Cumhurbaşkanı Akıncı: “Geçmişten dersler çıkarıp karşılıklı haklara saygı duyarsak geleceği yeniden yaratabiliriz”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, adadaki halkların birbirlerinin haklarına saygılı olması ve geçmişten de dersler çıkarması halinde geleceğin yeniden yaratılabileceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Güney Kıbrıs’ta 2017’de başkanlık seçim kampanyalarının başlayacağını hatırlatarak, “Bu ortamda çözüm müzakereleri yapmak çok sıkıntılı. Sayın Anastasiadis’in bir karar vermesi gerektiğini düşünüyorum. Ya toplumuna çözüm için liderlik yapacak, ya da 2018’in başkan adaylarından biri olmayı kendine yeterli görecek” dedi.
BRT’ye konuşan Akıncı, “Kıbrıs’ta çözüm sürecinde 2016 yılının ilk defa iki liderin üzerinde mutabık kaldığı bir yıl olduğunu belirtti, alınan mesafeyi dikkate alarak her şeyin henüz bitmediğini söyledi.
Akıncı “Zorluklarımız var, daha hiç konuşmadığımız, toprak, güvenlik, garanti konuları var ama diğer dört başlık, ekonomi, AB, mülkiyet, yönetim ve güç paylaşımı ile ilgili başlıklarda önemli adımlar attık” dedi.
29 Temmuzla birlikte bütün konuların üzerinden geçilmiş olacağını, ancak garantiler ve güvenlik başlığının 5’li konferansta ele alınacağını hatırlatan Akıncı, toprak konusunda ise harita, yer adı ve yüzdeliğin konuşulmayacağı konusunda mutabık kaldıklarını belirtti.
Akıncı, bu konunun herhangi bir spekülasyona yol açmayacak bir şekilde seri toplantıların yapılacağı bir ortamda yapılması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, 2016’da her şeyin bütün ayrıntıları ile bitmeyebileceğini, ancak çözümün genel çerçevesinin ortaya çıkabileceğini belirtti.
Akıncı, “Çözümün genel çerçevesinin altında yapılacak çok sayıda yasa vardır. Federal anayasa vardır, iki kurucu devletin anayasaları vardır. Referanduma sunulması gereken birçok konu vardır. Eğer 2016’da çözümün genel çerçevesi çizilirse, yine 2016’dan başlayarak bu ve benzeri hususların tamamlanması 2017’nin ilk aylarına da sarkabilir. Artık gidilecek köyün minareleri görünür, bu çözüm artık gerçekleşiyor fikri oluşursa o zaman çok büyük bir gayretle geriye kalan ayrıntılar da halledilebilir” dedi.
Kıbrıs’ta halkların birbirlerinin haklarına saygı göstermesi halinde yeni bir geleceğin kurulabileceğini belirten Akıncı, çözüm için 2016’ya vurgu yaptı.
2017’de bazı uluslararası şirketlerin Doğu Akdeniz’de doğal gaz aramak için yeniden sondaj çalışması planladığını kaydeden Akıncı, çözüm olmadan bunun yeni gerginliklere yol açacağının aşikâr olduğunu söyledi.
Güven artırıcı önlemler konusunda, bir yıl önce liderlerin elektrik şebekelerinin birbirine kalıcı olarak bağlanmasını ve mobile telefonlarının karşılıklı iki tarafta kullanılabilir olması konularında taahhütlerin olduğunu hatırlatan Akıncı, bu dönemde konuların hala çözümlenememiş olmasının akıl işi olmadığını söyledi.
Güven artırıcı önlemlerle ilgili her iki liderin ortak taahhütleri olmasına karşın, güney Kıbrıs’ta son aşamaya gelindiğinde “yasal engel” olduğu gerekçesi ile önlemlerin hayata geçirilmesinin durdurulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle konuştu:
“Eğer yasal engeller varsa neden bu güven artırıcı önlemlerin hayata geçmesi konusunda taahhüt verildi? Eğer yasal engeller yarsa neden bu engeller kaldırılmıyor? Anlaşılır şey değildir. Bu yaklaşımın temelinde bizim statümüzün yükseleceği, KKTC’nin tanınacağı korkusu var. Bu son derece yersiz ve gereksizdir. Hedefimiz iki toplumlu, iki kesimli yeni bir federal devlet kurmaktır.”
Lefke Aplıç ve Derinya kapıları konusundaki son gelişmeleri de anlatan Cumhurbaşkanı, BM Kalkınma Programı’nın ihaleye başvuruların sona erdiğini, yapılacak değerlendirmenin ardından yolların yapımına başlanacağını dile getirdi.
Ekonomi, sağlık, eğitim, çevre, taş ocakları, trafik gibi konularda KKTC’de yapılacak çok şey olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı AB normlarının ülkeye çok şeyler katacağını anlattı.
Akıncı, “AB’yi kurallı yaşama geçiş olarak algıladığım için destekliyorum yoksa AB’nin de birçok zaafı var. Standartları olan kurallı yaşama geçiş bize çok şey kazandıracak, ancak AB sihirli bir değnek değildir. Biz evimizin içini ne kadar erken düzeltmeye başlarsak gelecekteki bir çözümde ve AB’deki yerimizi çok daha sağlıklı bir şekilde alacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı bir başka soru üzerine idama karşı olduğunu ifade ederek, Türkiye’de bu konunun yeniden gündeme gelmesini doğru bulmadığını ifade etti. Akıncı, bu konuda sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu gibi konular, insan hakları, demokrasi, çoğulculuk çoktan ülkelerin iç işi olmaktan çıktı. Türkiye AB normlarını hedeflediği ve AB’ye üye olmak istediği için idamı kaldırmış olan bir ülkedir. Ben hem Kıbrıs Türk halkının yerinin AB’de olması gerektiğine inanan, hem de Türkiye’nin yerinin orada olmasını savunan bir insan olarak, Türkiye’de yeniden idamın gündeme gelmesini, doğrusu hiç uygun karşılayamam ve bunu doğru bulamam. Bu düşüncelerimi de kendime saklayamam. Dolayısıyla temenni ederim ki Türkiye, yıllar önce başlattığı Kopenhag Kriterleri’nden, zerre kadar taviz vermeden bu darbeyi alt etsin. Türkiye’nin bunu yapacak güçte olduğuna inanıyorum. Türkiye kurumsallaşarak, demokrasisini daha ileriye taşıyarak, bir daha bu badirelerle karşılaşmayacaktır diye düşünüyorum.”
Eide: “Müzakerelerin ertelenmesine yol açacak herhangi bir durum yok”
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Türkiye’de yaşanan olayların ardından yapılan açıklamalarda Kıbrıs sorununa yönelik kararlılığın ortaya konduğunu, dolayısıyla bu olayların görüşmelerin ertelenmesine yol açacak herhangi bir unsur barındırmadığı görüşünde olduğunu dile getirdi.
Görüşmelerin kaderini etkileyecek olası bir krizin görüşmelerin içinden geleceğini düşünmediğini söyleyen Eide, dıştan gelecek olası bir şokun görüşmeleri zorlaştırabileceğini düşündüğünü de belirtti ve son günlerde yaşananların zaman kaybetmeden doğru yönde hareket etmek gerektiğini hatırlattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Cumhurbaşkanlığı’ndaki görüşmesi yaklaşık 1.5 saat sürdü.
Eide, görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Eide, Akıncı ile yapıcı ve yararlı bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyerek, liderlerin yarın (bugün) bir araya gelerek, yönetim ve güç paylaşımı ile bekleyen konularda görüşeceklerini, bu konularda ilerleme sağlayacaklarını umut ettiğini kaydetti.
Türkiye’deki gelişmeler konusunda her iki liderlerle de görüştüğünü ve çözüme yönelik kararlılıklarının her zamankinden daha fazla olduğunu gördüğünü söyleyen Eide, Türkiye’deki gelişmelerin garantör ülkelerin Kıbrıs sorununa yönelik desteğini etkilemeyeceğini, sürece yönelik kararlılıklarının sürdüğünü dile getirdi.
Yaşanan olayların iyimser ortamın sonsuza dek sürmeyeceğini gösterdiğini dile getiren Eide, dolayısıyla olumlu ortamı değerlendirmenin önemli olduğunu vurguladı.
Eide, cumartesi günü New York’a gideceğini, pazartesi günü Güvenlik Konseyi toplantısına katılarak Kıbrıs konusunda bilgilendirmede bulunacağını belirtti.
Gazetecilerin Türkiye’deki gelişmelerin Kıbrıs sorununa olan etkisi konusundaki sorularını yanıtlayan Eide, gelişmeleri yakından takip ettiklerini, yaşanan olayların ardından BM Genel Sekreteri’nin askeri darbelerin kabul edilemez olduğu yönünde açıklama yaptığını anımsattı.
Türkiye’de yaşanan olayların ardından yapılan açıklamalarda Kıbrıs sorununa yönelik kararlılığın ortaya konduğunu söyleyen Eide, dolayısıyla bu olayların görüşmelerin ertelenmesine yol açacak herhangi bir unsur barındırmadığı görüşünde olduğunu dile getirdi.
Eide, müzakerelerin planlandığı gibi devam edeceğini vurguladı.
Görüşmelerin kaderini etkileyecek olası bir krizin görüşmelerin içinden geleceğini düşünmediğini söyleyen Eide, dıştan gelecek olası bir şokun görüşmeleri zorlaştırabileceğini düşündüğünü belirtti.
Eide, şu anda böyle bir durumun yaşanmadığını ancak son günlerde yaşananların, zaman kaybetmeden, hızlı ve sağlam bir şekilde doğru yönde hareket etmek gerektiğini hatırlattığını vurguladı.
Bölgede yaşanan karışıklıklara rağmen, komşu ülkelerin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik kararlığının devam ettiğini söyleyen Eide, tüm taraflar için çözümün avantajlarının dezavantajlarından fazla olduğunu kaydetti.
Liderler bugün temmuz ayının 4. toplantısı için bir araya gelecek
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis bugün yeniden bir araya gelecek.
Yoğunlaştırılmış müzakereler çerçevesinde temmuz ayının dördüncü toplantısını yapacak liderler saat 10.00’da ara bölgede müzakereler için BM tarafından tahsis edilmiş binada görüşecek.
Görüşmede “Federal Yasama-Yürütme-Yargı” konularının ağırlıklı olarak ele alınması bekleniyor.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği heyetini kabul etti
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle KKTC’de bulunan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Taner Uran ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Bakanlık’ta yer alan nezaket ziyaretinde, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Taner Uran başkanlığındaki heyete Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Ertan Ersan eşlik etti.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği heyetine teşekkür etti.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı: “Kocias’ın açıklaması esefle karşılanmıştır”
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın yaptığı açıklamaların esefle karşılandığı belirtilerek, Türkiye’de 15 Temmuz’da gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsü ile Kıbrıs’taki garantörlük statüsü arasında mantık sınırlarını aşan zoraki bir bağ kurulmaya çalışılmasının, en hafif tabiriyle kötü niyetli bir girişim olduğu vurgulandı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocias’ın, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na ilişkin olarak Yunan Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde bugün (dün) yayımlanan açıklamasını esefle karşılandığı belirtildi.
Kocias’ın açıklamasında, Türkiye’de 15 Temmuz’da gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsü ile yine Türkiye’nin 1960 Garanti ve İttifak Andlaşmalarına dayanan Kıbrıs Adası’nın tamamı üzerindeki garantörlük statüsü arasında akıl ve mantık sınırlarını aşan zoraki bir bağ kurulmaya çalışılmasının, en hafif tabiriyle kötü niyetli bir girişim olduğu ifade edildi.
Açıklamada, Kıbrıs’ın bir diğer Anavatan ve garantörü olan Yunanistan’ın, Kıbrıs’taki müzakerelerin kritik bir aşamasında bulunulan dönemde sorumluluk bilinciyle meseleye yaklaşmasının Türkiye tarafından bir kez daha önemle vurgulandığı belirtildi.
Din İşleri Başkanı Atalay ile Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu’u Hrisostomos, İsveç Büyükelçisi Gierow ile görüştü
Din İşleri Başkanı Talip Atalay ile Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos, Kıbrıs’taki görev süresi ay sonunda tamamlanacak olan İsveç Büyükelçisi Klas Gierow ile bir araya geldi.
İsveç Büyükelçiliği himayelerinde kurulan “Office of the Religious Track of the Cyprus Peace Process” tarafından yapılan açıklamaya göre, dini liderler, salı günkü ziyarette büyükelçiye dini liderler arasındaki ilişkinin kurulması ve gelişmesi ile Kıbrıs’ta barışın inşasına yönelik katkıları için teşekkür etti.
Gierow da dini liderlerin diyalog ve iletişimin insan hakları ve dini özgürlüklere saygı duyulan, sağlıklı bir toplumun önemli bir parçası olduğunu gösterdiğini kaydetti. Dini liderlerin Kıbrıs’ta barışa yapıcı katkı sağladığını söyleyen Gierow da Atalay ile Hrisostomos’a teşekkür etti.
Dini liderler görüşme sırasında, geldikleri aşamaları da değerlendirdi ve gelecek aylarda yapacakları görüşmeler için önceliklerini belirledi.
Her iki dini lider de görüşmede, toplum liderlerinin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabalarını desteklemeye hazır olduklarını bir kez daha teyit etti.
Trodos’a Asbest gömülüyor
Rum Jeolojik Araştırmalar Dairesi’nin, İngiliz Üslerine, İngiliz Üs topraklarında bulunan amyantın, Trodos sıradağlarının merkezi bir kısmında bulunan amyant madenindeki, maden çıkarma kraterine gömülmesine yeşil ışık yaktığı haber verildi.
Rum Fileleftheros gazetesi haberinde, İngiliz Üs topraklarının AB toprağı olmaması ve dolayısıyla AB müktesebatının Üs topraklarında geçerli olmamasına rağmen, özellikle de İngiltere’nin AB’den çıkmaya karar verdiği bir zamanda, Rum Jeolojik Araştırmalar Dairesi’nin, kararının soru işaretleri ortaya çıkmasına yol açtığını yazdı.
Üslerdeki amyantın bugüne kadar İngiltere’ye gönderilmekte olduğunu, ancak İngilizlerin bir kez daha ucuz bir çözüm arayışıyla Rum Jeolojik Araştırmalar Dairesine başvurduğunu yazan gazete, İngiliz Üs topraklarındaki beş noktada, her yıl 70–90 konteyner amyant üretilmekte olduğunu belirtti.
Şu an gömülmesine izin verilen miktarın 50 konteyner olduğunu yazan gazete, Rum Jeolojik Araştırmalar Dairesi’nin bu sürece geçtiğimiz Kasım ayında başladığını belirtti.
Piyanist Rüya Taner, Finlandiya ve Estonya’da resital verecek
Piyanist Rüya Taner, Finlandiya’ da “Emasalo Müzik Festivali” çerçevesinde resital verdi.
Taner, Cumartesi günü de Estonya’nın Parnu şehrinde düzenlenen “Yaz Rüyası” isimli festivalde resitalini sunacak.
Estonya resitali T.C. Estonya Büyükelçisi Hayriye Kumaşcıoğlu ve ” Yaz Rüyası ” Festivali müşterek organizasyon ve katkılarıyla gerçekleşecek
