Hakan Çelik/Cengizhan Demirkaya’nın hazırlayıp sunduğu Kanal Antalya TV’deki “Açık Oturum” adlı programın konuğu Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği oldu. Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği adına katılan dernek genel başkanı Kürşat Çavuşoğlu, başkan yardımcısı Mustafa Avcı, genel sekreteri Kazım Kerküklü ve Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği Çağdaş Türk Müziği Korosu şefi Arzu Dede’nin Irak Türklerinin yaşadıkları haksızlıkları, insan hakları ihlalleri, derneğin kuruluş amacı ve çalışmaları hakkında bilgi aktardı.
Irak’taki Türkmenler’in nüfusları 3 milyonu aşmaktadır. Irak’ın kuzeybatısından güneydoğusuna, Bağdat yakınlarına kadar uzanan geniş bir coğrafi sahada yaşayan Türkmenlerin en önemli yerleşim merkezleri, Musul’un batısındaki Telafer ilçesi ve çevresindeki Türkmen köyleri, Erbil, Altunköprü, Türkmenlerin en büyük kültür merkezi ve kalbi olan Kerkük, Tazehurmatu, Tavuk, Tuzhurmatu, Bayat köyleri, Kifri, Hanekin, Karatepe ve Mendeli’dir.
Irak’ın üçüncü unsuru olan Türkmen toplumu, özellikle dikta yönetiminin acımasız uygulamaları karşısında yıllarca dayanmaya çalışmışlardır. Her türlü mahrumiyet içinde varlıklarını günümüze kadar sürdüren Türkmenler, Irak rejimleri tarafından baskı, zulüm, işkence, asimilasyon, etnik temizlik, katliamlar ve zorla göçe tabi tutulmuşlardır. 1924, 1939, 1946, 1959, 1980, 1991 ve 1996 yıllarında Türkmenler unutulması mümkün olmayan acılı günler yaşamışlardır. Bunların arasında 14 Temmuz 1959 tarihinde Kerkük’te meydana gelen katliam, Türkmenlerin yaşadığı en büyük facialardan biridir. Bu katliam 3 gün 3 gece sürer ve tarihe “Kerkük Katliamı” olarak geçer.
Irak Türkleri, Irak rejimleri tarafından çoğu zaman yok sayılan ve asimile edilmek istenen, uluslararası topluluk tarafından da garip bir şekilde göz ardı edilmiştir. Yüz yıllardır Irak’ta yaşayan Türkmenler köklü bir geçmişe sahiptir. 1918’e kadar yönetimde oldukça etkili olan Türkmenler, Irak halkının eğitimli ve aydın bölümünü oluşturmaktadır.
Irak Türkmenleri, Irak devleti kurulduğundan beri devletine, toprağına ve bayrağına sadık bir toplum olarak şerefli bir geçmişe sahiptir. Türkmenler Irak’ta hiçbir zaman ayrılıkçı bir siyaset gütmemiş, isyana kalkışmamış, devletine karşı silah çekmemiş ve Irak askerini öldürmemiştir. Savaşlarda vatanını şereflice savunmuş ve ülkesi uğruna binlerce şehit vermiştir. Türkmenler Irak’ın parçalanmasına karşı olan, Araplar ve diğer topluluklardan daha çok Irak’ın toprak bütünlüğünü savunan ve ülkesini seven insanlardır. Bunlar zaten Türkmenlerin doğasında var. Ancak, en fazla kenara itilen ve ötekileştirilmeye çalışılan millet Türkmenler olmuştur, ama Türkmenler ülkelerine karşı sadakat gömleklerini hiçbir zaman çıkarmadılar.
“Irak Türkmenleri, Sadakat Gösterdikleri Ülkeleri Irak’tan İstedikleri Tek Bir Şey Var, İnsanca Yaşamak”
Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği Genel başkanı Kürşat Çavuşoğlu,“ Türkmenler bin yıldan fazla süredir yaşadıkları topraklarda ayakta kalmak, varlık ve kimliklerini sürdürmek için direniyorlar. Türkmenler, bir boyutu ile katliamlara, bir boyutu ile de etnik temizlik hareketlerine varacak düzeyde insan hakları ihlalleri ile karşı karşıya kalmışlardır.
Türkiye, şimdiye kadar Irak Türkmenlerine karşı izlediği politikaları tahlil etmeli ve bundan sonraki dönemde aynı dil, din, tarih, kültür ve kan bağına sahip olduğu Türkmenlerin daha fazla ezilmesine müsaade etmemelidir ve siyasi destek vermelidir. Şunu unutmamak gerekir ki, bu halkın dünyada sesini duyurmasına yardımcı olacak tek dayanağı Orta Doğu’da etkin bir güce sahip olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Türkiye’nin bir an önce gerekli siyasi girişimleri yaparak Türkmen meselesini dünya gündeminde üst sıralara taşıması gerekmektedir. Ülkelerine karşı sadakat gömleklerini hiçbir zaman çıkarmayan Irak Türkmenleri, sadakat gösterdikleri ülkeleri Irak’tan istedikleri tek bir şey var, insanca yaşamak” ifadelerini kullandı.