
El-Sudani Irak Yumuşak Bir Savaşa Maruz Kalıyor
Ali BAYATLI – BAĞDAT
Irak Başbakanı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Muhammed Şiya el-Sudani, 13 Eylül 2025 Cumartesi akşamı İçişleri Bakanlığı’na bağlı Yüksek Güvenlik ve İdari Gelişim Enstitüsü’nün otuzuncu yeterlilik dönem mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, hükümetinin seçimleri zamanında gerçekleştirme taahhüdünü yineledi. Sudani, bu sürecin anayasal bir zorunluluk olduğunu ve geri adım atılmasının söz konusu olmadığını vurgulayarak, Yüksek Seçim Komisyonu için gerekli mali ve lojistik desteğin sağlandığını belirtti.
Sudani, Irak’ın bugün çok boyutlu ve karmaşık meydan okumalarla karşı karşıya bulunduğunu dile getirdi. Bu tehditlerin yalnızca silahlı unsurlarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda “yumuşak savaş” ve “siber tehditler” şeklinde yeni boyutlar kazandığını ifade etti. Ona göre, bu saldırıların asıl amacı vatandaşın devlet kurumlarına ve demokratik siyasi düzene olan güvenini sarsmaktır. Hükümetin öncelikleri arasında toplumsal istikrarın güçlendirilmesi, uyuşturucuyla mücadele, aşiret çatışmalarının önlenmesi, sınır aşan organize suçlarla mücadele ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi yer almakta; tüm bunlar ulusal güvenliğin temel dayanakları olarak değerlendirilmektedir.
Sudani konuşmasında, güvenlik kurumlarının sorumluluklarının hükümetin benimsediği ulusal projeden ayrı düşünülemeyeceğini vurguladı. Bu proje, kurumlar devletinin kökleştirilmesini, hukukun güçlendirilmesini ve reform sürecinin sürdürülmesini hedeflemektedir. Mezun olan subaylara hitaben, bilince, bilgiye ve uyanıklığa sarılmaları; Irak’ın birliğini ve egemenliğini hedef alan her türlü yıkıcı girişimi boşa çıkarmak için modern teknolojiden yararlanmaları çağrısında bulundu. Ayrıca, her türlü kılıf veya ad altında eski otoriterlik, yıkım ve izolasyon dönemlerine dönüş çabalarının kesinlikle kabul edilemeyeceğini dile getirdi.
Başbakan, hukukun insan hakları ilkeleri ve anayasal güvenceler doğrultusunda uygulanmasının zorunlu olduğunu hatırlatarak, yeni siyasi sistemin kimliğinin çeşitlilik ve ulusal ortaklık üzerine inşa edildiğini kaydetti. Irak’ın bugün uluslararası güveni yeniden kazanmayı başardığını, ekonomik ve yatırım ortamını iyileştirdiğini, imar ve altyapı projelerini hayata geçirdiğini, aynı zamanda vatandaşın güvenliği ile devletin istikrarını teminat altına almak için güvenlik ve askeri kapasiteleri geliştirdiğini belirtti.
Konuşmasının sonunda, idari ve mali yolsuzlukla mücadelenin hükümet programında hâlen merkezi bir öncelik olduğunu, bunun önemli bir kısmının reform ve yasama adımlarıyla hayata geçirildiğini ifade etti. Sudani, “İç güvenlik kurumları, ulusal güçlerin desteği ve halkın dayanışmasıyla birlikte Irak’taki kapsamlı kalkınma sürecini koruyacak temel sütun olacaktır” dedi. Ardından şunu ekledi: “Irak daha emin adımlarla daha istikrarlı ve güvenli bir geleceğe ilerliyor. Bu sürecin kökleştirilmesi ise vatanın yeni kuşak muhafızlarının omuzlarında yükselecektir.”
Başbakan Sudani’nin son açıklamaları, hükümetinin mevcut dönemde pekiştirmeyi hedeflediği siyasi ve güvenlik mesajlarının bir yansımasıdır. Seçimlerin yapılmasına yönelik açık taahhüt, sadece prosedürel bir doğrulama değil; hem iç kamuoyuna hem de dış aktörlere yönelik güven telkin eden stratejik bir mesajdır. İçeride, siyasi aktörlere ve halka demokratik sürecin güvenlik veya siyasi krizlere kurban edilmeyeceği konusunda teminat verilmiştir. Dışarıda ise, bu tutum uluslararası toplum nezdinde Irak hükümetinin siyasi dönüşüm sürecine dair kararlılığını göstermektedir.
Sudani’nin “yumuşak savaş” ve “siber tehditler” vurgusu ise güvenlik algısının dönüşümünü işaret etmektedir. Tehditler artık yalnızca silahlı örgütlerden ibaret değildir; psikolojik ve medya yoluyla yönlendirme araçlarını, devlet altyapısını hedef alan siber saldırıları ve toplumsal güveni zedeleme girişimlerini de kapsamaktadır. Bu yeni tehdit tanımı, güvenlik kurumlarının geleneksel yöntemleri aşarak teknoloji ve istihbarat kapasitesini genişletmesini zorunlu kılmaktadır.
Konuşmasında sıkça tekrarladığı “bilinç, uyanıklık, teknoloji, reform, kurumlar devleti” kavramları, güvenlik anlayışının yenilenmesi ve bunu kapsayıcı bir ulusal proje ile ilişkilendirme çabasını ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, askeri (sert güvenlik) ile toplumsal-siyasi (yumuşak güvenlik) dengesi üzerine kurulu yeni bir güvenlik paradigmasını işaret etmektedir.
Sonuç olarak, bu açıklamalar sadece bir törensel konuşma olarak değil; hükümetin yönelimlerini belirleyen siyasi bir belge olarak okunmalıdır. Sudani, seçimler üzerinden demokratik meşruiyeti pekiştirmeye, yeni güvenlik tehditlerini tanımlamaya ve etnik-mezhepsel ayrışmaları aşan reformcu bir ulusal projeyi ön plana çıkarmaya çalışmaktadır. Böylelikle kendisini yalnızca günlük işleri yöneten bir başbakan olarak değil, aynı zamanda Irak için “siyasi–güvenlik–ekonomik bir toplumsal sözleşmenin” mimarı olarak konumlandırmaktadır.