Kerkük’e Saldırı ve Yazılan Müdafaaname Belgesi
Necat Kevseroğlu
Yeryüzünde olan kentlerin bazıları çok şanslı olur, halkı tarafından sevilir, yetiştirdiği edebiyatçıları ve Sanatçıları onu dile getirir, sevimli olduğundan güzelliği üzerine pek çok tanıtıcı, şiirler, yazılar ve onun tarihi yerlerini, manzaralarını belirten tablolar çiziyorlar.
İşte Kerkük, bu şanslı kentlerden biri sayılır. Tarih boyunca halkı onu sevdi, uğrunda şehit verdi, soy kırımlarla karşı karşıya kaldı, hakkında kahramanlık destanları yazıldı, çağlar boyu onu kendi halkı korudu, bu sevimli kent hakkında çok müdafaaname belgeleri vardır.
21 Ekim 2016 Cuma günü ilk saatlerinde gece yarısı, insanlığa karşı kurulan terör örgütü DEAŞ’ın Kerkük kentine saldırdı.
Sözde, Kerkük’teki “Uyuyan Hücreleri” halbuki, gerçekte bunlar uyuyan hücreler değil, uyanık hücrelerdir, geceli gündüzlü yatısız, açık gözlü gerçekleştirdikleri insanlık dışı terör eylemlerinin planını, haritasını düşünmekte idiler.
İki gün boyunca “100”den daha çok, terör örgütü DEAŞ’in intihar eylemcileri ve keskin nişancıları bombalı saldırdığı Kerkük kentinde çok sayıda can kaybı oldu, bunun yanında da çok binalar dükkanlar, oteller zarar gördü ve mal kaybı oldu. Kerkük tarihinde ilk olarak azan sesi susturuldu Camiler kapandı, Cuma namazı ida edilemedi, kentin üstünde siyah dumanların yükseldiği ve otomatik ağır silah seslerinin duyulduğu zaman hemen güvenlik güçlerinin olaya müdahalesi oldu, militanların yerleştiği yerleri kuşattı ve ablukaya aldı, DEAŞ’ın kuvvetini püskürttüğünü başarı sağladı.
DEAŞ’ın bir kısmı da kentin bilinmeyen yerlerinde gizlenerek, keskin nişancılarının çatılarda konuşlandığı Kerkük bölge halkı güvenlik güçleri ve sorumlulara yerlerini ihbar ederek, yardımcı oldular. Bunun yanında da Kerkük halkı, şahsi silahı ile terör güçlerine var güçleriyle karşı koydular, bölgelerini korudular, hep birlikte bu korkunç saldırıyı püskürttüler, kendi kentlerini korudular.
Bu terör saldırısını yapan DEAŞ’ın amacı, Kerkük’ü kontrol etmek için, büyük bir komplo hazırlanmıştı, bu komplonun hedefi toprak kazanmak yanında, insanlık düşmanı, katil zihniyetli yandaşlarına, Musul operasyonundan kaçanlar yandaşlarına moral vermektir. Ancak Kerkük güvenlik kuvvetleri, Polis, Peşmerge ve Kerkük Halkından oluşan yerel güçler ekipleri sayasında tüm DEAŞ’ın katil zihniyetli militanlarının tümü iki günü içinde yok ettiler, kentin güvenliği, kendi şehrini seven iman dolu insanlar tarafından sağlandı ve bu büyük tehlike bir derecede bertaraf edildi, ama sıkıntılar yer yer devam etmektedir. Dünyaya bildirdiler ki bir toplum yerini, yurdunu severse, hiç bir güç o toprağı alamaz, işte Kerkük halkı yeni bir müdafaaname belgesi Kerkük için yazdı.
Bu saldırıda, düşen unutulmayan şehitler, müsterih olsunlar, kaldırdıkları bayrak yükseklerde dalgalanıyor, Kerküklüler izlerindedir.