Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Irak Medya Ağı’nın Mütevelli Heyeti arasındaki çatışma, bir şekliyle ‘Al Irakiya’ Medya Grubu, ‘Al Sabaah’ gazetesi, ‘Irak Haber Ajansı’ ve ‘Bağdat Radyosu’nun sahibi olduğu ağ üzerinde hegemonya kurmak için Sudani’yi başbakanlığa getiren (Şii) Koordinasyon Çerçevesi’nin kanatları arasındaki bir mücadele gibi görünüyor. Bu çatışma, ağın 2004 yılında kurulmasından bu yana mevcut. Ağ, kamu parasıyla finanse edilmesine rağmen, genellikle etkili siyasi partilerin insafına ve başbakanın gücüne bağlıydı. Aynı şekilde Başbakan ve siyasi güçler, Şiiler, Sünniler ve diğer bileşenler olarak ayrılan Mütevelli Heyeti’n beş üyesinin atanmasına sık sık müdahale ediyor.
‘İrade’ mücadelesi, geçen pazar günü patlak verdi. Öyle ki Mütevelli Heyet, başkan Dr. Nebil Casim’i görevden alma kararı verirken, Başbakan ise bu kararı kabul etmedi ve Casim’in ağın başkanı olarak görevine devam etmesini emretti.
Başbakanlık tarafından ağın başkanına hitaben yayınlanan bir yazılı açıklamada, “2015 tarihli ve 26 sayılı Irak Medya Ağı Yasası, söz konusu heyete, ağ başkanının hizmetini görev süresinin bitiminden önce sonlandırma yetkisi vermesine rağmen ancak bu durum, söz konusu yasanın 14’üncü maddesinin 2 numaralı bendinde belirtilen sebeplerden birinin varlığı halinde söz konusu olur” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, “Kararın 1 numaralı bendinde belirtilen sebeplerden herhangi birinden yoksun olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak, önceliklerimize göre hizmet sonlandırma kararının kanunda bir dayanağı yoktur ve icra edilemez. Sayın Başbakan, sizi çalışma görevlerinizi yasaya uygun olarak sürdürmeye yönlendirmektedir” denildi.
Öte yandan Mütevelli Heyet, kısa bir açıklama yaparak “Irak Medya Ağı Mütevelli Heyeti, eski Başkan Nebil Casim’in görevden alınmasının ağın yasasında belirtilen yasal bağlamlara uygun olarak gerçekleştiğini belirtmektedir. Ekleri ve belgeleriyle birlikte 27’yi bulan nedenlerle Başkan’ın görevine son verme yetkisi, Mütevelli Heyet’in münhasır yetkisi dahilindedir” ifadelerini kullandı.
Mütevelli Heyet’ten gelen, ancak resmi olarak kabul edilmeyen bir başka yanıtta ise “Kitap, ‘yönetici müdür’ terimini kullanıyor. Bu terim, ağın kanununda yoktur” denildi. Aynı şekilde belirtilene göre Başbakan, kendisine ‘Mütevelli Heyet’in Nebil Casim’i görevden alma kararının hukuka aykırılığına’ karar verme yetkisi vererek yargının yetkisini aştı. Heyet ayrıca, Başbakanın bu işi yargıya bırakmasının daha iyi olacağı vurguladı.
Parlamento Kültür, Turizm ve Eski Eserler Komisyonu da anlaşmazlık hattına dahil olurken, komisyon Başkanı Milletvekili Faruk Hanna Atto, Nebil Casim’in görevden alınması kararı karşısında şaşkınlık yaşadığını söyledi. Hanna Atto, kararı ‘beklenmedik’ olarak nitelendirdi. Atto, yaptığı yazılı açıklamada “Kültür, Turizm, Eski Eserler ve Medya Komisyonu’nun başkanı ve üyeleri olarak, konu hakkında hiçbir bilgimiz yoktur. Özellikle sebepler gecikme veya yolsuzlukla ilgili ise heyetin elindeki bilgileri, özellikle de Nebil Casim’in görevden alınmasını gerektiren bilgileri bizimle paylaşması iyi olurdu” ifadelerine yer verdi.
Kararın geri çekilmesinin ve Dürüstlük Komitesi’nin konuyu araştırmasının gerektiğini söyleyen Atto, daha sonra sorunun çözüleceğine dikkati çekti.
9 Ocak’ta parlamentodaki Dürüstlük Komitesi üyesi Kürt Milletvekili Servet Abdulvahid, heyet üyelerini ağ içerisinde yıllardır sürmekte olan ‘savaşlar ve kişisel çatışmalar’ karşısında tavırlarını birleştirmeye çağırdı. Abdulvahid, Casim’in görevine son verme kararına şaşırdığını ifade ederek, Mütevelli Heyet üyelerinin görevden alınması çağrısında bulundu.
Milletvekili Servet Abdulvahid, ayrıca, “Irak Medya Ağı Mütevelli Heyeti, önemine rağmen Irak toplumunun temel bileşenlerinden (Kürtler) yoksundur. Bu, mesleki kişilikleri ve yeterliliği dikkate almayan eski Bakanlar Kurulu tarafından belirsiz ve garip koşullarda kurulduğu gerçeğini yansıtan tek bir eğilimi temsil etmektedir” dedi. Abdulvahid, “Irak Medya Ağı Mütevelli Heyeti üyelerinin görevden alınmasını, aldıkları tüm kararların durdurulmasını ve bu kurulun akdettiği ticari sözleşmeler ve drama sözleşmeleri hakkında ivedilikle soruşturma açılmasını talep ediyoruz. Temsilciler Meclisi’ndeki tüm arkadaşlarımı, Irak Medya Ağı’nda profesyonellikten, vatanseverlikten ve Irak medyasına hizmetten uzak bir şekilde yıllardır sürmekte olan savaşlara ve kişisel çatışmalara karşı pozisyonlarını birleştirmeye ve ayağa kalkmaya çağırıyorum” şeklinde konuştu.