Şuşa’da yaşadığımız gururu tahmin edemezsiniz
Robert Mobili
Azerbaycan’da yaşayan dini cemaat liderlerinin tüm Kafkasya’nın Şeyhülislamı sayın Hacı Allahşükür Paşazade’nin davetiyle Şuşa’yı ziyaret etmeleri, şanlı Karabağ zaferinden sonra tarihimize yazılmış en güzel ziyaretlerden birisidir ve bu ziyarete katıldığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu tür ziyaretler Azerbaycan devletinin izlediği çok kültürlülüğün ve dinsel çeşitliliğin korunması politikasının başarıyla sürdürülmesinin en açık kanıtıdır. Bu politika bizim bir arada yaşama kültürümüzün yapay olmadığının, tam tersi bir yaşam biçimi olmasının göstergesidir, zira bu politika yapay olmuş olsaydı, nasıl Batı’da çok kültürlülük ve dinsel çeşitliliğin korunması iflasa uğradıysa, aynen öyle ülkemizde de iflasa uğrayacaktı. Ama bizde öyle bir şey yaşanmadı. Şuşa’ya yaptığımız ziyarette de bir gerçeğe tanık olduk: bu ülkede yaşayan tüm ulusal ve dini kimlikler Azerbaycan’ı kendi öz Vatanları olarak görüyorlar ve nasıl Vatan savaşı sırasında bir yumruk gibi kenetlenmesini bildiysek, bundan sonra da hiç kimse bizi yıkamaz ve bu gücümüzü sarsıtamaz.
Şuşa ziyaretimiz sırasında kültür başkentimizi adım adım dolaştık. Yok edilişleri, bir kimliğin nasıl ortadan kaldırmaya kalkışıldığını gördük, ama aynı zamanda bu kimliğin asla yok edilemeyeceğine de tanık olduk. Camilleri, kiliseleri, yapılacak kültür merkezlerini ziyaret ettikçe Ermenilerin evrensel değerlere düşman olduklarını, sadece varolanı yok etmek için çaba harcadıklarını düşünmeden de edemedik. Ama artık tüm bunlar geçmişte kaldı. Artık Şuşa özgürlüğüne kavuştu. Biz Şuşa’yı işgalden kurtardık ve artık işgalden kurtarılmış bölgeler için yeni bir dönem başlıyor. Şuşa yeniden inşa ediliyor, eski eşsiz mimariye sahip bu kentin yarınları daha muhteşem olacak, bundan adım gibi eminim.
Bu sözleri sitemize verdiği demeçte Kafkasya Udi Alban Hristiyan Cemaati Lideri Robert Mobili Şuşa ziyaretini değerlendirirken söyledi. Onun sözlerine göre, Ermeniler iki yüz senedir kendilerinin Kafkasya Albanlarının tarihi mirascısı olan Udilerin haklarını ihlal ettiği için asla onların Karabağ’da yaptıklarını olağandışı bir değerlendirmek gerekmiyor. Zira, Ermeniler Karabağ’ı yakıp yıkıp Azerbaycan’a ait olan kültürel ve manevi anıtları yerlebir ettiler, fakat şuan devletimiz muzaffer Ali Baş Komutanımız sayın İlham Aliyev’in söylediği gibi Karabağ’ı cennete dönüştürmek çabasında. Mobili, bu süreçte özellikle Azerbaycan Cumhurbaşkanı I yardımcısı sayın Mihriban hanım Aliyeva’nın başkanlığında Haydar Aliyev Vakfı’nın bölgedeki çalışmalarına değinerek, Şuşa’da bu çalışmaları kendi gözleriyle gördüklerini belirtti: ”Gurur ve iftihar hissiyle Şuşa’nın sokaklarında dolaşırken, kültürümüzün başkentinin yeni bir döneme girdiğini gözlemledik. Şuşa’da kültürel ve dini çeşitliliğin yeniden inşa edilmesi demek, Azerbaycan’ımızın yarınlarının daha aydınlık, daha huzurlu olması anlamına gelmektedir. Bu da bizim göğsümüzü kabartan bir durum ve biz bu değerlerle varolduk, varız ve varolacağız.”