TÜRKİYEM, ANAYURDUM, SEBEBİM, ÇAREM! –
Ben, kağnılarla yaylılarla büyüdüm geldim
Çocuk yüreğimi yakan türküler dinleye dinleye.
Mahzun kağnılarla, nazlı yaylılarınla
Ve tozlu yollarınla sevdim seni Türkiye!
**
O tezek topladığım kırlar, yaylalar…
Başına oturduğum, yemek yediğim atandır.
Türkiye’m, anayurdum, sebebim, çarem…
Taşına toprağına vurgunluğum bundandır…
**
Akşam karanlığıyla başlardı kurbağalar
Susar gökyüzü kadar, dinlerdim biteviye.
Gecemi besteleyen cırcır böceklerinle.
Kurbağa seslerinle sevdim seni Türkiye!
**
Bir Peygamber sofrasıydı soframız:
Biraz tandır ekmeği, biraz çökelik…
Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana
Mecnunlar gibi üstelik.
**
Yağmurlar başlayınca, odalarımız damlardı
Dizlerini döve döve ağlardı anam.
Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam
Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan!
**
Türkiye’m! Hasretim! Kınalı türküm!..
İçiçe güzellik, uç uca kahır
Yüreğimi bin parçaya bölseler
Her parçası yine seni çağrışır.
**
Yavuz Bülent BÂKİLER