Skip to content
14 Temmuz 2025
  • Facebook
  • Twitter
  • Youtube
  • Instagram
IRAK TÜRKLERİNİN BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETESİDİR

IRAK TÜRKLERİNİN BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETESİDİR

Sosyal medya hesaplarımız

  • Facebook
  • Twitter
  • Youtube
  • Instagram
Primary Menu
  • HABERLER
    • Akademik Makaleler
    • Arapça
    • Azerbaycan
    • Basın
    • Dünya
    • Editörden
    • İngilizce
    • Kitap
    • Kültür – Sanat
    • Türkiye
  • Yazarlar
  • Multimedya
  • Kütüphane
  • Kültür – Sanat
  • Röportajlar
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Türkmeneli’ni Tanıyalım
  • Kerkük Türküleri
  • Kerkük Kültür Derneği
  • Kitaplarımız
  • İletişim
  • Home
  • Türkmen Edebiyatı
  • Türkmen Şarkıları Bir Milletin Mirası ve Nefesi
  • Türkmen Edebiyatı

Türkmen Şarkıları Bir Milletin Mirası ve Nefesi

Kerkük Gazetesi 27 Haziran 2025
b

Ali BAYATLI – Bağdat /Irak’ın kalbinde, tarih sayfalarıyla iç içe geçmiş hurma ağaçlarının gölgesinde yankılanan Türkmen şarkıları, sadece bir müzik türü değil; bir milletin zamana meydan okuyan canlı ve köklü ruhunun hikâyeleridir. Bu şarkılar, nesiller arası uzanan köprüler olarak, büyük bir kültürel ve edebi emaneti taşır. Şiir, edebiyat ve sanatsal zevkin kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır; ruhu besleyen, kimliği diri tutan bitmeyen bir nehirdir.

Şarkı sözleri:

O yana dönder meni      Bu yana dönder meni 

Üreğimde yaram var     Tabibe gönder beni 

Çayır kısa biçilmez          Su derindi geçilmez 

Mene derler yardan geç     Yâr şirindi geçilmez 

Türkmen şarkıları, sevgi ve özlemin naif sesleri olarak tarih boyunca koruyucu bir kalp olmuş, yurt, acı, aşk ve hüzün hikâyelerini bıkmadan anlatmıştır. Bölgedeki diğer müziklerden farklı olarak, bu şarkılar gerçek bir milli aidiyet duygusu taşır; nazik ve utangaç bir doğu aşkı vardır içlerinde. Doğa simgeleriyle yumuşakça, doğrudan ifade etmeden kalbe seslenirler: bülbüller, göl kenarına yaklaşan kazlar, vadilerde gezinirken zarif ceylanlar.

Bu imgelerde gizli bir sevgi vardır; kelimelerin derinliklerinde saklıdır; sadece sevgiliye değil, tüm millete, tarihin köklerine ve Irak topraklarına duyulan derin bir aşktır. Şarkılar, Türkmenlerin yaşadığı haksızlıkları, özgürlüklerinin kısıtlanmasını ve insan haklarının ellerinden alınmasını da yansıtır; acı satırlar arasında gizlidir ama bu acı, bu halkın kanını taşıyanlarca kolayca anlaşılır.

Şarkı sözleri:

Bilmem neden ğamgin bu Tuzun dağları,

Aksu susuz koymaz çiçekli bağları.

Baharda bülbüller gezer şu bağları,

Ütükçe saf eyler sevdalı başları.

Açılmamış güller bülbüle yar varlı,

Bilmem neden ğamgin bu Tuzun dağları.

Bütün bu değerler ve özelliklere rağmen Türkmen şarkıları büyük zorluklarla karşılaşmıştır. Özellikle Baas rejimi gibi acımasız Irak yönetimleri döneminde, sanatçılar ve entelektüeller sıkı takibe alınmış, sansür ve baskıya maruz kalmış, hapis, işkence ve idam tehdidiyle karşılaşmıştır. Türkmen sanatçılar sürekli gözetim altındaydı ama yine de vatanlarına ve emanete bağlılıklarını korumuş, bu ışığı karanlık günlerde taşımışlardır.

Onlar için şarkı ve müzik sadece sanat değil, hücrelerinde nefes aldıkları hava, zulüm ve yoksulluk denizinde boğulmamak için tutundukları can simidi olmuştur. Pek çok şiirde sevgiliden, uzaklarda kalan bir aşktan, sert ve zalim bir zamandan bahseder şairler; ancak o sevgili aslında zulme uğramış milletin ta kendisidir, o zor zamanlar ise baskıcı rejimi simgeler.

Bu yüzden, bu derin şiirlerin anlamları yalnızca Türkmenlerce tam anlaşılır; çünkü onlar, kökleri ve duyguları derinlerde olan kalplerin diliyle söylenmiştir. Bu, kanlarında Türkmen aşkı taşıyanların anlayabileceği, tercüme edilemeyen bir dildir.

Şarkı sözleri:

Ağam ağam ağam

Can doldu azar Kerkük

Bitmiri nazar Kerkük

Yan Türkmen’e mal kalır

Yan olur mezar Kerkük

Irak’ta Türkmen olmak, bazen bir şarkının içinde özgürce nefes almaktır. Baskıların, yasakların, asimilasyon çabalarının arasında dahi, bir dutların tınısında halk yeniden dirilir. Türkmen sanatçısı, bazen sevdiğini anlatır gibi yapar ama satır aralarında milletinin yarasını dillendirir. Kimi zaman gülerken ağlayan bir ezgiyle, kimi zaman içe akan bir ritimle yaşar bu halk.

Bu noktada Türkmen müziği hakkında kısa bir açıklama yapmak faydalı olacaktır. Türkmen müziği, Orta Asya bozkırlarından Anadolu yaylalarına ve Mezopotamya ovalarına uzanan kadim bir melodik hattın yaşayan temsilcisidir. Arap, Fars ve Türk müzik geleneklerinden etkilenmiş; aynı zamanda bu geleneklere kendi tınısını ve ruhunu katmıştır. Hem sözlü geleneğe hem de melodik derinliğe sahip olan bu müzik, doğaçlama gücüyle, duygu yoğunluğuyla ve ritmik çeşitliliğiyle öne çıkar. Irak’taki Türkmen toplumu, yüzyıllar boyunca bu müziği sadece korumakla kalmamış, onu kendi tarihî ve toplumsal koşullarına göre yeniden yoğurmuş ve bir kimlik aracı olarak bugüne taşımıştır.

Türkmen müziğinde kullanılan makamlar, sadece teknik yapılar değil, duyguların yön bulduğu ruh yollarıdır. Her makam, başka bir hâlet-i ruhiyeyi yansıtır. Nihavend makamı, derin bir iç çekiştir, geçmişe duyulan özlemin ezgisidir. Hicaz makamı, kavuşulamayanın, uzak kalanın, içte büyüyen bir hasretin sesidir. Kürdî makamı, sessiz bir isyan, mazlumun feryadıdır. Segâh ve Suzinak makamları, tefekkürün, iç yolculuğun, derin ve sakin duyguların ifadesidir. Bayat makamı, bilgeliğin ve sabrın notasına dökülmüş halidir. Uşşak, ince, zarif, içli bir aşkı taşıyan tınıdır. Rast makamı, coşkunun ve halkın yeniden doğuşunun sesi olurken, Nikriz insanın içine işleyen ince titreşimlerle duyguyu yoğunlaştırır. Bu makamlar, Türkmen ozanının elinde yeniden şekillenir, halkın ruh hâline göre bükülür, çoğu zaman doğaçlama bir yaklaşımla söylenir ve her seferinde başka bir anlam kazanır.

Bu makamların sesi, Türkmen çalgılarıyla hayat bulur. Uda benzer iki telli bir çalgı olsa da, yüzyılların hikâyesini içinden sızdırır. Saz titreşimi, doğayla konuşur gibi kulağımıza ulaşır. Naye benzer, Türkmen rüzgârının kaval hâline gelmiş hâlidir. Telaferd Gidjak, hüzünlü ve ağlayan bir keman gibidir, insanın içine işler. Def ve Davul şarkıya kalp atışı gibi eşlik eder, Zurna ise hem düğünlerde hem de halkın ortak sevinçlerinde coşkuyla çalınır. Her bir çalgı, kendi diliyle halkın duygularını dillendirir.

Türkmen müziğinin yalnızca sesi değil, ritmi ve bedensel anlatımı da bir o kadar zengindir. Ritmik ölçülerdeki çeşitlilik, Orta Asya’dan miras kalan dansların yansımasıdır. Diz kırma, yalnızca bir dans değil, aynı zamanda bir sözlü gelenektir, şiirin vücut bulmuş hâlidir. Çobi, gururun ve çevikliğin dansıdır. Türkmen halayı ise hem Arap hem Anadolu etkileri taşısa da özünde Türkmen duruşuyla, Türkmen ritmiyle oynanır. Bu danslar yalnızca hareket değil; halkın kolektif hafızasında yer eden, kuşaktan kuşağa aktarılan birer hatırlama biçimidir.

Bütün bu anlatılanlardan sonra açıkça görülür ki, Türkmen müziği yalnızca bir kültür unsuru değil, bir halkın diriliş hikâyesidir. Her tını, bir hatıra; her ezgi, bir dua; her ritim, bir haykırıştır. Bu müzik sustuğunda sadece notalar değil, kimlik de kaybolur. Bu yüzden onu yaşatmak, yazmak, anlatmak ve öğretmek bir görev değil, bir vefa borcudur. Türkmen müziği sadece bir ses değil, bir halkın ruhudur. Ve bu ruh, hâlâ yaşamaktadır.

Dünya ve bölgedeki müzikteki gelişmeler ve değişikliklere rağmen Türkmen müziği kendine özgü, ruhu okşayan, narin ve dokunaklı yapısını korumuştur; unutulmayan bir halkın sesini ve kimliğini anlatan eşsiz bir güzelliktir.

Türkmen şarkıları sadece müzikal bir miras değil; canlı bir duygu kayıt defteridir; acı, aşk, direniş ve onura tutunma hikâyelerini anlatır. Geçmişle bugün arasında, kalple ses arasında, hayal ve gerçek arasında, sevinç ve hüzün arasında devam eden bir dualardır.

Bu mirası korumak, sadece kültürel bir lüks değil, aynı zamanda ulusal ve insani bir görevdir. Çünkü bu şarkılar, tehdit altında olan nadir bir kimliği taşır ve geçmişle gelecek arasında bir köprü oluşturur. Bu yüzden Türkmen şairlerini, sanatçılarını ve yazarlarını onurlandırmak, eserlerini incelemek ve belgelemek; Irak’ta ve bölgede yürütülen her ciddi kültürel ya da akademik çalışmanın ayrılmaz bir parçası olmalıdır.

Bence: En zor şartlarda bu kutsal emaneti taşıyanlara değer vermeyen bir toplum, nasıl sağlam bir milli bilinç inşa edebilir?

Bu, hükümetlere, kurumlara, üniversitelere ve özgür düşünen her aydına bir çağrıdır:

Türkmen şarkısını koruyun; çünkü o sadece bir ses değil… Bir halkın hafızasıdır.

Paylaş:

Continue Reading

Previous: Telafer’i Tanıyalım “Hayat Ne Der Telafer’da”
Next: Seyyid el-Hakim: Seçimler, Irak için güvenli yoldur

Related Stories

475754394_8916679588430987_6032810612883149677_n
  • Türkmen Edebiyatı

Kerküklü Kadın Şair Kadriye Ziya’nın yeni şiir kitabı tanıtıldı

Kerkük Gazetesi 20 Mayıs 2025
492088362_598228469939569_684232777917369310_n
  • Haberler

Şair Nesrin Erbil Bağdat’ta Onura edildi.

Kerkük Gazetesi 19 Nisan 2025
الخارجي_page-türkçe
  • Dergi Oku

Türkmen Yazarı dergisinin 27. Sayısı “Erbil Özel” Türkçe ve Arapça olarak çıktı

Kerkük Gazetesi 27 Şubat 2025

Güncel Haberler

Irak: Sıcaklık, Çöl ve İhmâl ok 1

Irak: Sıcaklık, Çöl ve İhmâl

14 Temmuz 2025
Türkmen kadınları: Acıyı Sabırla Yoğuran kadınlar kadınlar 2

Türkmen kadınları: Acıyı Sabırla Yoğuran kadınlar

14 Temmuz 2025
Settar Köprülü’den “Şehit” Şiiri 14-temmuz-ne-gunu-14-temmuzun-anlam-ve-onemi-ne-4ju2 3

Settar Köprülü’den “Şehit” Şiiri

14 Temmuz 2025
Mustafa Ziya’dan “Qere Gün” Şiiri kerkukkatliami1 4

Mustafa Ziya’dan “Qere Gün” Şiiri

14 Temmuz 2025
Terör örgütü PKK’dan bir grup silahlarını imha etti thumbs_b_c_a043cb517456e222c5e564bbf9f5e97c 5

Terör örgütü PKK’dan bir grup silahlarını imha etti

12 Temmuz 2025

Editörden

178386911_1925588547591950_2559509787806110237_n
  • Dr. Şemsettin Küzeci
  • Editörden
  • Haberler
  • Türkmeneli
  • Yazarlar

Irak Türkmen Cephesi 26 Yaşında

24 Nisan 2021
ALTUNKÖPRÜ ŞEHİTLERİ (1)
  • Dr. Şemsettin Küzeci
  • Editörden
  • Türkmeneli
  • Yazarlar

30. Yılında Kerkük’te Altunköprü Katliamı

28 Mart 2021
120594794_3362293387141128_9047910336164904962_n
  • Azerbaycan
  • Dr. Şemsettin Küzeci
  • Editörden
  • Türk Dünyası
  • Yazarlar

Karabağ Bizimdir. Karabağ Azerbaycan’dır

18 Ekim 2020

Videolar

eed5bfac-185e-4361-a144-ea9eb702ee9d
  • Azerbaycan
  • Basın
  • Haberler
  • Türk Dünyası
  • Türkmen Edebiyatı
  • Video
  • Videolar

Kerkük’ün Milli Yazarı Ata Terzibaşı’nın Hayatı Filim Oldu

26 Aralık 2024
demirel
  • Haberler
  • Türk Dünyası
  • Türkiye
  • Türkmeneli
  • Videolar

20 önce Süleyman Demirel Irak Türkmen Öğretmenlerini kabul etmişti

23 Aralık 2020
indir
  • Basın
  • Haberler
  • Türkmen Basını
  • Türkmeneli
  • Videolar

Kerkük Gazetesi’nin YouTube kanalı açıldı

16 Kasım 2020

Foto Galeri

DSCI8493
  • Basın
  • Foto Galeri
  • Haberler

Türkmeneli TV’nin eski Teknik Müdürü Sacit Baydar Vefat etti

17 Ekim 2020
M ZİYA1
  • Foto Galeri
  • Kitap
  • Kütüphane

Mustafa Ziya’nin Küçük Not Defterinden Şiirler kitabı çıktı

20 Ocak 2020
1828866_620x410
  • Foto Galeri

ABD’li komutandan Münbiç’e ziyaret!

8 Şubat 2018
Facebook
kerkuk_turkuleri
Youtube

AMACIMIZ

Irak’taki Türkmenlerin gerçek anlamda varlıklarını, birlik ve beraberliklerini sağlamak; gazete yoluyla da sıkıntılarını, kültürlerini ve varlıklarını dünyaya tanıtmak ve Türk dünyası arasında bir köprü oluşturmaktır.

Bizi Takip Edin

Facebook Twitter Youtube Instagram
Menu
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Türkmeneli’ni Tanıyalım
  • Kerkük Türküleri
  • Kerkük Kültür Derneği
  • Kitaplarımız
  • İletişim

  • HABERLER
  • Yazarlar
  • Multimedya
  • Kütüphane
  • Kültür – Sanat
  • Röportajlar
  • Facebook
  • Twitter
  • Youtube
  • Instagram
Copyright © All rights reserved. | MoreNews by AF themes.