IRAK SEÇİMLERİ VE TÜRKMENLER
Dr. Cüneyt Mengü
Saddam sonrası Irak ilk defa demokratik bir ortama kısmen de olsa kavuştu. Irak’ın genelinde etnik ve mezhepsel unsurları temsil eden siyasi partiler büyük bir heyecan ve coşkuyla yapılan seçimlere katılmışlardı.
Irak’ta 328 üyeli Millet Meclisini belirlemek amacıyla 12 Mayıs 2018 tarihinde beşinci defa yapılması kararlaştırılan genel seçimler Türkmenlerin geleceği açısından önem arz etmektedir. Şu ana kadar yapılan genel seçimlerin ilki 30 Ocak 2005 tarihinde yapılmıştır. Bu seçimin sonuçlarına göre Birleşik Irak İttifakının yaklaşık 4 Milyon, Kürt ittifakının 2 Milyon 100 Bin, Irakiye listesinin 1 Milyon 100 Bin, Irak Türkmen Cephesinin ise 93 Bin oy alması demografik yapıyla uyum sağlamamaktadır. Öte yandan bu seçimin hile ve usulsüzlükler gölgesinde yapılması ciddi tartışmalara da sebep olmuştur. Neticede Irak Türkmen Cephesinden (ITC) 3, diğer islami listelerden 6 Milletvekili olmak üzere toplam 9 Türkmen Milletvekili meclise girebilmiştir.
30 Aralık 2005 tarihinde yenilenen genel seçimlerde ITC’den 1, diğer partilerle itilaf halinde katılan Türkmen temsilcilerinden 7 milletvekili olmak üzere toplam 8 kişi olarak mecliste yer almışlardır.
7 Mayıs 2010 tarihinde yapılan seçimlerde ITC’den Irakiye listesiyle beraber 6 milletvekili, Şii itilaf listelerine katılarak 2 milletvekili ve telafi sisteminden yararlanarak Diyale’den 1 milletvekili olmak üzere toplam 9 Türkmen milletvekili meclise girebilmiştir. Ayrıca o dönemde kabinede 3 Türkmen kökenli Bakan da yer alabilmiştir.
30 Nisan 2014’te yapılan seçimlerin sonucunda halen ITC’den 2, diğer islami partilerden 4, Tuzhurmatu’dan 2 ve Bağdat’tan 1 olmak üzere toplam 9 Türkmen milletvekili Mecliste yer almaktadır. Bu seçimlerin sonucunda Türkmenlere İnsan Hakları Bakanlığı adı altında bir Bakanlık tahsis edildi, ancak daha sonra çeşitli bahanelerle bu bakanlık iptal edildi.
Hali hazırda 12 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde Türkmenler için Kerkük’ten 4, Musul 4, Diyale 1 ve Selahattin’den 2 milletvekilinin meclise girmesi öngörülmekte olup yoğun bir çalışma da başlatılmıştır.
Türkmenlerin gerek önceki seçimlerde ve gerekse bu seçimlerdeki stratejilerine burada girmek istemiyorum. Ancak kimine göre tüm seçimlerde ve halen de ITC tarafından izlenen yöntemler Türkmen tabanında bir tartışma ortamı yaratmış ve yaratmaya da devam etmektedir.
Şu ana kadar yapılan seçimlerde Türkmenler nüfuslarına göre milletvekili sayısına ulaşamamıştır. Bu nedenle bize göre bu seçimlerde Türkmen partilerinin almış oldukları kararların doğruluğunu tartışmadan önce Türkmen seçmenlerinin sandık başına gitmeleri yönünde yeterince tanıtım ve teşvikin yapılıp yapılmadığıdır. Bu sorun önümüzdeki yeni seçim dönemi için de geçerlidir.
Hali hazırda her ne kadar Kerkük ve Tuzhurmatu başta olmak üzere tartışmalı bölgelerin IKBY’den alınarak merkezi hükümetin denetimine geçmesi Türkmenler arasında sevinç yaratsa da güvenlik sorunu bölgede halen devam etmektedir. Türkmenlere yönelik suikast ve tehditlerin de sürdüğü görülmektedir.
Nitekim geçen 1 ay içerisinde ITC askeri ilçe sorumlusu Alaattin Maksud ve Türkmen akademisyenin Ali Elmas’ın kimliği belirsiz kişilerce uğradıkları silahlı saldırı sonucu hayatlarını kaybetmeleri Türkmenler arasında tedirginlik ve büyük bir üzüntü yaratmıştır. Nur içinde yatsınlar.
DEAŞ operasyonları sonucu yaşadıkları yerleri terk eden Türkmen mültecilerin yerlerine dönmeleri konusunda merkezi hükümetin yardımcı olması gerekirken neredeyse seyirci kalması düşündürücüdür.
Özellikle Telafer, Yenice, Bastamlı ve diğer köy ve kasabalardan mülteci Türkmenlerin yerleşim bölgelerine dönememeleri Türkmenler açısından seçim sonuçlarını olumsuz yönde etkileyecektir. Yüksek Seçim Kurulu’nda bir Türkmen temsilcisinin bulunmaması kabul edilebilir mi? Bu nedenlerle alınacak tedbirlerin ciddi bir şekilde analizi gerekmektedir.
Türkmenlerin önümüzdeki seçim dönemi için maddi ve manevi desteğe daha çok ihtiyacı olduğu bir gerçektir.