ABD Başkanı Donald Trump’ın Irak’ın başkenti Bağdat’ta 2007’de sivilleri öldüren Blackwater güvenlik şirketine bağlı 4 paralı askeri affetmesi olayda yaralanan ve hayatını kaybedenlerin yakınları tarafından tepkiyle karşılandı.
Bağdat’taki Nusur Meydanı’nda 2007 yılında gerçekleştirilen cinayette yaralanarak sol bacağı sakatlanan Abdurrahim Emir, 16 Eylül 2007 tarihinde başından geçenleri anlattı.
“Evime gitmek için yolcu minibüsündeyken Nusur Meydanı’nda trafikte beklemeye başladık. O sırada trafikte bekleyen araçlara rastgele yoğun ateş açıldı.” diyen Emir, olayda sol bacağından 3 kurşun yiyerek yaralandığını ve sakatlığının ömür boyu süreceğini söyledi.
“Olay 40 dakikadan fazla sürdü”
Olayın 40 dakikadan fazla sürdüğünü ifade eden Emir, o dönem Nuri el-Maliki’nin başında olduğu hükümetin yaşanan cinayete karşı tutumunu eleştirerek, “Hükümetin tutumu başındaki adam gibi ve hatta ondan daha başarısız ve utan vericiydi.” ifadesini kullandı.
Emir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yaşanan cinayetten yaklaşık 1 saat sonra ambulanslar geldi ve bizi hastanelere kaldırdılar. Olayın kimin tarafından gerçekleştirildiğini ancak birkaç gün sonra basında çıkan haberleri gördükten sonra öğrendik. Cinayetin gerçekleşmesi için hiçbir ikna edici neden yoktu. O zaman olay yerine yakın ABD askeri konvoyuna saldırı gerçekleştiği ve Nusur olayının ona denk geldiği iddia edildi. Ölen ve yaralananların tamamı sivildi. Uzun bir süre hastanelerde kaldıktan sonra ABD tarafından inceleme heyetleri geldi ve bizim ifadelerimizi aldı. Bunun için ABD’ye götürüldük. ABD Bağdat Büyükelçiliği’nin koordinasyonuyla tedavi için Türkiye’ye de gönderildik.”
“Trump’ın kararı hayal kırıklığı oldu”
ABD Başkanı Donald Trump’ın Bağdat’taki 2007 tarihli cinayetten sorumlu Blackwater mensubu 4 paralı askeri affetmesi kararını utanç verici olarak değerlendiren Emir, şunları kaydetti:
“Af kararı şaşırtıcı olmadı. Trump, iktidarı döneminde her yerde kaos yaratma peşindeydi ve Kudüs’ü sattı. Karardan rahatsızım, hoşnutsuzluk duydum ve hayal kırıklığı oldu. Dünyanın yarısından fazlası bizimle dayanışma gösterdi. Yaşadığımız olay tam bir trajediydi. Gözümün önünde ‘bir doktor hanımın oğluyla birlikte hayatını kaybetmesi ve ‘evladını yerden kaldırmak için çabalayan annenin öldürülmesi’ gibi facialar yaşandı. Cinayetin ağır psikolojisini hala üzerimde taşıyorum, yoğun bombardıman ve yerde sürüklenmemden dolayı kafamın sol kısmında uyuşukluk var. Bu olayın peşini bırakmayacağım ve Jeo Biden’in göreve başlamasından sonra yargı yollarını deneyeceğim ve umutluyum.”
Kaynak: Anadolu Ajansı (A.K.)