Iraklı uzmanlara göre, Kalkınma Yolu Projesi Türkiye ile Irak’ın ekonomik ve jeopolitik statüsünü güçlendirecek

Uzmanlara göre, Irak’ın Türkiye üzerinden Avrupa’ya erişim sağlayacağı Kalkınma Yolu Projesi’nin taraflara ciddi ekonomik getiriler sunmanın yanı sıra iki ülkenin bölgesel konumlarını da güçlendirecek.

umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 yıl aranın ardından 22 Nisan’da Bağdat ve Erbil’e yapacağı ziyaretinde Basra Körfezi hinterlandını Türkiye üzerinden Avrupa’ya açacak Kalkınma Yolu Projesinin önemli gündem maddelerinden biri olması bekleniyor.

Orta Doğu’nun en büyük limanı olması hedeflenen ve 2025’te tamamlanması planlanan Irak’ın güneyindeki Basra kentinde yer alan Büyük Fav Limanı’nın inşası tüm hızıyla sürüyor.

Limandan başlayarak Divaniye, Necef, Kerbela, Bağdat ve Musul’dan geçerek Türkiye sınırına uzanacak demir yolu ve kara yolu hatlarını ihtiva eden projenin, Türkiye sınırından Mersin Limanı’na erişim sağlaması ve karayoluyla İstanbul üzerinden Avrupa’ya ulaşması öngörülüyor.

Uzmanlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Büyük Fav Limanı’nı 1200 kilometre uzunluğundaki demir yolu ve otoyollarıyla Türkiye sınırına bağlayacak proje bölgesel ticaret açısından yeni imkanlar sunacağını düşünüyor.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyinde (ECFR) ziyaretçi araştırmacı Hamzeh Haddad, proje vasıtasıyla Asya ve Avrupa arasındaki seyahat süresini kısaltmayı ve transit merkezi olmayı amaçlayan Türkiye ve Irak’ın ciddi kazanç elde edeceğine işaret ederek, “Proje her iki ülkeye de ciddi fayda sağlayacak, buna hiç şüphe yok. Irak’ın projenin uygulanması için yoğun çaba harcaması ve Türkiye’nin de bunu desteklemesi, karşılıklı çıkarlar olduğu anlamına geliyor.” dedi.

Kalkınma Yolu Projesinin, Süveyş Kanalı ve Eylül 2023’taki G20 Zirvesi’nde kararlaştırılan ve Hindistan’ın Orta Doğu üzerinden Avrupa’ya bağlanmasını sağlayacak bir hat olarak sunulan “Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru” (IMEC) projesine alternatif olacağına inanılıyor.

ABD ve Avrupa Birliğinin (AB) desteği ile açıklanan IMEC projesinin Irak ve Türkiye’yi bypass ederek yeni bir rota önerdiği dikkat çekerken, Haddad, “Türkiye’nin, G20’de IMEC’in dışında kalmasının ardından Kalkınma Yolu Projesi için daha büyük bir çabaya giriştiğini belirtmekte fayda var. Bu durum, Türkiye’nin IMEC ile olmayacağı kadar Kalkınma Yolu Projesinden yararlanacağı gerçeğini daha da güçlendiriyor.” ifadesini kullandı.

Öte yandan, Ankara ile Bağdat’ın önemli ticari partnerler olduğuna işaret eden Haddad, Irak ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkinin, Irak toprakları içerisinde PKK’ya karşı devam eden askeri operasyonlar nedeniyle siyasetin bütününü nasıl etkileyeceğini öngörmenin halen zor olduğunun altını çizdi.

“Türkiye, bu projeyle jeopolitik konumunu pekiştirecek”

Türkiye ile Irak arasındaki ticaret hacminin 24 milyar doları aştığı dikkate alındığında Kalkınma Yolu Projesinin sunacağı potansiyelin iş çevresini umutlandırdığı gibi projenin paydaş ülkeleri de bundan ciddi ekonomik fayda görecek.

Iraklı siyaset uzmanı Ahmed el-Yasiri, Kalkınma Yolu Projesiyle birlikte Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasındaki coğrafi konumunun güçleneceğine işaret ederek, “Irak, Türkiye için Körfez’e açılan kapıdır. İki ülke arasındaki ticaret bağlantısı artık güvenlik sorununa takılmıyor. Irak ise tüm Körfez hatta Hint Okyanusu bölgesinin bağlantı noktasıdır.” dedi.

Türkiye’nin Irak ile ortaklığını genişleterek ticaret hacmini artırmak ve ticari ilişkilerini çeşitlendirmek istediğine işaret eden Yasiri, projenin, Türkiye’nin, Irak’ın yanı sıra Körfez ve Mısır ile ilişkilerine de olumlu yansıyacağını aktardı.

Kalkınma Yolu Projesinin Ankara ve Bağdat’a ekonomik, jeopolitik ve ticari bağlamda fayda sağlayacağının altını çizen Yasiri, “Türkiye, bu projeyle jeopolitik konumunu da pekiştirmiş olacak. Irak ise Türkiye’ye daha yakın olacak.” şeklinde konuştu.

“Türkiye, Kalkınma Yolu Projesi’nde Irak’ın birinci ortağı”

Kalkınma Yolu Projesinin, Çin ile Avrupa arasındaki mesafeyi, Süveyş Kanalı’ndan geçen deniz yoluna nazaran kısaltarak zaman ve maliyetten tasarruf sağlaması bekleniyor.

Otoyol, demir yolu, enerji nakil ve iletişim hatlarını içeren proje, Avrupa’dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi etkileyecek. Projeyle birlikte petrol ve gaz sevkiyatlarının da kolaylaşması öngörülüyor.

Iraklı enerji uzmanı Hamza Cevahiri, Türkiye’nin Kalkınma Yolu Projesi’nde Irak’ın birinci ortağı olduğunu ve aslan payına sahip olduğunu söyledi.

Cevahiri, Türkiye’nin söz konusu proje kapsamındaki kara ve demir yolları ve gelecekte doğal gaz borularının güzergahı konumunda bulunduğuna işaret ederek, bu anlamda Irak’ın petrol sevkiyatında Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin yatırım ve kalkınma konusunda Irak’a desteğinin olabileceğini aktaran Cevahiri, şunları kaydetti:

“Dev Türk şirketleri Irak pazarında öncülük sahibidir. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinde petrol sevkiyatının yeniden başlaması konusu başta olmak üzere Kalkınma Yolu Projesi meselesinde önemli adımların atılacağı noktasında gayet iyimserim.”