TÜRK BAYRAĞINA HASRET COĞRAFYALAR
Önder Saatçi
1969 veya 70 yılıdır. Kerkük’te “Türk Kültür Merkezi” açılmasına karar verilmiştir. Merkez Bağdat’taki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği bünyesindeki konsolosluğa bağlı olacak ve belli aralıklarla oraya Türkiye’den öğretmenler gönderilecektir.
Merkez için Kerkük’ün lüks semtlerinden birinde bahçeli, büyük bir ev kiralanır. Damına da Türk bayrağı dikilecektir. Bayrak için gönder yapılması icap etmektedir. Kerkük’ün meşhur demircilerinden Fahri Usta’ya bayrak direği ısmarlanır. Fahri Usta gönder için upuzun bir direk yapar, maksadı daha fazla para kazanmak değil, bayrağın her yerden görünür olmasıdır.
Bu bayrak hatırasını babamdan dinlemiştim. Babam kendi çocukluk ve gençlik yıllarında Kerkük’teki her bir evde Türk bayrağı bulunduğunu ve halkın, bir gün kendilerini kurtarmaya gelecek olan Türk ordusunu o bayraklarla karşılayacağını da anlatmıştı. Bu hülya içinde Kerküklü ünlü şair Nazım Refik Koçak da o yıllarda şu mısraları yazıyordu.
Yurdum Kerkük avulum Türk Başbuğum Kemal Paşa
Ben seninle öğünürüm al bayrağım bin yaşa
Al bayrağım seni yurttan koparanlar savanlar
Yok olsunlar yurdumuzdan bizi yer yer kovanlar
Sallandığın yüce damda gel gör nasıl yabancı
Bir paçavra bağlamışlar yağıların yalancı
Bayrağıdır bu kirli bez tutsak olduk biz buna
Kurtulmakçın bağlamışız belimizi hep sana
(…)
Ne olurdu yüce Tanrım kavuştursan bir daha
Yumdurmadan gözlerimi çok sevdiğim bayrağa
(…)
Kerkük semalarından ay yıldızlı al bayrağın çekilişi de şu hazin manide ses bulur:
Kerkük’ün bu sarayı
Aceb noksandı(r) neyi?
Bayraġı asılıdı(r).
Hanı o yuldız ayı?
Irak Türkmenleri 1918’den sonra, Türk ordusunu bir daha Kerkük’te göremediler; ama Kerkük Karması 60’lı yıllarda Türk Havagücü futbol takımını Türk bayrağıyla selamladı. Aşağıdaki fotoğraf bu maçtan önce çekilmiştir.