Türkiye-Irak İlişkileri
Fevzi Türker
Irak başbakanı Muhammed Şiya Es-Sudani, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak 21-22 Mart’ta Ankara’ya resimi bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Yapılan resmi görüşmelerde iki ülke ilişkileri başta güvenlik ve su konuları olmak üzere tüm yönleriyle gözden geçirilmiştir.
Irak için Dicle ve Fırat suları ne kadar önemli ise, Türkiye ve Türkmenler için Ovaköy Sınır Kapısı da o kadar önemlidir. Umarız Ankara’da gerçekleşen heyetler arası görüşmelerde Ovaköy Sınır Kapısı ciddi bir şekilde ele alınmıştır.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya Es-Sudani yaptıkları ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan,Irak heyetinde iki Türkmenin ;Irak Türkmen Cephesi lideri Hasan Turan ile Kerkük Milletvekili Garip Asker’in yer almasından dolayı memnuniyet duyduğunu dile getirmişlerdir.
Irak Başbakanı Es-Sudani’nin heyetinde göstermelik iki Türkmenin yer almasına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memnuniyet duyması Türkiye gibi köklü ve büyük bir devlete yakışmamıştır. Çünkü Irak’ın üçüncü büyük unsuru olan Türkmenler, Şii ve Sünni siyasi partiler tarafından maksatlı olarak yok sayılmak istenmektedir. Örneğin Es-Sudani hükümetinde Türkmen bakan yok.Yüzlerce Büyükelçi arasında tek bir Türkmen yok ve tarihi Türkmen şehri Kerkük’ün valisi bile Türkmen değilken,Es-Sudani hükümeletinin göstermelik jestlerine memnuniyet duymak, Türkiye’yi küçük düşüreceği gibi, Türkmenleri de küçük jestlerin peşinde olan bir toplummuş algısı yaratır.
Başbakan Es-Sudani’nin Ankara’ya yaptığı ziyaret öncesi Irak basın organları söz birliği etmişçesine Türkiye’yi, Dice-Fırat nehirleri üzerinde yüzlerce baraj inşa etmek suretiyle Irak’ı susuz bırakmakla suçlamışlardır ve daha ileri giderek Başbakan Es-Sudani’nin de Irak’ın ihtiyacı olan su verilmedikçe, Türkiye’den yapılan ithalatın durdurulmasını talep etmişler.
Türkiye, komşusu Irak ile Suriye’yi hiçbir zaman susuz bırakmamıştır. Ancak özellikle Irak son otuz yılda su kullanımında gerekli olan hiçbir tedbiri almadığı gibi en ufak bir baraj bile inşa etmemiştir. Türkiye, ilkel sulama yöntemlerinin, su savurganlığının ve aşırı buharlaşmanın yaşandığı Irak’a, Dicle-Fırat sularının hepsini gönderse bile,Irak bu şartlarda yine su sıkıntısı çekecektir.
Irak Başbakanı Es-Sudani’nin ziyareti öncesinde Kuzey Irak’ın Duhok bölgesinde, Türkiye’yi yakından ilgilendiren ve Irak’ın hava sahasının ihlali sayılan tehlikeli bir helikopter olayı yaşanmıştır. 15 Mart 2023 Çarşamba akşamı Suriye’nin Ayn el Arap (Kobani) şehrinden, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yönetimine bağlı Süleymaniye şehrine gitmekte olan iki helikopterin Kuzey Irak’ın Duhok dağlarında çarpışarak düşmesi sonucu içindeki 9 PKK/YPG’li üst düzey yöneticinin öldüğü açıklanmıştır.
Bu olay, Türkiye’nin de katılımıyla 1991-1996 yılları arasında yürütülen çekiç güç hareketini andıran bir gelişmeye benzemektedir. Fransa yapımı olduğu açıklanan helikopterlerden birinin pilotu, PKK/YPG militanıymış. Bu gelişme, DAEŞ’e karşı mücadele kisvesi altında, PKK/YPG’ye helikopter verildiğini ve helikopterleri kullanmak amacıyla da pilot yetiştirildiğini göstermektedir.Bu gelişmenin planlayıcısı çekiç güçte olduğu gibi Amerika Birleşik Devletleridir.Türkiye Cumhuriyeti
İktisadi, siyasi ve diplomasi ve diğer alanlarda çok güçlü olmalıdır,çünkü batının hedefinde PKK’yı Türkiye’ye karşı,hava gücüne sahip bir kurtuluş hareketi haline getirmektir.