Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ev sahipliğinde “Köklü Geçmiş, Güçlü Gelecek” temasıyla düzenlenen Türk Konseyi Medya Forumu’nda, ”Birliktelikten Doğan Zafer: Karabağ” başlıklı oturum gerçekleştirildi.
Türk Konseyi Medya Forumu’nun ikinci günündeki 5. oturum olan ”Birliktelikten Doğan Zafer: Karabağ”a, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi, Türkiye Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar moderatörlük etti.
Attar, oturumun ismini duyduğunda dahi tüylerinin diken diken olduğunu belirterek, “32 yıldır Türkiye’de yaşayan Azerbaycan Karabağlı bir ailenin evladı olarak bugünkü oturumu, mezarı 30 yıldan fazladır işgal altındaki topraklarda olan babama, 31. yaşını göremeyen 30 yaşında şehit olan kahraman askerimiz Areste Baxışova’ya, Azerbaycan’a ithaf ediyorum.” dedi.
Karabağ zaferiyle birlikte takip edilen süreçte Türkiye ve Azerbaycan’ın medya sahasındaki iş birliğinin, Türk coğrafyalarının iş birliği için çok önemli bir örnek olduğuna dikkati çeken Attar, “Batı medyası objektiflikten uzaktır, kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. 2 günlük forum esas olarak bunu teşkil ediyor. Ermenistan, Karabağ’daki 40 milyona yakın kitabı, çok sayıda çok önemli tarihi eserleri tahrip etti. Ormanlarımızı, tarihi yapılarımızı yok etti. Bununla ilgili Batı medyasında bir şey duyduk mu? Hayır. 44 günlük savaş boyunca gördük ki Batı medyası sınıfta kaldı.” ifadelerini kullandı.
Attar’ın başlangıç konuşmasının ardından Macaristan Ulusal Kamu Hizmeti Üniversitesinden Dr. Zoltan Egeresi söz aldı.
Egeresi, Macaristan’ın bir Avrupa Birliği ülkesi olduğunu hatırlatarak, “İşgal edilmiş toprakların geri alınması büyük bir jeopolitik değişime yol açtı. Sadece savaş sırasında değil daha sonra Türkiye’nin de ateşkes çalışmalarına katılması, savaş öncesinde de pek çok ekonomik iş birliği de önemliydi. Türkiye, gözlem merkezinde Rus askerlerini gözlemliyordu. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki güçlü müttefiklikte çok çarpıcı olan bir şey var. İki ülke arasında sadece kimlik kartıyla seyahat edilmesi büyük bir adım oldu. Türkiye’nin sadece askeri değil ekonomik varlığı da belirli devletleri rahatsız etti.” diye konuştu.