IRAK TÜRKMEN SOSYOLOJİSİNE DOĞRU
Önder Saatçi
Toplumları tanımak, onlar hakkında toplu, genelleyici bilgiler edinmek ve toplumların geleceğine dair çıkarımlarda bulunmak için sosyoloji biliminin verilerine ihtiyaç vardır. Bilhassa, geçmişten bugüne pek çok çalkantılı dönemden geçen toplumların tarihi, kültürü ve bütün kazanımları her zaman ilgi çekicidir. Bu açıdan bakıldığında Irak Türkmenleri de mercek altına alınmaya değer bir toplumdur.
Irak Türkmenlerinden söz açıldığında onların nüfus bakımından Irak’ın üçüncü unsuru olduğu bilgisi verilir. Türkmenlerin Irak’taki diğer topluluklarla olan sosyal ilişkilerinin barışçı olduğu ve Türkmenlerin eğitim seviyesinin yüksekliği söz konusu edilir. Sonunda söz, Irak Türkmenlerinin âdeta kimlik kartı hâline gelen hoyratlara gelip orada bağlanır. Oysa Irak Türkmen toplumu bunlardan ibaret değildir.
Bir toplumu daha yakından tanımak için önce onun aile yapısına bakmak gerek. Irak Türkmenleri Ortadoğu İslam toplumlarının birçoğunda olduğu gibi ataerkil bir aile yapısına sahipken gelişen dünya şartlarında geniş aileden çekirdek aileye dönüşebilmişler midir? Bu dönüşümü test edebileceğimiz istatistik verilerine sahip miyiz? Aile içi ilişkiler bu dönüşümden nasıl etkilenmiştir? Irak Türkmen kadınının bu dönüşümdeki rolü ve konumu nedir? Kadınların çalışma hayatına girmesi ile eğitim düzeyleri arasında doğru bir orantı var mıdır? Irak Türkmen toplumlarında kız çocuklarının okullaşma oranı nedir? Bütün bunların ötesinde çekirdek aileye geçiş bugün Türkiye’de olduğu gibi, ailenin boşanmalarla tamamen parçalanmasına varan bir süreci de kaçınılmaz hâle getiriyor mu? Yoksa Irak Türkmen toplumu bu süreci kendi iç değerleriyle daha yumuşak bir geçişle atlatabilir durumda mıdır? Bütün bunların cevap bulması için sosyoloji biliminin saha çalışmalarına ihtiyaç duymaktayız.
Toplumları ayakta tutan, maddi değerlerden ziyade manevi değerlerdir. Irak Türkmen toplumunda da din çok önemli bir unsurdur. Irak Türkmenleri, Kerkük Kalesi’ndeki çok küçük bir Hristiyan azınlık dışında, İslam dinine inanır. Bununla birlikte, bu toplumun yarısı sünni yarısı şiidir. Irak Türkmen toplumunda mezhepçi fanatizm geçmişte hiç görülmemiştir. Fakat, 2003 sonrasında bu toplum için aynı şeyler söylenebilir mi? Mezhepçiliğin had safhaya vardığı Irak’ta Türkmenler de bu fırtınadan etkilenmekte midirler? Mezhepçilik Irak toplumunun genelinde ve Türkmenler arasında insan ilişkilerinde ne derece etkilidir? Emperyalizmin hedefindeki bir toplum olan Irak Türkmenleri kendi değerler sistemiyle bu türlü bir suni bölünmeye karşılık verecek güçte midirler? Din adamlarının toplumdaki statüsü geçmişten bugüne ne şekilde değişmiştir? Yükselmiş midir? Düşmüş müdür? Bunun da ötesinde dindarlık Irak Türkmen toplumunda dünden bugüne nasıl bir seyir takip etmektedir. Hac ve umre ibadetine ilginin artması, çocuklara dinî isimlerin verilmesi, Kadınlar arasında örtünmenin yaygınlaşması Irak Türkmen toplumunun sosyolojik açıdan incelenmesi gereken meseleleridir. Kısacası, din Irak Türkmen toplumunda “tutkal” işlevini hâlâ yerine getirmekte midir? Bu hususta istatistiklere, anketlere, soruşturmalara ihtiyaç duymaktayız.
Halk kültürü (folklor) Irak Türkmenleri arasında ne ölçüde yaşamaktadır. Halkın irfanının dışa vurumu olan ve toplum fertlerini birbirine kaynaştırmada çok önemli rol oynayan Irak Türkmen folkloru tamamen ortadan kalkmış mıdır? Yoksa şekil değiştirerek yine de toplum bağlarının devamında etkili midir? Irak Türkmen bölgelerinde ramazanlarda oynanan sinizerf, bayramlardaki çocuk eğlenceleri ve en önemlisi hoyrat, Irak’taki çalkantılardan ve dünyadaki globalleşmeden ne derece ve ne şekilde etkilenmiştir? Irak Türkmenlerinin yaşadıkları birçok sosyal ve siyasi hadise geçmişte hoyratlara yansımıştır. Hoyratların sadece edebî yönden değil sosyolojik açıdan da incelenmesi gereklidir. Kısacası, Irak Türkmen toplumunu 2003 sonrasında yeniden inşa etmek için bu konulara eğilmeye ve derin araştırmalara ihtiyaç var.
Kültür ve sanat Irak Türkmenleri arasında ne ölçüde yaygındır? Geçmişten bugüne Irak Türkmenleri arasında kitap okuma alışkanlığı artmış mı, eksilmiş mi? Irak Türkmen kütüphanesine son yıllarda ne gibi kitaplar eklenmiştir. Edebiyat Irak toplumunun yaşadıklarına ne derece ayna tutabilmiştir? Tutamamışsa sebepleri nelerdir? Türk edebiyatı Irak Türkmenleri arasında takip ediliyor mu? Geçmişten bugüne bir Türkmen tiyatrosundan söz edilebilir mi? Türkmen meseleleri sinemaya aktarılabildi mi? Irak Türkmen gençleri arasında sanat eğitimi alma yönünde belirgin bir ilgi var mıdır? Irak Türkmenlerine has bir konservatuvar kurulabilir mi? Televizyon sanatın önünde bir engel midir? Irak Türkmen toplumunda televizyon izleme yaygın eğitime katkı mı sağlamaktadır? Yoksa televizyon Irak Türkmen toplumu için de bir uyuşturucu hâline mi gelmiştir? Bütün bunları ölçmek için anketlere, araştırmalara ihtiyaç vardır.
Irak Türkmen toplumunun en önemli meselesi olan “kimlik şuuru” ne durumdadır? Irak Türkmenleri kendilerini hangi adla tanımlamaktadırlar. “Türk” ile “Türkmen” (halk tabiriyle Türkman) kavramları arasında bir fark gözetiyorlar mı? Anavatan Türkiye’ye bakışları nasıldır? Dünden bugüne anavatana olan ilgide ve sevgide bir azalma var mıdır? Bu hususta bir “yabancılaşma” yaşanmakta mıdır? Irak’ın Osmanlı’dan koparıldığı süreçte bölgedeki insanların adı resmî kayıtlarda “Türk” idi. 1958’den sonra ise “Türkmen” adı siyasi sebeplerle yayıldı ve tuttu. Irak Türkmenleri bugün kimliklerini nasıl beyan etmektedirler? 35 yıllık Arap ırkçılığı onlarda bir kimlik kaybı oluşturmuş mudur? Bu süreçte Irak Türkmenleri arasında az veya çok yaşanmış olduğu muhakkak olan kimlik kaybının sebepleri hakkıyla araştırılmış mıdır? Daha da önemlisi bu kimlik kaybını ölçebilecek durumda mıyız? Telafer’den Kerbela ve Necef’e göçen ailelerin çocuklarının gelecekte bir kimlik kaybı yaşamaması için neler yapılmalıdır? Bunun yanı sıra, Irak Türkmenlerinin 2003 sonrasında elde etmiş olduğu ilk ve orta kademede Türkçe eğitim alma hakkı Türkçenin bölgede yaşatılmasında ve millî kimliğin inşasında etkili olacak mıdır? Bu arada, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Irak Türkmenleri arasında da bir dil yozlaşması yaşanmakta mıdır?
1980’den beri savaşlarla boğuşan Irak toplumunun bir parçası olan Türkmenler bu süreçten nasıl etkilenmişlerdir? Savaşlarda pek çok can kaybı yaşayan Türkmen ailelerinin hayata bakışları ve hayattan beklentilerinde ne gibi değişmeler olmuştur? 35 yıllık Ba’s rejiminin de Irak Türkmen toplumu üzerindeki psiko-sosyal etkilerinin iyice araştırılması gereklidir. Geçmişteki dikte yönetiminin insanların iç dünyalarını ve sosyal ilişkilerini ne ölçüde etkilediğine dair araştırmalar psikologların ve sosyologların çalışma konuları olmalı.
Irak toplumunun en önemli sorunlardan biri de göçtür. Bugün için Türkiye Irak Türkmen göçünün en önemli durağıdır. Bunun yanında Avrupa, ABD ve Avustralya da Irak Türkmen göçmenlerini barındıran ülkelerdir. Irak dışına çıkmış göçmenlerimizin sayısı nedir? Bunların Irak’a dönmeleri mümkün müdür? Bu ülkelerde doğan Türkmen çocukları yaşadıkları ülkelerin sosyal şartlarına uyum sağlayabilmişler midir? Göçmen Türkmenler gittikleri ülkelerde ferdî ve sosyal ihtiyaçlarını ne ölçüde karşılayabilmektedirler? Dernekleşme bu göçmenler arasında etkili bir seviyeye ulaşmış mıdır? Göçmen Türkmenlerin Irak’taki aile ve akrabalarına ekonomik katkıları var mıdır? Birkaç nesil sonra buraya yerleşmiş Türkmenlerin Irak’taki akrabalarıyla bağlarının kopmaması için ne gibi tedbirler alınmalıdır? Kısacası, Türkmenler yabancı ülkelerde entegre mi olmaktalar yoksa asimile olma sürecine mi girmişlerdir? Bu sorunun cevabının mutlaka verilmesi lazımdır.
Bugünün şartlarında internet Irak dışına çıkmış olan Türkmenlerin aile ve akrabalarıyla olan bağlarını kaybetmemelerini sağlayan en önemli araçtır. İnternetin daha etkili kullanarak Irak Türkmenlerinin kendilerini yabancılara da tanıtabilmesi için girişimlerde bulunulmalıdır. Çeşitli yabancı dillerde Türkmen siteleri düzenlenerek Irak Türkmenlerinin tanıtımına önem vermelidirler. Çeşitli Türkmen vakıflarının ve derneklerinin çıkarmış oldukları dergilere yenileri eklenmeli mevcutların kalitesi yükseltilmelidir. Türkmenlerin mutlak surette bir haber ajansı olmalı. Türk ve Dünya basını doğru haberlerle donatılmalı.
Irak’ta, Türkiye’de ve Irak Türkmenlerinin göç ettiği ülkelerde çeşitli araştırma merkezleri kurularak Irak Türkmen toplumuna yönelik sosyoloji araştırmaları yapılmalıdır. Günümüzde Irak Türkmenleri hakkında araştırmalar yapan düşünce kuruluşlarının sayısı ve niteliği arttırılmalıdır. Irak Türkmen gençlerinin sosyoloji, psikoloji, istatistik, Türkoloji, halkbilim, tarih ve siyaset bilimi gibi dallara planlı bir şekilde yönlendirilmesi gereklidir. Irak Türkmen toplumuna dair akademik tezlere yenileri eklenmeli; ancak bunlar karar alıcıların gündemine de taşınabilmelidir. Bunun için planlı, koordineli (bağlantılı) çalışmalara ve çok büyük bir sermayeye ihtiyaç vardır. Irak Türkmenleri bütün sorunlarına rağmen bu sermayeyi ortaya koyabilecek güçtedirler.
Irak Türkmenlerinin geleceğini inşa etmek için bu gibi çabalar daha fazla ertelenmemelidir.