15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
Fevzi Türker
Türk devleti 15 Temmuz 2016 akşamı batı güdümlü Fethullah Gülen hizmet hareketinin planladığı kanlı bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. Hedefi, Irak ve Suriye’de olduğu gibi dini ve etnik kışkırtmalarla iç savaş çıkarmak olan darbe girişimi, Türk halkının sağduyusu , demokrasi ve Cumhuriyetin kuruluş felsefesine olan bağlılığı ile güçlü direnişi sayesinde püskürtülmüştür.
Yaklaşık on yıldır Birleşik Amerika da(ABD) yaşamakta olan Fethullah Gülen’in yönettiği hizmet adı verilen hareketi yaklaşık kırk yıldan beri özellikle de son on beş yılda hükümetlerden almış olduğu her türlü maddi,manevi ve siyasi desteklerle 150 milyarlık bir servetin üzerine oturarak başta ordu ve eğitim olmak üzere,devletin bütün kurum ve kuruluşlarına sızarak,göz göre göre devlet içinde devlet haline gelebilmiştir.
İlk okul mezunu eski bir vaiz olan Gülen’i ”son bin yılın en büyük Türk’ü” olarak görenler olmuştur .Halbuki kendi hayat hikayesini anlattığı ” küçük dünyam” adlı kitabında Gülen,Türk olmadığını ve başka soydan deldiğini vurgulamaktadır. Anlaşılan o ki, Gülen insanların dini inançlarını, ikna yeteneğini ve sahip olduğu yüzlerce milyar dolarlar ile ABD’nin desteğini iyi değerlendirerek, aralarında Üniversite hocaları,generaller,yargıçlar ,işadamları ve her meslekten binlerce müritlerini etkisi altına alabilmiştir.öyle ki, Gülenin gözlerini silip attığı kağıt mendilleri cebinde saklayıp öpüp koklayanlar , hatta Gülenin köpeği olduğunu çekinmeden söyleyen üniversite hocası müritleri vardır .
Sekiz saat süren askeri darbe girişimi, sinsi hedefini gerçekleştirebilmiş olsaydı Gülen Ankara’ya,halife olarak Humeyni’nin Paris’ten, Tahran’a dönüşü gibi dönecekti. Fars milliyetçisi olan Humeyni, İslamiyeti ve Şii mezhebini araç olarak kullanarak kurmuş olduğu sözde İslami rejimle, eski Fars İmpratorluğunu yeniden kurma yolunda hızlı adımlarla ilerlemektedir.Fethullah Gülen’in dönüşü ise, ABD’nin büyük Ortadoğu projesi çerçevesinde,Türk devletini din adına bölerek parçalamak olacaktı.
Darbe öncesi ve darbe günü Amerika merkezi Haber Alma Örgütüne (CİA)mensup bazı ajanların kimsenin haberi olmadan, İstanbul’da bir araya gelerek, darbeye yönelik toplantılar yaptıkları daha sonra Türkiye’den ayrıldıkları haberi basında yer almıştır. Gizlice yapılan Bu toplantılar,15 Temmuz darbe girişiminin bir ABD planı olduğunun kanıtıdır.
Gülen’in, Amerika’nın çıkarlarına hizmet eden bir kişi olduğunu, yüz yetmiş ülkede kurduğu binlerce eğitim kuruluşlarına bakarak anlamak mümkündür. İdamesi milyarlarca dolar gerektiren bu kuruluşların, ABD tarafından finanse edildiği kesindir. Çünkü binlerce okul ve onlarca üniversite’yi üç beş Türk iş adamının yaptıkları bağışlarla finanse etmek mümkün değildir.
Hizmet adlı Gülen hareketi, başata ordu ve eğitim olmak üzere devletin bütün kurum ve kuruluşlarını ele geçiriyor ve kanlı darbe girişiminde bulunuyor, PKK terör örgütü ise, savaş hazırlığı olarak hendekler, tüneller kazıyor ve yüzlerce ton patlayıcıyı depoluyor ve bütün bunlar yapılırken kimsenin haberi olmuyor.İnanılacak gibi değildir.
15 Temmuz darbe girişimi, sekiz değil yirmi saat devam etmiş olsaydı, ordu birlikleri arasında çatışma başlayabilirdi. Halk,Türk-Kürt,alevi-sünni olarak iç savaşa doğru gidebilirdi.Hükümet iç savaşı önlemek amacıyla askeri birlikleri kuzeyden,güneydoğudan ve diğer bölgelerden Ankara’ya, İstanbul’a ve diğerler büyük şehirlere çağırabilirdi.Bu gelişmeleri fırsat bilen PKK terör örgütü,güney doğu’da ayaklanabilir,ABD’den ve BM’den yardım isteyebilirdi.BM’de barış gücü göndermeye hazır olduğundan Kuzey Irakta olduğu gibi,güneydoğu bölgesi de Türkiye’den koparılmış olurdu.
PKK terör örgütünü güneydoğuda bilerek veya bilmeyerek ordulaştıranlarla, Gülen’in hizmet örgütünü göz göre göre devlet içinde devlet yapanlardan hesap sorulmalıdır. Hesap sorulmadığı takdirde ne güneydoğudaki PKK terörü yok edilir, nede Türkiye’deki FETÖ benzeri diğer dinci örgütler ile tarikatların cumhuriyete karşı tehlikeli faaliyetleri eksilir.
Allah TÜRKİY’Yİ VE TÜRK ALEMİNİ HER TÜRLÜ TEHLİKE VE KÖTÜLÜKLERDEN KORUSUN.