, burada terör örgütüne destek mesajları verdi. Daha sonra terör elebaşlarından Asya Abdullah ve Salih Müslim ile de görüşen Bafıl’ın, terör örgütünün kamuflajını giymesi dikkat çekti.

15 Mart 2023’te Duhok’ta düşen PKK helikopteri ise Bafıl’ın ilişkilerini bir kez daha gündeme getirdi. Helikopterin Fransa tarafından KYB’ye satıldığı, Bafıl’ın ise helikopterleri PKK’ya verdiği ortaya çıktı. Zaten helikopteri kullanan PKK/PYD’li terörist Şirvan Kobani de Bafıl’ın yakın arkadaşıydı. Birlikte ABD tarafından pilotluk eğtimleri aldıkları öğrenildi. Bafıl Talabani, helikopterin düşmesinin ardından da düzenlediği bir toplantıda, YPG’nin sözde özel kuvvetler birimi olan YAT’ın üniformasını giyerek poz verdi.

‘GELİN PKK İLE TÜRKİYE’Yİ BARIŞTIRALIM’

Bafıl’ın skandalları bununla da sona ermedi. Geçen mart ayında 2. Erbil Forumu’na katılan KYB Lideri, burada ilginç değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında Kerkük’ün önemine dikkati çeken Talabani, her fırsatta Bağdat’la bu konuyu görüştüklerini vurgulayarak “Mam Celal (Celal Talabani), Kerkük meselesinin bir beyin ameliyatı olduğunu söylerdi. Necmeddin’i (Dr. Necmeddin Kerim) de o yüzden oraya koymuştu.” dedi. Bafıl Talabani, “Gelin, PKK ile Türkiye’yi barıştıralım. Mam Celal yaptı, biz neden yapamayalım?” ifadelerini kullandı.

Kuzey Irak’taki hükümet ortakları ile “azınlıkların” seçimlerde partiler adına değil bağımsız girmesini desteklediklerini de dile getiren Talabani, “Tüm bileşenler kendi temsilini yapmalı. Türkmenler KYB’li olmasın, Türkmen olsun. Ezidi Ezidi, Hristiyan Hristiyan olarak kalsın. Ne yapacaklarına kendileri karar versin, partiler değil.” diye konuştu.

AYRI BİR ÖZERK BÖLGE PEŞİNDE

Hayatının her döneminde uluslararası güçlerin kontrolünde olduğu görülen Bafıl Talabani, Süleymaniye ile petrol zengini Kerkük ve Musul’u Bağdat ve Erbil’den kopararak, Suriye’nin kuzeyindeki PKK/PYD ile birlikte ayrı bir özerk bölge oluşturmaya çalışıyor. ABD de Türkiye ile işbirliği yapmakla suçladığı Erbil yönetimine karşı, Bafıl’ı elindeki bir sopa olarak sallıyor. Bu durum ise Türkiye’yi oldukça rahatsız ediyor. Son dönemde Süleymaniye’de artan PKK ağırlığı, teröristlere verilen helikopterler, PYD’ye yapılan ziyaretler… Ankara her an KYB’ye karşı daha sert önlemler alabilir.

Kaynak: Aydınlık Gazetesi (AK)