
Musul: Yeniden İnşa ve Geleceğe Umut
Ali BAYATLI – BAĞDAT
Irak Başbakanı Muhammed Şiya el-Sudani, pazartesi sabahı Musul’a ulaştı. Bu ziyaret, yalnızca resmi bir program değil, siyasi ve sembolik açıdan da derin mesajlar taşıyordu. Sudani, “Musul’un Ruhunu Canlandırma” programı kapsamında yeniden inşa edilen Nuri Camii ve ünlü Hadba minaresinin yanı sıra Saat Kilisesi ve Tahira Kilisesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Başbakan’ın Musul’a ilk gelen isim olması, devletin Ninova’da varlığını güçlü bir şekilde göstermek istediğinin ve kentin tarihi rolünü yeniden canlandırma iradesinin açık bir ifadesiydi.
Sudani’nin ardından, Birleşik Arap Emirlikleri Kültür Bakanı Salim bin Halid el-Kasimi başkanlığında üst düzey bir heyet Erbil Havalimanı’na indi ve Musul’a geçti. Heyette Noura el-Kaabi, Bağdat Büyükelçisi Abdullah el-Mezrui, UNESCO Daimi Temsilcisi Ali Abdullah el-Hac el-Ali ve BAE Ulusal Eğitim, Kültür ve Bilim Komitesi Genel Sekreteri İbtisam ez-Zuabi gibi önemli isimler yer aldı. Heyetin UNESCO ile birlikte, BAE finansmanıyla gerçekleştirilen restorasyon projelerinin açılışına katılması, Musul’un yalnızca Irak için değil, dünya için de bir kültürel miras ve dini çeşitlilik sembolü olduğuna dikkat çekti.
Ziyaret, yalnızca kültürel açıdan değil, ekonomik yönden de kritik gelişmeler içeriyordu. Başbakan, Musul Uluslararası Havalimanı’nın işletilmesi dosyasını gündeme aldı. Şimdiye kadar 12 yerli, bölgesel ve uluslararası şirket teklif sundu ve kararın kısa süre içinde açıklanması bekleniyor. Havalimanının ekim ayı sonunda küresel bir firma tarafından işletilmeye başlaması, Musul’un dünyayla bağlantısını güçlendirecek ve Ninova’nın ekonomik konumunu yeniden canlandıracak önemli bir adım olarak görülüyor.
Şehirdeki atmosfer yalnızca resmi törenlerden ibaret değildi. Ninova Valiliği, kamu kurumlarında mesai saatlerini yeniden normal düzene (sabah sekizden öğleden sonra üçe kadar) döndürdü. Bu karar, sıcak hava dalgalarının yol açtığı geçici düzenlemelerin ardından kentin günlük yaşamında normalleşmenin işareti olarak yorumlandı. Öte yandan Sincar’da genç gönüllüler, çevreci aktivist Amir Selman öncülüğünde binlerce ağaç dikerek kenti yeşillendirmeye çalışıyor. Amaç, Sincar’ı daha yaşanabilir hale getirip göçmenlerin geri dönüşünü teşvik etmek. Bu çaba, Musul’un geleceğinin yalnızca taş ve betonla değil, doğayla da yeniden inşa edildiğini gösteriyor.
Siyasi alanda ise Ninova, yaklaşan seçimler için şimdiden öne çıkıyor. Seçmen kütüğünü güncelleme sürecinde 300 bin yeni seçmen kaydı yapıldı ve toplam seçmen sayısı 2 milyonun üzerine çıktı. Ancak yaklaşık 840 bin kişinin hâlâ kaydını yenilememesi, toplumda belli bir oranda seçim yorgunluğunu ve mesafeyi gösteriyor. Buna rağmen rakamlar, Musul’un kasım ayında yapılacak seçimlerde kritik bir denge unsuru olacağını ortaya koyuyor.
İnsani boyutta ise hassas bir süreç devam ediyor. Suriye’nin Haseke vilayetindeki Hol Kampı’ndan 230 Iraklı aile, sıkı güvenlik önlemleri altında Musul’daki Cedaa Kampı’na nakledildi. Burada ailelere sosyal ve psikolojik destek verilerek topluma yeniden kazandırılmaları hedefleniyor. Ancak IŞİD kurbanlarının yakınları arasında, bu ailelerin hızlı bir şekilde topluma karışmasının yaratacağı güvenlik risklerine dair endişeler sürüyor.
Tüm bu gelişmeler, Musul’un bugün tarihî bir dönemeçte olduğunu gösteriyor. Bir yandan yeniden inşa edilen camiler ve kiliseler, kentin çok kültürlü kimliğini yeniden ayağa kaldırıyor; diğer yandan havalimanı gibi projeler ekonomik geleceğe kapı aralıyor. Seçim hazırlıkları, halkın siyasi süreçte yeniden söz sahibi olmasını sağlarken, çevresel ve insani girişimler kentin ruhunu güçlendiriyor. Musul, yıkımın ve karanlık yılların ardından artık yeni bir hikâye yazıyor: Geçmişin acılarını unutmayarak, geleceğe umutla bakan bir şehir.