Irak Polisi ve Haşdi Şabi güçleri, ordunun yoğun hava desteğiyle ülkenin kuzeyindeki Kerkük kenti ve çevresinde faaliyetlerini sürdüren DEAŞ terör örgütü hücrelerine yönelik geniş çaplı bir operasyon başlattı.
Operasyonun bölgeden gelen istihbaratlar üzerine başlatıldığını belirten Haşdi Şabi kaynakları, “Bir çok koldan başlatılan operasyonun hedefi, Kerkük’ün güneyindeki el-Riyad nahiyesinin terör örgütü DEAŞ’a bağlı terör hücrelerinden arındırmaktır. Gelen istihbaratlar bölgede saldırıya hazırlanan DEAŞ unsurlarının varlığına işaret ediyor” dedi.
Kerkük’te daha önce de operasyonlar düzenlenmesine rağmen DEAŞ tehlikesi henüz tamamen yok edilemedi. Emniyet yetkilileri, düzenledikleri toplantıda, bölgedeki operasyonların tek bir komutanlık tarafından yönetilmesi konusunda uzlaşıya vardı.
Peşmerge uyardı
Operasyonlara dair bir açıklama yapan Peşmerge Kuvvetleri Resmi Sözcüsü Halkurd Hikmet, Irak hükümetinin geçtiğimiz yılsonunda DEAŞ terör örgütünün yenilgiye uğratıldığını açıklamasına rağmen örgütün faaliyetlerini sürdürdüğüne işaret etti.
Hikmet, açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “DEAŞ terör örgütü militanlarının Havice, Kerkük ve Musul yakınlarındaki Hamriye Dağları bölgesinde faaliyetlerine devam etmesi, DEAŞ’ın yeni bir askeri hareketliliğe hazırlandığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Haşdi Şabi: Kerkük’ün güneybatısında operasyon başladı
Haşdi Şabi tarafından konuya dair yayınlanan yazılı açıklamada ise Irak ordusuna ait savaş uçaklarının Kerkük’ün güneybatısındaki Şirin bölgesinde operasyonlara başladığı belirtilerek, “Kuvvetlerimiz ve polis güçleri, kaçan DEAŞ teröristlerini etkisiz hale getirmek amacıyla operasyonlarını sürdürüyor” denildi.
Peşmergeye suçlama
Öte yandan, Eski Kerkük Milletvekili Ekrem Terzi, “Kerkük’ün güvenliğini tehdit etmeye başlayan DEAŞ unsurlarının, bağımsızlık referandumu sonrası her şeylerini kaybederek Kerkük’ten çekilmek zorunda kalan ayrılıkçı Kürt gruplarla bağlantılı olduğundan şüphemiz yok” şeklinde konuştu.
Kerkük Türkmen Cephesi liderlerinden biri olan Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Ayrılıkçı Kürt gruplar, Peşmerge ve Asayiş birliklerinin kaos çıkarmak suretiyle Kerkük’e geri dönmesini amaçlıyor. Bu gruplar, Kerkük’teki Türkmen ve Arap liderlere yönelik suikast girişimlerinde bulunarak, bölgede huzuru sadece kendilerinin sağlayabildiği propagandası yapıyorlar. Bununla birlikte, amaçları, dünyaya Irak merkezi hükümeti, Kerkük’te güvenlik ve istikrarı koruyamıyor mesajı göndermek istiyor.”
Operasyonun bölgedeki DEAŞ unsurlarını temizlemeye yetip yetmediği sorusunu yanıtlayan Terzi, “DEAŞ’a bağlı uyuyan terör hücrelerinin yok edilmesi için etkin istihbarat ve bütün imkanların seferber edilmesi şart. Çünkü biliyoruz ki, Saddam rejiminin adamlarıyla bağlantılı olan gruplar ile Nakşibendi cemaati ve benzeri grupların Hamrin Dağları gibi dağlık bölgelerde varlıklarını sürdürdüğünü biliyoruz. Bununla birlikte, DEAŞ terör örgütü, mültecilerin yeterli güvenlik taramasından geçirilmeksizin Irak’a girmesine izin verilmesini kullanarak, militanlarını mülteci kılığında yeniden Irak’a sokuyor” ifadelerini kullandı.
“Sorun siyasi sebeplerden kaynaklanıyor”
Buna karşılık, Iraklı Stratejik ve Askeri Uzman Dr. Ahmet el-Şerifi ise yaptığı değerlendirmede, Kerkük’teki sorunun askeri ya da güvenlik sorunu değil birinci derecede siyasi sorundan kaynakladığını ifade etti. Şerifi “DEAŞ terör örgütünün bölgedeki hareketlenmeleri, esas olarak başta hükümet olmak üzere herkesin gözden kaçırdığı siyasi sebeplere bağlıdır” şeklinde konuştu.
DEAŞ terör örgütünün yeniden faaliyet göstermesine neden olan en önemli siyasi sebebin “Kerkük’teki siyasi mücadelenin devamı” olduğunu vurgulayan el-Şerifi, sorunun çözümünün başta Mesut Barzani olmak üzere Kürt liderlerin elinde olduğunu belirterek, “Bu olayların devam etmesi halinde yıpratıcı bir savaşa daha tanıklık edebiliriz” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: ŞARKUL AVSAT