*Mehmet Doğan’ın uzun süredir üzerinde çalıştığı Türkçenin Cenaze Töreni: 1. Türk Dil Kurultayı kitabı okuyucu ile buluşuyor.
*Zihinlerimize müdahalenin bir safhası olan Dil Devrimi, 88’nci yılında.
Türkçe tarih içinde seyrini takip ederek 20. Yüzyıla ulaştı. 19. Yüzyılda başlayan sadeleşme yönelişi 20. Yüzyılda edebiyatımızın büyük yazarları eliyle büyük eserlerle, şaheserlerle görünür hale geldi.
Dil güçlü bir istikrar zeminine oturmuştu. İşte Dil devrimi, bu istikrar zeminini yok etmeye yönelik bir harekattı. Kurultay’ın açılış günü Türk Dil Kurumu tarafından bayram olarak ilan edildi. Bu bir derneğin bayramı iken, daha sonra Devletçe resmen anılan bir gün haline getirildi.
Doğan kitabında “Dil Bayramı” hakkında şunları yazıyor:
“Bir dilin bayramı, o dilin edebiyatta, fikir alanında şaheserlerinin vücut bulmasıdır. Bu zengin ve istikrarlı bir dilde mümkündür. Türkçe 20. Yüzyılın başında bu kudrette bir dildi. Mehmed Âkif’in Safahat’ı bunun en güçlü delillerindendir. Elbette 20. Yüzyılın başında ve ilk yarısında Mehmed Âkif ve Safahat tek başına değildir. Yahya Kemal’in Kendi Gök Kubbemiz’i, Ahmet Haşim’in şiirleri, Necip Fazıl’ın Çile’si, Nazım Hikmet’in, Faruk Nafiz’in, Tanpınar’ın, Asaf Halet Çelebi, Arif Nihat Asya, Cahit Sıtkı, Orhan Veli, Fazıl Hüsnü, Behçet Necatigil’in şiirleri son Osmanlı neslinin büyük dil mirası olarak önümüzde durmaktadır. Hikâye ve romanda Halit Ziya, Hüseyin Rahmi, Ömer Seyfeddin, Refik Halit Karay, Yakup Kadri, Reşat Nuri, Halide Edip, Memduh Şevket Esendal, Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Sait Faik, Sabahattin Ali, Peyami Safa, Kemal Tahir, Safiye Erol, Samiha Ayverdi, Orhan Kemal, Haldun Taner, Tarık Buğra… bu zengin dil mirasının büyük eserlerini bir kısmı cumhuriyet öncesinde, bir bölümü de cumhuriyetin ilk yıllarında vermişlerdir. Son genç nesil (eski harflerle okumaya başlayanlar) ise “dil devrimi”nden sonra da eser vermeye devam etmişlerdir. Bunların içinde zaman zaman arı dil akımına kapılanlar, nadir de olsa vardır, fakat hepsinin türkçesi zengindir.”
Türkçenin Cenaze Töreni: 1. Türk Dil Kurultayı kitabının arka kapak yazısında şöyle tanıtılıyor:
“Dil Devrimi”nin gösterişli başlangıcı 1. Türk Dil Kurultayı üzerinde çalışırken birçok kanaatimizi teyid etmekle birlikte, daha ötesinde iç burkucu, acı verici bazı hükümlere varmakla karşı karşıya kaldık.
Dil devrimi gerekçeleriyle uyumlu bir hareket olarak başlamamış ve gelişmemiştir. Köklü ve zengin türkçe tahrib edilmiş ve fakat yerine aynı güçte bir dil varlığının konulması mümkün olmamıştır. Zaten böyle bir dil yapmak imkânsızdı, fakat köklü türkçeye büyük hasar verdirilmiştir.
Birkaç cümle ile diyebiliriz ki, dil devrimi plansız, esassız, olumlu anlamda neticesiz bir harekettir. Bu devrimin sahadaki yürütücüleri, konunun gerçek sahipleri değildir; bunu bir tarafa bıraksak bile ilim adamı haysiyeti ile bağdaşmaz hokkabazlıklar, şarlatanlıklar yapmışlardır. Türkçe onların elinde oyuncak olmuş, istedikleri gibi kesip biçmişlerdir. Bu yürütücü ekibin dilimizle bu kadar vahşice oynayabilmelerini, bu dile borçlu olmamalarına, hissen bağlılık hissetmemelerine yormak bana hüzün veriyor, fakat hakikat budur. Kitap okunduğunda dikkatli ve hakikatli okuyucuların bu kanaatimi paylaşacaklarını umuyorum.”
Kitap üç bölümden oluşuyor: 1. Bölüm: Osmanlıcanın Türkçesi, 2. Bölüm: Türkçenin Cenaze Töreni: 1. Türk Dil Kurultayı, 3. Bölüm: Türkçe Bitti Dilimiz Türksel.
Yazar başlangıçta sistematik bir eser olarak düşündüğünü, fakat yazma safhasında sistemli bir kitap yerine parça parça yazılardan meydana gelen ve böylece iç sistematiğini yapan bir kitabın ortaya çıktığını belirtiyor.
*Türkçenin Cenaze Töreni: 1. Türk Dil Kurultayı, Yazar Yayınları arasında yayınlandı.
324 sayfa, 35 TL
İsteme adresi:
Yazar Yayınları / Sümer 1. Cad. 11/5 Kızılay/Ankara 0312 232 05 71 – 72
- yazaryayinlari.com – yazar@yazaryayinlari.com
- com/yazaryayinlari
- com/yazaryayinlari
- com/yazaryayinlari