Irak yargısı, DEAŞ örgütü üyesi 5 sanık hakkında geçtiğimiz yıllarda Enbar ve Selahaddin vilayetlerinde terör eylemleri düzenleme suçlarından idam cezası verdi. 5 sanığın arasında Mısır makamlarının yakalayarak Irak’a teslim ettiği sanıklar bulunuyor. Uluslararası insan hakları örgütleri yıllardır Irak makamlarından idam kararlarını durdurmasını talep ediyor ancak Bağdat bu yöndeki taleplere olumlu yanıt vermiyor.
Yargı Konseyi Basın Ofisi’nden yapılan açıklamada, “El-Kerh Ceza Mahkemesi 3’üncü Heyeti, 2005 tarihli ve 13 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1 ve 4’üncü maddeleri ile 2’nci maddenin 1 ve 3’üncü fıkrası uyarınca terörist Ammar Mehdi el-Cuburi’nin asılarak idam edilmesine hükmetti. Sanık, Felluce ilçesindeki DEAŞ terör çeteleri üyesiydi ve 17 vatandaşın hayatını kaybettiği El-Bunmer katliamının yanı sıra soruşturmada itiraf ettiği birçok terör eylemine katıldı” ifadelerine yer verildi.
DEAŞ unsurları, Kasım 2014’te Irak’ın batısındaki Enbar vilayetinin Hit ilçesinde hükümet makamlarıyla işbirliği yapmakla suçladıkları El-Bunmer aşireti üyelerine karşı katliam işlemişti.
Yargı Konseyi’nin açıklamasında, “Cani terörist (Ammar el-Cuburi) Temmuz 2013’te Ebu Gureyb Cezaevi’nin uğradığı terör saldırısı sırasında cezaevinden kaçanlardan biriydi” denildi. Militanlar söz konusu tarihte Bağdat’ın kuzeyindeki Ebu Gureyb Cezaevi’ne baskın düzenleyerek çoğu El Kaide örgütünün önde gelen yöneticilerinden yaklaşık 500 sanık ve mahkumu salıvermiş ve cezaevindeki 20 gardiyanı öldürmüştü.
Konsey açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Çete örgütü 2014 sonrasında Irak bölgelerini işgal ettiği sırada ona (El-Cuburi’ye) gruplarında bir liderlik pozisyonu verdi. Irak topraklarının kurtarılmasının ardından firara başvurdu. Mısır makamları onu tutuklayana kadar sahte bir pasaportla bazı ülkelerde kaldı. İki taraf (Irak-Mısır) arasında terörle mücadele alanındaki güvenlik ve istihbarat işbirliği doğrultusunda Mısır makamları tarafından Irak makamlarına teslim edildi.”
Yargı Konseyi’nin başka bir açıklamasına göre, Selahaddin Vilayeti Ceza Mahkemesi, vilayetin kent merkezi Tikrit’teki bir yakıt istasyonu yakınında bombalı araçla düzenlenen saldırıya katılmakla suçlanan 4 sanık hakkında idam kararı verdi. Konseyin açıklamasında, “(O dönemki) saldırı Selahaddin Alay Komutanı’nı hedef aldı. Saldırıda bir vatandaş şehit oldu, Alay Komutanı ve himayesindeki 33 personel yaralandı. Çete pusu için el yapımı patlayıcıları tuzakladı ve güvenlik güçlerinin toplanmasının ardından bombalı aracı infilak etti” denildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Irak’ı eleştirdi
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve diğer insan hakları örgütü idam kararları sebebiyle Irak’ı eleştirerek, sanıklar hakkında verilen idam kararlarının iptal edilmesini talep etmişti. Irak Cumhurbaşkanlığı’nın Ocak ayında 340 kişi hakkında verilen idam kararını onaylaması geniş çaplı siyasi ve hukuki tartışmalara neden olmuştu. Bu tartışmalar Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in Danışmanı’nı “Bu sayı önceki cumhurbaşkanlığı dönemlerinde onaylanan tüm hükümleri kapsıyor” açıklamasını yapmak zorunda bırakmıştı.
İnsan hakları örgütleri genellikle Irak’ın adalet sistemine ve terör suçlamasıyla açılan davalarda verilen çoğu kararın arkasındaki siyasi amaçlara şüpheyle yaklaşıyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, bu yıl içerisinde yaptığı bir açıklamada, “İşkence ve kötü muamele suçlamalarının yanı sıra adil yargılanma ve etkin yasal temsil hakkı sürekli ihlal ediliyor. Bu durum idam cezasını, yaşamdan mahrum bırakan keyfi bir hükümet uygulaması haline getiriyor” dedi.