Zengezur Koridoru: Türk Dünyasının Stratejik Atar Damarı ve Küresel Denge Unsuru
Mudar OSMAN
Zengezur Koridoru’nun, Amerika Birleşik Devletleri’nin güvencesi altında hayata geçirilmesi; hem bölgesel hem de küresel ölçekte derin ve uzun vadeli sonuçlar doğurabilecek niteliktedir. Her şeyden önce, bu adım; Türkiye ile Azerbaycan’ın, dünya siyasetinde ağırlığını hissettiren Rusya gibi büyük güçlerle ya da tarih boyunca kaderimizin kesiştiği bölgesel komşumuz İran’la doğrudan bir çatışma riskine sürüklenmesini engelleyecektir. Türk dış politikası, bir kez daha, tarih sahnesine damgasını vuracak nitelikte bir stratejik hamleye imza atarak dikkatleri üzerine çekmiştir.
Bu koridor, yalnızca coğrafi bir hat değil; Türkiye’nin, gönül coğrafyasındaki diğer Türk cumhuriyetleriyle kesintisiz ve doğrudan irtibatını sağlayacak bir hayat damarıdır. Önümüzdeki on yıllar içinde, Türk Devletleri Teşkilatı’nın küresel güç dengelerinin asli sütunlarından biri haline gelmesinin temelleri burada atılmaktadır. Dahası, bu açılımın sunduğu ticari fırsatlar; son beş yıldır Türkiye’nin omuzlarında hissedilen ekonomik yükü hafifletecek, Anadolu’dan Orta Asya’ya uzanan kadim ticaret yollarını yeniden canlandıracaktır.
Bu birliktelik, çoğunluğu Müslüman halklardan oluşan bir siyasal coğrafyayı temsil etmesi bakımından da, Hindistan Yarımadası’ndaki güç dengelerine yeni bir boyut katacaktır. Enerji arzı ve kara ticaret hatları üzerinde şekillenecek küresel rekabetin sahnesi, bu eksende yeniden çizilecektir. Üstelik, Çin’in yükselişine karşı dünya siyasetinde denge unsuru olabilecek bir potansiyel doğmakta; Orta Doğu’da ise İsrail ile komşuları arasındaki gerilimler, mazlum Filistin halkının lehine değişebilecek yeni bir denkleme evrilmektedir. Doğu Türkistan’dan Keşmir’e uzanan coğrafyada da bu etkinin yankıları hissedilecektir.
İşte Zengezur Koridoru, sadece bir ulaşım hattı değil; Türk dünyasının yarınlarını şekillendirecek, medeniyetimizin damarlarına yeniden can verecek stratejik bir vizyonun adıdır. Basra Körfezi’nden başlayan ve Avrupa’ya yönelen Kalkınma Yolu Projesi ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti, yalnızca Orta Doğu’da değil; dünya çapında enerji güzergâhları ile ticaret ve ulaşım alanında kilit bir ülke hâline gelecektir.
Ankara/ 09 Ağustos 2025
