Türkmen Milli Hedeflerine Bakış (1)
Dr. Hicran Kazancı
Milli hedefler, bir milletin genel istek ve eğiliminin dikkat ettirdiği veya ettireceği somut hedeflerdir. Bugün, Türkmeneli’ndeki tartışmalı bölgeler (sadece Kerkük olmaması kaydıyla) bağlamında, genel istek ve eğiliminin dikkat çektiği Türkmen toplumunu yöneten bütün kurum ve kuruluşların, yönettiği bütün halkın üzerinde birleştiği, konsensüse vardığı somut bir hedef olarak ortaya koyarak bu hedefin çevresinde karar kılacağı, bu amaca ulaşmak için izlediği milli bir siyaset olmalıdır.
Yukarıda zikir edilen konular hakkında bir milli hedef var, ama söz konusu hedefe ulaşabilmek için izlenen bir milli siyaset olarak tam anlamıyla yoktur. Milli siyaset, toplumun tüm katmanlarını aykırı hiçbir görüş sahibi olunmadan birlik ve bütünlük halinde katıldığı yönetenleriyle birlikte uyguladığı hedeflere ulaşmak için takip edilen siyaset adıdır. Aynı zamanda, milli siyaset, mili hedeflere erişmek, erişen hedefleri korumak, sürdürmek ve günün ihtiyaçlarına uygun biçimde geliştirmek için uygulanan siyasetin adıdır. Yani, sadece kazanmak değil, kazananların kaybedilmesine meydan vermeksizin koruyabilme başarısını göstermektir. Açık bir ifadeyle, şuanda Irak Türkmenlerinin karşılaştığı en güncel ve yakın tehdit, tehlike karşısında uygulanan becerisini gösteremediği kavramın adı milli siyasettir. Her millet kendi milli menfaatini sağlayacak olan milli hedeflere yönelik bir niteliğe sahiptir. Bu hedeflere ulaşmak milli siyasetin başlıca aracıdır. Bir başka deyişle, hiçbir milletin milli siyaseti bir başka milletin milli siyaseti ile bir şablon gibi örtüşmez.
ABD’nin, Irak merkezli bölgedeki milli siyaseti ile Irak Türkmenlerinin milli siyaseti ile arasında ciddi aykırılıklar ve çatışmaların olması son derece doğaldır. ABD, bölgeye yönelik kendi ulusal çıkarları bağlamında bir milli siyaset üretir ve bunu uygularken, Irak Türkmenlerin ulusal çıkarları ile çatışma noktasına gelebilir. Bu uluslararası politikanın, uluslararası ilişkilerin doğasında ve temelinde bulunan en önemli etkenlerden biridir. Burada önemli olan, ABD kendi ulusal çıkarlarını koruma anlamında bir siyaset üretirken, Irak Türkmenlerinin ulusal çıkar alanına girer ise, bunun karşılığı ne ABD’ye düşmanlığı ne de ABD’ye teslimiyettir. ABD’ye düşman olarak bir toplum veya bir ülke ulusal çıkarlarını koruyabilmesi mümkün değil, ABD’ye teslim olarak da bir toplum veya bir ülkenin ulusal çıkarlarını koruması mümkün değil.
Eğer, Irak Türkmen toplumunun karşısında kim olursa olsun kendi ulusal çıkarlarını, karşı tarafa düşmanlık ve teslimiyet temelinden ayırarak objektif ve rasyonel esaslar içerisinde yürütebilme, koruyabilme ve kollayabilme becerisine sahip olduğunda, o zaman Türkmeneli’nde patlak veren sorunların büyük bir bölümü, henüz başlangıç noktasında çözümlenmiş sayılır. Ancak, milli hedef ve milli siyasetin gerektiğini yerine getirme yerine duygusal ve heyecanlı konuşmalar yapıldığı takdirde, bu konuşulanlar sadece boş bir kubbede hoş bir seda olarak üzerimize geri döner ve kısa sürede de unutulur. Çünkü milli siyaset asla ve asla şahsi çıkarlara alet edilemez. Milli siyasette asla duygusallık olmaz gibi milli politikanın önemli kuralları vardır. Bugün Irak bağlamında, Irak Türkmenlerinin uygulamakta olduğu siyasetle işlediğini veya işlev kazandığını söyleyebiliyorsanız o zaman Irak siyasi denkleminde, Irak Türkmenleri olarak doğru yerde olduklarını demek mümkündür. Bunu söyleyemiyorsanız, o zaman durduğunuz yeri ve zemini gözden geçirmeniz gerekir.