Siyaset dersleri ve Türkmen siyasetine etkileri …
Dr. Asıf Serttürkmen
Dördüncü bölüm
Siyaset ve siyasetçi kelimesinin anlamı
Siyaset kelimesinin anlamı, konuşulan dil, basın ve medyada kullanılan söylemde, entelektüel veya ideolojik vizyonlara ve akademik bakış açısına göre veya kullanılan müfredat ve analiz yöntemlerinde farklılık göstermektedir. Aynı zamanda sorumluların gerektirdiği faaliyetlere göre olumlu veya olumsuz olarak farklı anlamlarda göstermektedir. Siyesetin genel kamuoyu nezdindeki anlamı, bir şeyi halletmenin bir yolu olarak tanımlanır . Siyaset, önerilen anlamına göre, bir kişinin bir meseleyi siyasi bir şekilde ele aldığında, bu kişinin meseleyi akıllıca ve diplomatik bir şekilde ele almak için belirli bir yöntem ve kalıp kullanmak anlamına gelmektedir. Yazımın üçüncü bölümünde merhum Rıza Efendi’nin yaptıkları da dahil olmak üzere bu tür tanımlamanın yüzlerce veya binlerce örneği bulunmaktadır.
Siyaset, batı felsefesinin başlangıç noktası ve ilk önemli filozofu Eflatun’a göre, “liderlik” olarak tanımlamış ve liderliğin bireyleri, halkları veya toplumları siyasi gruplara dönüştürdüğünü ve bunun örgütlenme yoluyla yapıldığını ifade edilmiştir.
Bu tanımı Türkmen toplumuna uygularken, Türkmen toplumunu siyasi gruplara dönüştürecek liderden veya liderlikten yoksun olduğunu görüyoruz. Bunun yanında gençliği ve kadın kollarını önemseyen ve onları geleceğin liderleri olmak için politik kavramlarla eğiten bir Türkmen lideri henüz bulunmamaktadır, çünkü bu bireyler kendilerini “tek lider” olarak ve diğer entel ve iyi bir siyasi geçmişe sahip olan Türkmenleri rakip olarak görmekteler. Bu bireyler zannediyorlar ki milletin üzerinden elde ettikleri şan, prestij, mevki ve topladıkları servet ve mal varlığı daim kalacak.
Bu bireylerin karşısına Eflatun’un sözüne uyarak, gençlere özen gösterilmeli ve yönlendirilmeli. Gençleri siyaset üzerine özel kurslara gönderilmeli, hukuk ve siyaset fakültelerinde kendilerine çalışma yerleri edinilmeli …Ancak şairin dediğine göre (İnsan’ın her zaman istediği gerçekleşemez …. ancak rüzgarlar gemi kaptanlarının arzu etmediği yönlere götürebilir) . Bu satır şiir çok derin anlam taşımaktadır.
MÖ (384-322) yılları arasında yaşamış olan Yunan filozof Aristoteles (Nicomachean Ethics) adlı kitabında, insana doğası gereği verdiği mutlu yaşamı erdeme göre yaşarken anlatmıştır. Aristoteles, vatandaşlar için erdemli bir hayata ulaşmada siyasetin ve siyasal toplumun oynaması gereken rolü tanımladı.
Aristoteles’a göre siyaset, zamanında var olan siyasi toplum türlerinin bir analizini sağlar ve bu siyaset bilimi, farklı bilimlerden biridir…siyaset “en yüksek yetkiye sahip olan bir bilimdir” diğer taraftan (Nicomachean Ethics) iyi insan hayatının doğasının felsefi bir incelemesidir.
Siyaset uzmanları, siyaset biliminin hükümet politikasını yönlendirmek veya etkilemekle ilgilenen bir bilim sanatı veya bilimi olduğunu tanımlamışlar. Siyaset, devlet işlerini düzenleme ve uygulama sanatıdır. Aynı zamanda, hükümeti kazanma ve kontrol etme veya güç ve liderlik için rakip çıkar grupları veya bireyler arasında rekabet etme sanatıdır. Siyaset, hükümet prosedürlerini ve politikalarını etkilemek veya güç elde etmek ve sürdürmekle ilgili bir dizi faaliyet içerir. Siyaset, esas olarak dünyadaki ülkeler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ile ilgili en önemli alanlardan biri olarak kabul edilmektedir.
Britanya’yı 1940’tan 1945’e kadar yöneten eski İngiltere Başbakanı Winston Churchill, “siyasetin bir oyun değil, daha çok ciddi bir iş” olduğunu iddia etmiştir.
Siyaset ile halk arasında veya seçmen ile seçilmiş arasında net bir şekilde ilişki bulunmaktadır. Bu sayede, seçilenler, tüm yerel, bölgesel ve uluslararası düzeylerde belirli ideolojilere göre, yetkililerin ve hükümetin yönünde inandığı bir dizi işlev ve fikirle görevlendirilir.
“Siyasetçi” ünvanı, siyasete aşina bir kişiye verilir. Bir siyasetçi, siyasete profesyonel bir şekilde profesyonel olarak katılan kişi olarak tanımlanır. Siyasetçi seçilmiş bir makamın sahibi veya adayı olarak ya da hükümette bir kampanya veya pozisyonu yürüten bir kişi olarak tanımlanır. Bir siyasetçi, bir belediye başkanı veya vali gibi yerel bir ofis için koşarak bir kariyere başlayabilir, ancak sonunda Ulusal Temsilciler Meclisi’nde, Başkanlık Konseyi’nde ve hatta devlet başkanı olarak görev yapabilir.
Yunan filozofu “Sokrates” (MÖ 469 – 399), bir siyasetçinin bilge olmasını şart koşmuştur. Siyaseti felsefeye bağlamıştır.”Yüce idealler yalnızca bilge bir insanın anlayabileceği bir dünyaya aittir” sözlerini de ifade etmiştir; aynı zamanda, filozofu başkalarını yargılamaya uygun tek kişi olarak iddia etmiştir.
Siyasetin tanımındaki bariz farklılık, bizi, alanlarının, türlerinin, dallarının, uzmanlıklarının ve yaşamın tüm alanlarıyla olan ilişkilerinin çokluğu nedeniyle “siyaset” kelimesi için tek bir tanım geliştirememeye götürüyor. Siyasetçinin, birçok tanımına rağmen, hepsinin üzerinde anlaştığı birçok ortak noktayı içerir.
Sonuç olarak Türkmenlerin meşru milli haklarını hayata geçirmek için siyasetçilerin yapması gereken birçok görev bulunmaktadır. Tek bir bakanlık görevine sahip olma hakkını kaybeden siyasetçiler, organize bir bağlama göre millete hizmet etmek için çalışmalıdırlar.
Beşinci bölümün, “Türkler ve siyaset” konusunda tekrar görüşmek dileğiyle.