Mehmet İzzet Hattat’ın
Radyo Röportajları
Molla Abbud Meded Bostancı, 1978
Mehmet İzzet Hattat şair, hattat, eğitimci, ressam olmakla birlikte Bağdat Türkmence Radyosu için bazı Mevlüt okuyucuları ile röportajlar yapmıştır. 2008 yılında Türkmeneli TV için “İz barakanlar” belgesel çekimini yaparken ailesi tarafından bizler bazı ses kayıtları verdiler. Bu ses kayıtları Mehmet İzzet Hattat’ın Molla Abbdu Meded Bostancı ve Molla Hasan Ciğerci ile yaptığı radyo görüşmeleri olduğunu saptandı. Bugün bu ses kayıtlarında Molla Abbdu Meded Bostancı ile yaptığı görüşmesinin kısa bir bölümünün metnini aşağıya alıyoruz:
M.İ. Hattat: Lütfen Molla efendi Bu gecenin oturuşu münasebetiyle sizden birkaç soruya cevap vermenizi rica ediyoruz:
-Hangi yılda doğdunuz. Nerde ve hangi Mahallede?
Molla Abbud Bostancı:
1924 yılında Musalla mahallesinde doğdum. Bu güne kadar da bu mahalleden ayrılmadım:
M.İ. Hattat: Babanız nede çalışırdı. Nede meşhur idi ve Soyadınız nedir?
Molla Abbud Bostancı: Babam Bostancılıya çok meraklıydı. İşi de severdi. Babamın soyadı da mesleğinden geldi. Bize Molla Abbdu Meded Bostancıoğlu denilir.
M.İ. Hattat: Kaç yaşında Hafız oldunuz. Acaba bir hastalığa mı düştünüz gözün görmedi ve Kaç yaşında Kuran’ı Kerim’i ezbere başladınız.
Molla Abbud Bostancı: Gözümü kaybetmemin sebebi, annemin söylediğine göre kundakta bir bebek iken geçirdiğim suçiçeği hastalığıdır. Küçükken çok yaramazdım ve ailem beni mahallelerde oyalanmaz, belki yola gelir, diye mahalle camilerine gönderme kararı aldı. Şor Hamam adlı camide Molla Kadir yanına hafızlık öğrenmek için gönderildim. Daha sonra Molla Merdan, ardından Molla Sabır Camii’nde Molla Abdülkerim tarafından da eğitim gördüm. Ancak malumunuz, çocuk aklı. Açıkçası buralarda pek bir şey öğrenmedim. Daha sonra bazı yakınlarımız anne ve babama benim mahalle camilerine değil de, hafızlık camilerine gönderilmem gerektiğini ve oralarda daha iyi bir eğitim alabileceğimi nasihat ettiler. Bunun üzerine beni Hacı Mustafa Kırdar Camii’ne gönderdiler. Orada bütün Kerkük’ün Molla Baba ismiyle tanıdığı rahmetli Molla Sabır’ın babası Hafız Sofi Molla Muhammet vardı. Yaşı yüzün üzerindeydi, birçok hafız okutmuştu. Çok nazik ve nur yüzlü bir adamdı. Beni bu zatın hizmeti için getirdiler. Annem başlarda cami bize biraz uzak olduğu için ve kaybolurum korkusuyla beni kendisi götürüp getirirdi. Bir süre sonra aynı camide eğitim gören ve aynı zamanda akrabam olan Kölemenzade Molla Hassun’un evine gider, onunla birlikte camiye giderdim. Bir süre orada öğrenim gördükten sonra Molla Baba hastalandı. İyileştikten sonra dahi evinden ayrılmadı ve bir süre evinde öğrenim gördük. Bizim o zamanlar yaşımız küçüktü ve eğitim-öğretimin, okumanın faydası hakkında pek bir bilgimiz yoktu. Molla Baba, bize ders vermenin yanı sıra çeşitli nasihatlerde bulunurdu. Derdi ki: “Bakın evlatlarım! Benim hiçbir şeyim yoktu. Bu Kur’an-ı Kerim’in mucizesi, gücü ile birçok güzellik sahibi oldum. Mal mülk edindim, evlendim, gül gibi çocuklarım oldu. Bütün bunlar, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e inanman, güvenmem sayesinde gerçekleşti. Siz de benim yolumdan gidin, iman edin ki büyük adam olasınız. En büyük adamlar bile çocuklarına dahi göstermedikleri hürmeti, saygıyı size göstersinler.” Ardından Molla Baba Hakkın rahmetine kavuştu.
M.İ. Hattat: Tecvidi kimden öğrendiniz:
Molla Abbud Bostancı: Molla Baba’nın vefatından sonra aldığımız derslerde biraz eksik gedik vardı. Bu eksiklikleri tamamlamayı rahmetli Molla Baba’nın ardından Hafız Molla Salih Arap üstlendi. Tecvit ve Kur’an’ın eksikliklerini bu zatın yanında ben, Molla Nurettin Bakkaloğlu ve Hafız Molla Cuma Zeynel Dabbağoğlu ile beraber üçümüz tamamladık.
M.İ. Hattat: Halhazırda hangi Cami’yi idare ediyorsunuz?
Molla Abbud Bostancı: Kasım 1947’de Hacı Kevser Camii’ni idare etmek üzere tayin edildim. Hali hazırda ise Şeyh Hüsamettin Camii’nde Cuma günleri Cuma namazlarında Kur’an okumak üzere tayin edildim. 1 Eylül 1964’te ise Kale’de Hasan Ağa denilen küçük bir camide önce Allah’ın, sonra üstad Molla Abdülmecit’in, Meclis-i İlmî’nin ve o zamanki evkaf müdürünün yardımıyla tayin edildim.
M.İ. Hattat: Ne zaman evlendiniz ve kaç çocuğunuz vardır. Çocuklarınızda sizin gibi sesi güzel var mı? Onlara tavsiyeleriniz nedir?
Molla Abbud Bostancı: 1944 yılında evlendim. Babamın üç tane eşi vardı. Benim annemden on altı çocuğu vardı ve on beşi vefat etti, yalnızca ben kaldım. Diğer iki eşinden ise birinden iki çocuk sahibi olmuş ve onlar da vefat etmiş, diğerinden ise çocuğu olmamıştır. O yüzden yirmi yaşımda iken, erkenden bir torun sahibi olabilmek için beni evlendirdiler. Şu an yedisi erkek, beşi kız olmak üzere on iki çocuk sahibiyim. Oğullarım arasında büyük olan oğlum İlham’ın sesi güzeldir.