Türkiye Milli Savunma Bakanı Akar, Libya ile imzalanan mutabakata ilişkin, “Tamamen uluslararası hukuk çerçevesinde yapıldı. Burada hiçbir şekilde farklılık yok. Bunu anlamayanların anlaması lazım.” dedi.
Milli Savunma Bakanlığında başarılı birlik ve personel, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Milli Savunma Bakan Yardımcılarının da katıldığı törenle ödüllerini aldı.
Bakanlıkta düzenlenen “Milli Savunma Bakanlığı Madalya, Başarılı Birlik ve Personel Ödül Töreni” kapsamında ilk olarak Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar’a TSK Şeref Madalyası verildi. Dündar’ın madalyası Milli Savunma Bakanı Akar tarafından takıldı. Törende Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ile kuvvet komutanları ve bakan yardımcıları da başarılı diğer birlik ve personelin ödüllerini verdi.
Milli Savunma Bakanı Akar, törendeki konuşmasına, ödül alan personeli tebrik ederek başladı.
“Şu anda TSK bünyesindeki komando birliklerinde arazide olmayan yok, Deniz Kuvvetlerinde ve Hava Kuvvetlerinde muharip unsurlardan araziye çıkmayan, görevde olmayan yok.” diyen Akar, yoğun bir dönemin yaşandığına dikkati çekti.
Dünyada ve bölgede önemli gelişmelerin yaşandığını, risk ve tehdit oluşturabilen askeri gelişmelerin meydana geldiğini belirten Akar, “Bunun farkında olarak Silahlı Kuvvetlerimizin etkin, caydırıcı ve saygın özelliğini daha da artırmamız gerektiğini unutmayalım.” diye konuştu.
TSK’nin gerek yurt içi gerekse sınır ötesindeki tüm faaliyetlerini yasalara, uluslararası hukuka, BM sözleşmesine, ikili anlaşma ve mutabakatlara uygun şekilde gerçekleştirdiğini vurgulayan Akar, şu ifadeleri kullandı:
“Irak’ın, Suriye’nin kuzeyindeki bizim tek hedefimiz teröristler, terör örgütleri. Bunlara karşı mücadele yürütüyoruz. Bizim oradaki etnik ve dini gruplara yönelik ayrım yapmamız söz konusu değil. Araplar, Kürtler, Aramiler, Keldaniler, Yahudiler, Hristiyanlara karşı bizim herhangi bir tavrımız, hareketimiz, operasyonumuz kesinlikle söz konusu değildir. Bu konuda çok sayıda fitne, fesat yapılıyor. Bunlara karşı hepimizin uyanık, bilinçli, bilgili olması lazım.”
“Mehmetçik normalleşme için çalışıyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla 9 Ekim’de Barış Pınarı Harekatı’nın başlatıldığını anımsatan Akar, şunları söyledi:
“Bu harekatla Pınar Bölgesi teşkil edildi. Teröristlerden temizlendi. Bu temizlenen bölge güvenli hale geldi. Buradaki çalışmaları yaparken bir taraftan ABD’lilerle, diğer taraftan Ruslarla mutabakatlar yaparak faaliyetlerimizi koordine ettik. Bu koordinasyon şu anda devam ediyor, özellikle Ruslarla. Söz konusu bölgenin batısında ve doğusunda kalan kesimlerde hala teröristlerin olduğunu arkadaşlarımız gece gündüz takip ediyorlar. Şu anda bir heyetimiz Moskova’da, onlar bu konuları görüşüyorlar. Diğer taraftan arazideki arkadaşlarımızın da çeşitli temasları var. Bütün bu konularda hakkımız, hukukumuz ne ise bunları tekrar tekrar gündeme getirmek suretiyle bizim mutabakatlara uyduğumuzu, karşı tarafların da bu mutabakata uymaları gerektiğini kendileriyle görüşüyor, konuşuyoruz. Bu şekilde ilişkilerimizi sürdürüp hakkımızı, hukukumuzu korumaya çalışıyoruz. Bu görüşmeler yoluyla amaçlarımıza ulaşmaya gayret gösteriyoruz. ”
Harekat sırasında Türkiye’ye yönelik çok sayıda dezenformasyonun yapıldığını, sosyal medyada yalan paylaşımların yer aldığını belirten Akar, “(Kimyasal silah kullanıyorlar) demek gibi büyük bir gaflet, alçaklık içine giriyorlar. TSK bünyesinde kesinlikle kimyasal silah, bunların atma vasıtası yok. Bununla ilgili bir yayın, konsept, doktrin yok, hiçbir şey yok.” dedi.
Türkiye’nin mücadelesini hem arazide hem de masada aralıksız sürdürdüğünü dile getiren Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“(Şu anda arazide ne oluyor) derseniz, arazideki bütün Mehmetçik normalleşme için çalışıyor. Öncelikle yapmaya çalıştığımız şey özgürlükler. Oradaki Suriyeli kardeşlerimizin olabildiğince özgür bir şekilde kendi iradeleri doğrultusunda yaşamlarını düzenlemelerine gayret gösteriyor, buna çalışıyoruz. Bunun olabilmesi, bölgenin daha da güvenli hale gelmesi için el yapımı patlayıcıların, mayınların temizlenmesi ayrıca orada Barış Pınarı Bölgesi’nde olması muhtemel teröristlerin oradaki halka zarar vermemeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Başta Suriye olmak üzere tüm komşuların toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını vurgulayan Akar, terörle mücadelenin en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edeceğini belirtti.
“O hainlerin inleri başlarına yıkıldı, yıkılacak”
Tarih boyunca mazlum, mağdur ve haklıların yanında olan Mehmetçiğin bu özelliğini sürdürdüğünü ifade eden Akar, “Pençe harekatlarıyla da mayıstan beri Irak’ın kuzeyinde operasyonlar aralıksız devam ediyor. Orada da teröristlerin inlerine girildi, girilmeye devam ediyor. O hainlerin inleri başlarına yıkıldı, yıkılacak. Hiçbir şekilde bunların kurtuluşu yok.” diye konuştu.
İdlib’de insanlık dramı yaşanmasının önüne geçmek için Türkiye’nin harcadığı yoğun çabaya dikkati çeken Akar, verilen sözlerin yerine getirilmesinde bazı sıkıntılar olduğunu kaydetti.
Akar, gölgedeki dramın sona erdirilmesi için çalıştıklarını belirterek, “Bir taraftan rejimin katliamı durdurması için gayret gösterilirken diğer taraftan da oradaki insanların sıkıntılarını hafifletmek için, insani yardım için Türkiye Cumhuriyeti, bu asil millet gayret içinde.” ifadesini kullandı.
Tüm bu faaliyetlerin yanı sıra Türkiye’nin denizdeki hak, alaka ve menfaatlerine yönelik faaliyetlerini de kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Akar, “Bu konuda bizim iznimiz olmadan bir karar alınmasına, oradaki hakkımızın, hukukumuzun çiğnenmesine müsaade etmeyeceğimizi başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere ilgili kişiler, kurumlar belirtti. Bununla ilgili alınması gereken ne kadar tedbir varsa bunlar da sürekli alınmakta, takip edilmekte.” değerlendirmesinde bulundu.
Akar, Türkiye’nin bu konuda tehdit dili kullanmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Uluslararası hukuka uygun şekilde, iyi komşuluk, barış, huzur ve saygı içinde çalışmalarımızı sürdürmek istediğimizi her fırsatta dile getirdik. Türkiye Cumhuriyeti garantör bir devlet. Garantörlük anlaşması çerçevesinde garantörlük görev ve sorumluluklarını bugüne kadar eksiksiz, aksaksız yerine getirdi, bundan sonra da aynı esaslar doğrultusunda aynı hassasiyetle yerine getirmeye devam edecek. Kıbrıs bizim milli meselemiz. Bu milli meselemizden vazgeçmemiz, herhangi bir şekilde ödün, taviz vermemiz söz konusu değil. Biz hak, alaka ve menfaatlerimiz neyse bunların peşindeyiz hakkımızı hukukumuzu koruyacağımızı söyledik.”
“Anlamaları lazım”
Libya ile imzalanan mutabakata da değinen Akar, “Tamamen uluslararası hukuk çerçevesinde yapıldı. Burada hiçbir şekilde farklılık yok. Bunu anlamayanların anlaması lazım.” dedi.
Mutabakatın uluslararası tanınırlığa sahip Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yapıldığını anımsatan Akar, “Tarih boyunca kültür, iş birliği olan bir ülke ile bizim bu zor günlerinde onlarla beraber olmamız, iş birliği, yardımlaşma içinde olmamız çok doğaldır. Bizim yaptığımız da budur.” ifadesini kullandı.
Bakan Akar, FETÖ ile mücadeleye de değinirken, “FETÖ ile mücadele konusunda da yavaşlama yok. Yeni bilgiler, belgeler, veriler çıktıkça ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli bir şekilde, tamamen hukuk çerçevesinde gerekli işlemler yapıldı, yapılmaya devam edecek. FETÖ’den temizlendikçe TSK’nin gücü, kuvveti, etkinliği de arttı.” diye konuştu.
Tören, ödül alan personelle çekilen hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.