Siyaset dersleri ve Türkmen siyasetine etkileri …
Dr. Asıf Serttürkmen
Beşinci bölüm
Türkler ve Siyaset .. Hun İmparatorluğu ve tarih sayfalarına göz attığımızda..
Türk tarihinin sayfalarını incelediğimizde, devletin yönetiminde, dış politikada ve her düzeyde Türklerin büyükleri ve liderleri tarafından uygulanan siyasi uygulamalarla ilgili birçok konuya rastlamaktayız. Hun Türk imparatorunun kurucusu ve ilk hükümdarı, Teoman (M.Ö. 220 – MS 216) siyasi metodlarını dış politikasında uygulamıştır. İki taraf arasındaki barış antlaşmasını sürdürmek için oğlunu, “Alp er Tunga” veya Çin kaynaklarına göre “Mete”’yi Türk Hun İmparatorluğunun güneybatı bölgelerine komşu olan ” Yüe-çile “Türk devletine rehin olarak göndermiştir. Tarihin O dönemlerinde rehineler, özellikle kralların oğulları, iki taraf arasında devam eden yasal taahhütlere göre barışı garanti etmeleri için gönderilirdi. Türk devleti Yüe-çile, MÖ 2. yüzyılda kuzey Çin’deki Kan-Su ve Şansi eyaletlerinde kurulmuştur. Çinlilerle ilişkileri vardı ve Çin medeniyetinden de etkilenmişlerdir.
“Teoman”, Türk Hun İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk hükümdarı olarak kabul edilir. Türk hükümdarları “Yabgu” olarak da anılırken, Teoman ise “Teoman Yabgu”, “Tuman Yabgu” veya “Teoman Han” olarak da anılmıştır. Teoman, siyasi zekası nedeniyle Türk boylarının çoğunu kendi bayrağı altında toplamayı başarmıştı. Komşu ülkeleri ve Çin topraklarının bir kısmını kontrol ederek, art arda yaptığı baskınlarla Çin’e büyük baskı uygulamıştı. Çin’lileri, Hun istilalarını durdurmak için Çin Seddi’ni inşa etmeye zorladı. Teoman, ilk defa Türk boyları arasında Türk siyasi birliğinide sağlamayı başarmıştı. M.Ö. 300 yılında güçlü bir Türk aşiretinin lideri olan Teoman, yönetme kabiliyeti, siyasi ve askeri gücü sayesinde diğer aşiretleri birleştirip Türk birliğini sağlamayı başarmıştı. Türk aşiretlerinin Teoman ile birleşmeden önce Çin’e yaptıkları baskınların etkisi, etkisiz kalmıştı. Ancak Teoman’ın hükümdarlığı döneminde siyasi ve askeri birlik ile başlayan baskınlar daha güçlü olmuştu. Çin dahil Orta Asya’daki kabileler bu yeni güçten korkmaya başlamıştı. Teoman’ ın yalnızca ülkeyi Çin’e doğru genişletmesiyle yetinmeyerek, dört yöne saldırarak imparatorluğunun daha büyük sınırlarını elde etmişti.
Konumuz ile ilgili bir soru sorabilir: Hun Türk devletinin ilk hükümdarı olan Teoman’ın dış politikasında uyguladığı yasal taahhütler ve Türk boyları arasında Türk siyasi birliğini sağlama konusundaki alınan dersler nelerdir? Karar vermek için danışmanlarına mı güveniyordu yoksa yönetecek tek kişi o muydu?
Türkmenler, yüksek kültürleri ve vatan pereverlikleri ile tanırırlar. Türkmenler, yasama ve yürütme yasalarının temellerini atan Türk kökenli Sümerlerin Mezopotamya’ya girişlerinden bu yana ilk çağlardan beri Irak’a hizmet etmişlerdir ve halada hizmet etmekteler. Sümerler tarafından yaptırılan görkemli Kerkük kalesinin duvarlarında ve 1982-1987 yılları arasında eski otorite tarafından yıkılan Eski Tisin yakınlarındaki “Yorgan Tepe” bölgesinde Kerkük tarihini ve yasaları içeren çok sayıda taş levha bulunmuştur.
Türkmenler, yaptıkları meşru antlaşmalara kendilerini adadılar. Atalarının yaklaşımına bağlı kaldılar. Irak topraklarını savundular ve her alanda büyük hizmetler verdiler.
Bilindiği kadar tüzük ve vaatlere bağlılık Türkmenlerin bir özelliğidir, ancak bu vaatler, özellikle 2003 sonrası Irak’ta meşru hakların gerçekleşmesi için yeterli mi?
Türkmenlere 2003’ten sonra uygylanan haksızlıklar kırk kişiden oluşan Irak Yönetim Konseyine bir Türkmen bayanın getirilmesiyle başladı. Bu bayanın nasıl getirilmesi ayrıntılarına girmek istemiyorum. Bu haksızlığın yanında Irak anayasası, 140’nci ve 23’nci maddeler ve seçim yasası, Türkmenlerin haklarını ihlal eden tüzük ve diğer yasalar arasındaydı. Peki, bu adaletsizliğin nedenleri nelerdir? Kendimizi mi suçlamalıyız yoksa başkalarını mı? Türkmen siyasetçileri, Teoman’ın yaptığı gibi siyasi birliği ve gücü uygulayabildiler mi? Türkmenlerin haklarını savunmak için yasal heyetleri ve kuruluşları oluşturdular mı?
Türkmenler hakkında alınan siyasi kararları analize etmek, güçlendirmek ve meşru haklarını savunmak için her bir partide veya herhangi bir siyasi oluşumda yasal organların oluşturulması en büyük gerekliliklerden biridir. Bazı maddelerinin yoruma veya açıklığa kavuşturulması gerektiğinde hukuki müsteşarlara ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca, herhangi bir Türkmen siyasi partisinin veya kurumunun başkanı tüm konulara tek başına vakıf olamaz. Bugün bazı Türkmen siyasi kurumlarında olduğu gibi, hukukçulara danışmadan bireysel kararlar alınmaktadır. Bu gibi kararlar topluma zarar vermektedir ve işte sonuçlarını görmekteyiz.
Buna göre, yasalar ve alınan kararlar uzmanlaşmış hukukçular tarafından işletilmesi gerekir. Ayrıca, kanunları incelemek ve Türkmen davası lehine kullanmak ve kolaylaştıracak çıkışlar bulmak için her siyasi parti ve kuruluşun hukuki danışmanları veya heyeti bulunması elzemdir. Bir yandan da halkın bileşenlerinin işlerini ilgilendiren uluslararası kanun ve sözleşmelere güvenmek, haklarını tesis etmek, Türkmen meselesini uluslararası forumlarda siyasi ağırlığını yeniden göstermek için uluslararası lobiyi harekete geçirmek gerekiyor. Bu nedenle Türkmen siyasetçileri tarafından, Türkmen halkının meşru haklarını elde etmek için Türkmen siyasi saflarını birleştirmeli…tüm Türkmen siyasi kurum ve oluşumlarını tek bir çatı altında toplamalı ve belirli bir strateji geliştirmeli. Sizce diğer partiler gibi tek partiye dönüşen Irak Türkmen Cephesi selefine dönecek mi? Herhangi bir mezhep veya mezhep ayrımı olmaksızın tüm partiler onun çatısı altında toplanacak mı?
Değerli okuyucuların bu serbest forum aracılığıyla fikirlerini ifade etmeleri için kapıyı açık bırakıyorum.
Türkler ve Siyaset…Oğuz Hanı’ın veziri ULUĞ TÜRK’ÜN rüyası adı altında altıncı bölümde buluşmak dileğiyle …