Turan Koridoru ile Başladı, Zengezur Koridoru’nda Mola Verdi, Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu Bağlantı Projesi ile Devam Ediyor
Ahmet SAĞLAM
Turan Koridoru olarak başlayan süreç, Zengezur Koridoru’nda duraksadı ve bugün “Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu Bağlantı Projesi” adıyla ABD’nin inisiyatifine geçti gibi görünüyor. ABD Başkanı Donald Trump, alışılmışın dışında bir lider profili çiziyor. Kamuoyunda sıkça “mantıksız” olarak değerlendirilen bir figür olarak görülse de Trump, ABD’nin çıkarlarını kendi bakış açısıyla stratejik bir çerçevede konumlandırıyor. Dünya liderleri arasında öngörülemez ticari bir yaklaşım sergileyerek mevcut stratejileri değiştirme eğilimi gösteriyor. Bu durum, devlet yönetiminde ticari zihniyetin belirli avantajlarının da olabileceğini ortaya koyuyor.
Trump’ın bu tutumu, özellikle Çin’in küresel ticaretteki konumunu güçlendirmeyi hedefleyen Yeni İpek Yolu Projesi karşısında sert bir şekilde öne çıkıyor. Örneğin Panama Kanalı’nın da bir bölgesinin Çinli bir şirket tarafından işletilmesini eleştirerek başlattığı kampanyayı, “ABD’nin yaptığı bir eseri geri alması gerekir” söylemiyle destekledi. Başlangıçta sıra dışı olarak değerlendirilen bu açıklamalar, kısa süre içinde ciddiyete doğru ilerlemeye başladı. Aslında bu açıklaması Trump’ın olaylara bakış açısını göstermesi açısından da özet bir yaklaşım olarak öne çıkıyordu.
Değerli Madenler ve Küresel Rekabet
ABD ile Çin arasında nadir toprak elementleri başta olmak üzere değerli madenler alanında süregelen bir rekabet bulunuyor. Üretim gücü arttıkça dışa bağımlılığı da artan Çin, bu konuda hassas bir politika izliyor. Trump ise Çin’in bu artan bağımlılığı aşma çabalarını sınırlamaya yönelik stratejiler üretiyor. Örneğin, “ABD-Ukrayna Yeniden Yapılandırma Yatırım Fonu” girişiminden önce Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i sert şekilde eleştirerek Ukrayna’daki madenler üzerinde hak talebinde bulunmuş ve bu konuda sonuç elde etmişti.
Söz konusu fon, savaş nedeniyle yıkıma uğrayan Ukrayna’nın yeniden inşasını hedeflese de eleştirel bir bakışla, bu sürecin Ukrayna’nın değerli madenlerinin çıkarılması yoluyla finanse edildiği yorumları yapılabilir. Başka bir değiş ile Ukrayna’ya ABD desteğinin bedelini ödemesinin bir yansıması olarak da değerlendirilebilir.
Ukrayna-Rusya Savaşı, Esad Rejiminin Yıkılması ve Orta Asya Dengeleri
Ukrayna-Rusya savaşı, Batı’yı, İsrail’i ve dolayısıyla ABD’yi Türk Devletleri coğrafyasında (kadim Türkistan) daha etkili hâle getirirken, Rusya’nın bu bölgelerdeki nüfuzunun azalmasına yol açmış gibi görünmektedir. Suriye’deki Esad rejiminin zayıflaması ve devrilmesi de bu savaşın dolaylı etkileri arasında değerlendirilebilir. Ukrayna’da ağır bir yıpratma süreci yaşayan Rusya, bunun bedeli olarak Orta Asya’daki etkinliğini hızla kaybetme sürecine girmiş gibi görünmektedir.
Tabi orta Asya’da Putin’in yayılmacı politikaları da bu süreci hızlandırmaktadır. Örneğin, Putin’in Kırım’ı ilhakı ve “Kazakistan toprakları Rusların Kazaklara armağanıdır” şeklindeki açıklamaları, bölgedeki Türk Devletlerinde ciddi kaygılar yaratmıştır. Bu nedenle de bölge ülkeleri, Rusya’ya olan bağımlılıklarını azaltma ve Orta Asya’da ( Türkistan’da ) güç dengesini çeşitlendirme arayışına yöneltmektedir. Putin’in özellikle Orta Asya’dan topladığı doğalgazı Batı’ya karşı bir siyasi baskı unsuru olarak kullanması, Avrupa’nın Orta Asya’ya yönelik ilgisini de artırmaktadır. Buna karşılık Çin, hammadde ve lojistik güvenliğini sağlama hedefi doğrultusunda, Rusya’nın bölgede zayıflayan etkisinden doğan boşluğu fırsata çevirerek bölgedeki nüfuzunu genişletme çabalarını yoğunlaştırmıştır.
İran’ın Bölgesel Politikaları ve Etkileri
İran, uzun yıllardır Ermenistan üzerinden Türkiye’nin Türk Devletleri ile olan bağlarını zayıflatma çabası içerisindedir. Bu durum, İran’ın hem Türkiye hem de Azerbaycan ile ilişkilerinde mesafeli ve kontrollü bir denge politikası izlemesine yol açmıştır. İran, yoğun diplomatik ve stratejik odağını Türkiye ile Azerbaycan’a yöneltirken, ABD ise İran’ı önce İran-Irak Savaşı’yla yıpratmış, ardından nükleer silah programı iddiaları üzerinden baskı altına almış ve günümüzde İsrail ile yaşanan savaş sürecinde bölgedeki etkisini önemli ölçüde sınırlamayı başarmıştır. İran, ikinci Karabağ Savaşı’nda doğrudan Ermenistan’ı desteklemiş, ancak ülke içindeki Türk nüfusun tepkisi üzerine bu desteği kamuoyuna açık şekilde sürdürmekten geri adım atmıştır. İran’ın Azerbaycan’a yönelik sert tutumu ise İsrail-Azerbaycan yakınlaşmasını hızlandırmıştır.
İkinci Karabağ Savaşı Sürecinde Rusya ve İran’ın Tutumu
Azerbaycan, işgal altındaki topraklarını geri almak amacıyla uzun yıllar boyunca yoğun çaba göstermiştir. Ancak bu süreçte İran ve Rusya, Azerbaycan’ın haklı davasına destek vermemiştir. İran, Karabağ üzerinde nüfuz alanı tesis etmeye çalışmış ve Azerbaycan’ın Batı ile Türkiye arasındaki bağlantısını sınırlandırmaya odaklanmıştır. Buna karşılık, Karabağ’ın kurtuluş sürecinde Türkiye, Azerbaycan’a kesintisiz bir şekilde kardeşlik bağlarının bir gereği olarak destek sağlamıştır. Yine ikinci Karabağ Savaşı sırasında İsrail-Azerbaycan ilişkileri belirgin biçimde gelişmiştir. İsrail, İran’ın Ermenistan’a verdiği desteğe karşılık Azerbaycan’ın yanında yer almış; bu yakınlaşma, hem İsrail’in bölgede yeni ticaret yollarında etkin rol üstlenmesini hem de ABD’nin bölgeye yerleşme stratejisine katkıda bulunmasını sağlamıştır.
Aliyev, Paşinyan ve Trump Zirvesi
8 Ağustos 2025’te Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde bir araya gelmiştir. Zirve sonunda ortak bir deklarasyon imzalanmıştır. Anlaşmanın Azerbaycan açısından en önemli sonucu, savunma alanındaki ABD yaptırımlarının kaldırılması olmuştur. Ancak bunun karşılığında, Zengezur Koridoru (Turan Koridoru), “Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu Bağlantı Projesi” adıyla 99 yıllığına ABD’nin işletmesine devredilmiştir.
Bu gelişme, kısa vadede barış umutlarını güçlendirse de uzun vadede sorunlu bir duruma evrilebilir. Ermenistan açısından bu adım, ABD’nin himayesine girme çabası olarak değerlendirilebilir. Böylece Ermenistan, İran ve Rusya’nın bölgedeki azalan etkisini ABD’nin himayesine geçerek doldurmuş olacaktır.
Söz konusu ticaret yolunun kontrolü, ikinci Karabağ Savaşı sonrasında yürütülen Ermenistan-Azerbaycan barış görüşmelerinde ciddi bir anlaşmazlık konusu olmuş ve görüşmelerin tıkanmasına yol açmıştır. Her ne kadar bu sorun şimdilik aşılmış gibi görünse de, atılan bu adım ile ABD; Türkiye-Türk Dünyası kara bağlantısına, Azerbaycan’ın Avrupa ve Nahçivan ile kara bağlantısına, Çin’in Avrupa’ya uzanan yeni İpek Yolu stratejisine bir ortak hâline gelmiştir. Bu ortaklık, aynı zamanda İsrail’in de bölgede varlık göstermesinin önünü açacak şekilde yorumlanabilir. Ayrıca, ABD’nin İran sınırına resmî olarak yerleşmesi de bu anlaşma ile somut bir nitelik kazanmıştır. Görünen o ki, Zengezur Koridoru’nun – Turan Koridoru’nun “Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu Bağlantı Projesi” adıyla devam etmesinde, Ermenistan’ın bu yöndeki bakış açısı etkili olmuştur. Zira söz konusu bağlantı, Ermenistan’ın şu anki sınırları içerisinde kalan bir bölümü kapsamaktadır gibi görünmektir. Bununla birlikte, konuyu sağlam temellere dayalı biçimde değerlendirebilmek için anlaşmanın tam olarak nasıl şekilleneceğinin netleşmesi gerekmektedir. İlerleyen süreçte, Rusya ve Çin’in bu duruma vereceği tepkiler ile İran’ın atacağı adımlar, anlaşmanın bölgesel yansımalarını belirleyecektir. Şu an itibarıyla, koridorun nasıl işletileceği ve kara ile demir yolu hatlarının hangi kapsamda olacağı, ABD’nin bu bölgeyi nasıl işleteceği kamuoyuna açıklanmış değildir. Ya da daha belirlenmiş değildir.
Zirvede dikkati çeken diğer bir konu ise Aliyev ile Paşinyan’ın, Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstereceklerini belirtmesi… Bu konuya gerçekçi ve insani açıdan bakarsak şu şekilde bir değerlendirme yaparız: Bugün Gazze’deki Müslüman çocukların kanı hâlâ Trump’ın elindeyken Trump’ı Ermenistan ile birlikte Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermek, Karabağ işgal edilirken şehit olan Azerbaycan Türkü çocukların, ana ve babaların, büyüklerin ruhunu incitir.
10.08.2025 – Ankara
www.saglamahmet.com
