TÜRK DÜNYASINDAN BİR ŞAİR BİR KİTAP
Romanya’da Türklük ve Türkiye Sevdalısı Bir Şair
HAYAT MEMİŞ
Ahmet YANAR
Eğitimci, Araştırmacı
Hassa/ HATAY
Değerli dostlarım, bu yazımda sizlere Romanyalı genç bir Türk şairimizden ve onun “Dilek Ağacı” adlı şiir kitabından bahsetmek istiyorum.
Romanya’nın çağdaş şairlerinden olan Hayat Memiş Hanımefendi, aynı zamanda bir tıp doktorudur. Doğduğu günden itibaren Türklük ve Türkiye sevdası ile büyüdüğünü şiirlerinden anlıyoruz. Şair adeta şiir ile iç içedir. “Dilek Ağacı” adını verdiği kalemi ile gönül dünyamızı ve ruhumuzu okşayan şiirler yazmaktadır.
Ne mutlu Avrupa ortalarında Türklüğünü unutmamış ve Türklüğünü yaşayan Hayat Memiş gibi soydaşlarımıza. Bu vesile ile Hayat Memiş’e başarılı ve mutlu bir hayat diliyorum.
Hayat Memiş, 6 Mayıs 1990 tarihinde Romanya’nın Köstence şehrinde Bir Türk ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Babası Beyazıt Bey, annesi Bergüzar Hanım’dır. İlk, orta ve lise tahsilini Köstence’de tamamladı.
Bükreş Carol Davila Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden doktor olarak mezun oldu. Halen Bükreş Eğitim ve Araştırma Hastahanesi Kardiyoloji Bölümü’nde doktor olarak çalışmaktadır.
Genç Doktor şairimiz çocukluk yıllarından itibaren edebiyata ve şiire merak saldı. Lise yıllarından itibaren yazdığı şiirler çeşitli ödüller aldı. Uluslararası şiir etkinliklerine katılarak başarı ödülleri ile taltif edildi.
Romanya’da devlet tarafından “Yıldızlarla Dertleşmek”, “Bir Damla Mutluluk”, “Düş Bahçem” ve “Gönül Masalı” adlı dört şiir kitabı yayınlandı. Şairin “Bir Damla Mutluluk” adlı eseri Romanya Kültür Bakanlığı ve Romanya Yazarlar Birliği tarafından “Mükemmellik Ödülü”ne layık görüldü.
Çeşitli dergi ve gazetelerde şiirleri yayınlanan şairimiz birçok antolojilerde kendine yer buldu.
Hayat Memiş’in “Dilek Ağacı” adlı şiir kitabı 2017 yılında Ankara’da Kerkük Kültür Derneği tarafından edebiyat ve kültür dünyamıza kazandırıldı.
Serbest ölçü ile şiirler yazan Hayat Memiş, şiirlerinde aşk, sevgi, hasret, kadın, anne, çocuk, vatan ve vatan sevgisi, kahramanlık, özgürlük, şehitlik, Türklük, Türkiye sevdası, Atatürk, ümit gibi konularını çokça işler.
Türkiye’ye duyduğu hasreti her zaman dile getirmekten usanmayan genç şairimizin “Dilek Ağacı” adlı eserinden hareketle sizlere birkaç mısrasından bahsetmek isterim.
Hayat Memiş, “Ben Bir Türk’ün Torunuyum” şiirinde her zaman Türklüğü ile gurur duyduğunu dile getiriyor:
“Aylı, yıldızlı bayrağımdan başka,
Bereketli toprağımdan başka,
Güzel vatanımdan başka vatan tanımam,
Ben bir Türk’ün torunuyum!”
Hayat Memiş, “Eskidendi” adlı şiirinde insanların gün geçtikçe manevî duygular ile toplumsal değerlerden uzaklaştığını, maddeci oluşlarını ortaya koyarken geleneklerin yok oluşlarına üzülür. Hep birlikte insanlığa iyiliği öğretmemiz gerektiğini ve yeni yetişen nesillere örnek olmamızı ister. Hayat Memiş, olumsuzlukları dile getirirken geleceğe dair umutlu olmamız gereğini de ortaya koyar:
“Bu zamanlar, yeni zamanlar,
Eskisi gibi anlayışlı değil insanlar,
Bir birlerinin yaralarına tuz basarlar,
Daha çok sahip olma yarışındalar…
Bir birlerine dostane konuşmalar,
Biri düşerken elini tutmalar,
Hoş sohbetler, güzel konuşmalar,
O eskidendi, eskide kaldı yaşananlar.
………..
Bizim de katkımız olsun, gelin,
Bu dünyayı değiştirelim,
İnsanlara iyiliği öğretelim,
Gelecek nesiller o eskidendi demesin.”
“Kadın” başlıklı şiirinde kadınlara seslenirken onlardan hayata küsmemelerini ve bütün olumsuzluklara rağmen hayata tutunmalarını ister. Her derdin ilacının da aşk ve sevgi olduğunu dile getirir:
“Uzak bir köşede yalnız oturursun,
Neden ağladığını bilemem:
Kaderine mi, dünyaya mı ağlıyorsun?
Ne oldu kadın, günahın ne?
Üzüntü yansımış gözlerine,
Yalnızlık çökmüş kalbine.
Sana yaklaşsam günah gibi,
Gözyaşını silsem haram,
Belli, çok derindir yaran.
Böyle derin yarayı,
Ancak aşk çizer,
Bırak artık ağlamayı.
Ağlama, kadın, ağlama,
Bir dön bak aynaya,
Zaman geçiyor, aldanma!
Gözyaşını sil, yüzünü yıka,
Güzel giyin, çık dışarıya,
Dans et, eğlen, haykır dünyaya…”
“Öyle” şiirinde, sevenlerin aşktan usanmamalarını dillendirirken kendisinin de sevmekten usanmayacağını vurgular.
“Aşkın öyle büyük ki içimde,
O kadar güzelsin ki gözümde,
Ana sütü kadar temizsin sen,
Hiç de bıkmam, usanmam sevmekten…”
“Cadı Kazanı” şiirinde insanların yaşadıkları dünyaya ve özellikle doğaya karşı vurdumduymazlıklarından bahsederken dünyayı savaşla barışın, doğrulukla yanlışlıkların, kin ve nefretle sevginin çatıştığı bir cadı kazanına benzetir:
“Yakından bakarsan kıtaları fark edersin,
Biraz sonra ülkeleri, il ve ilçeleri,
Çok yaklaştığında insanların varlığını öğrenirsin,
İnsanlar ve mahvettikleri sayısız şeyler…
Saçma ve gereksiz olarak nitelendirdiğimiz,
Yararlarından haberdar olmadığımız,
Ya da olup da ciddiye almadığımız
Doğa, eşyalarımız sonra da kendi kişiliğimiz,
Her şeyi kaybetmeye başladık, umurumuzda değil
Değerler değerini,
İnsanlar güvenini,
Dünya sevgisini,
Kaybetti ve biz uyuyoruz…
Doğrularla yanlış,
Savaşla barış,
İnsanlık, aşk, hoşgörü, sevgi, kin,
Kıskançlık, nefret, yalan, merhamet
Kuzu ve yılan bir arada kaynıyor,
Büyük cadı kazanında…”
“Derin İzler” şiirinde, gelecek nesillere yalan, savaş, silah, intikam, acı, ölüm bırakışlarımıza isyan eder. Çocukların sevgi ve barış ile donatılmasını ister:
“Küçücük çocuklara neler öğretiyoruz?
Yalan, savaş, silah ve intikamdan başka,
Kan, acı, ölümler ve umutsuzluktan başka,
Bunlardan başka miras bırakamıyor muyuz?”
Hayat Memiş, “Asker Mektubu” şiirinde Mehmetçiklerimizin çektikleri sıkıntıları dile getirirken minnet duyguları içerisinde kendisini vatana adadığını ortaya koyar:
“Anam, burası geceleri soğuk,
Düşmanın kalbi donuk,
Durmadan saldırır,
Vatanımızı istiyor,
Mehmetçik her an
Her saniye tetikte,
Silahlarımız olmasa da
Yüreğimiz büyük,
Canımız feda olur vatana,
Kurban olsun Mehmetçik,
Bu güzel Türkiye uğruna!
……………..
Kan fışkıran topraklarda,
Vatanımızı koruyoruz.
Bu vatan bizim annem,
Kimseye vermeyiz,
Helâl etmeyiz.
Biz Türk’üz annem,
Türkiye bizim yerimiz.
Vatan sevgisi yaşatıyor bizi,
İstiklâl rüyasıyla dayanıyoruz!..
Genç şairimiz “Geriye Kalanlar” adlı şiirinde de Anadolu’ya düşkünlüğünü dillendirir. Türkiye’nin bağımsız yaşayabilmesi için canını seve seve vermeye hazır olduğunu dünyaya haykırır:
“Ölmek var, dönmek yok,
Vatan uğruna şereftir,
Can vermek cennettir,
Bu yolun sonu yok!
Türkiye’me gün doğacaksa,
Toprak yeşerecekse,
Irmaklar keyfince akacaksa,
Helâl olsun, canımız feda!”
Hayat Memiş, “Mehmetçiklere Sorun” adlı şiirinde zor şartlarda görev yapan Türk askerinin hasletlerini sıralarken her insanımızın da bu duygularla yüklü olmasını bizlere hatırlatır:
“Savaşa giderken ki heyecanı,
Zafere kilitlenmiş umutları,
Ağır geceyi, silahları taşımayı,
Mehmetçiklere sorun!
Ana, baba özlemini,
Bitmek bilmeyen nöbetleri,
Patlayan mermileri,
Mehmetçiklere sorun!
Canını ortaya atmayı,
Vatan uğruna fedayı,
Düşman kurşun acısını,
Mehmetçiklere sorun!
Gerçek arkadaşlığı, sevgiyi,
Mektup gelirken ki sevinci
Dinmeyen vatan özlemini,
Mehmetçiklere sorun!
Yüreği Atatürk sevgisi ile dolu olan Hayat Memiş, “Bizi Terk Etti” şiirinde Mustafa Kemal Atatürk’ün ardından duyulan üzüntüleri dile getirir. Atatürk için bütün vatanın ağladığını terennüm eder:
“10 Kasım 1938,
Yağmur ağladı, ağladı deniz,
Kalbimize çizildi o derin iz…
Gözyaşları sel oldu, aktı,
Anılar tarihe yazıldı,
Bu son herkesi ağlattı…”
Hayat Memiş, “Şükürler Olsun” başlıklı şiirinde, ülkemizi aydınlatan ve çaresizliğimize çare olan Atatürk’ü yarattığı için Allah’a şükreder:
“Annem, diyerek toprağa sarılan askerlere,
Kâbus gördüğümüz o siyah gecelere,
Öz vatanımızda yaşadığımız vatan hasretine,
Güneş gibi doğdun, şükürler olsun!
Yüreğimize merhem olan sensin,
Çare tükendiğinde, çare sensin,
Yolumuzu aydınlatan sensin,
Atatürk’ü yaratan Rabbim şükürler olsun!”
Hayat Memiş, aile bağları güçlü bir şairdir; annesine, akrabalarına çok düşkündür, komşuluk ilişkilerine değer verir. Bu duygularını “Huriye’m” şiirinde dillendirir:
Huriye’m, aç da gözünü
Ufkuma güneş doğsun,
Esirgeme benden sözünü,
Yoluma yoldaş olsun…”
Hayat Memiş, annelerin çocuklarına düşkünlüğünü ve şehit annelerinin çektikleri acıları “Şehit Annesine Şiir” başlıklı şiirinde dile getirir:
“Kendini avutmak istiyorsun,
Avunmak neye yarar?
Ana yüreği bu, yanar,
Gözyaşı bu, sel olup akar.”
Hayat Memiş, “Sevilsem de Sevilmesem de Severim” adlı şiirinde mutluluğun sevmekten geçtiğini ve her şartta sevmeyi hayat ilkesi haline getirdiğini terennüm ediyor:
“Sevilmeden sevmek zor olsa gerek,
Sevilirken sevmek ateşten gömlek,
Ben, sevilsem de sevilmesem de severim…
Düşsem de, sürünsem de,
Ağlasam da, gülsem de,
Ben, sevilsem de sevilmesem de severim…”
İyi bir eğitim ile yetiştirildiğini şiirlerinden de anladığımız Hayat Memiş, “Veda Mektubum” adlı şiirinde çocuklara karşı duyarlı olmamızı bizlere hatırlatır. Çocuklara kulak vermemizi ve onlara karşı sevgi içinde olmamızı isterken yaşlılarımıza da saygılı olmamızı dillendirir. Kalbini kırdığımız insanlar varsa onlardan özür dilemenin insanı büyüttüğünü vurgular:
“Vasiyetimdir arda kalanlara,
Kulak verin yetim çocuklara,
Soldurmayın gülümsemelerini,
Sakın yaş dolmasın gözleri…
Yaşlılarımızı ihmal etmeyin,
Ellerini öpün, sevindirin,
İyi dost kötü günde belli olur,
Severek yaşamak budur…
Kimi kırdıysam, kimi üzdüysem,
Kimi yaraladıysam, kimi gücendirdiysem,
Kimi darılttıysam, bırakıp gittiysem,
Af özür dilerim herkesten…”
Genç şairimize çıkmış olduğu şiir dünyasında başarılı bir hayat dilerim. Gönlü var, kalemi daim olsun…