Azerbaycanlılar, Ermeni güçlerin 26 Şubat 1992’de Hocalı’da kadın, çocuk ve yaşlı gözetmeksizin yaptığı katliamın kurbanlarını anıyor.
Hocalı Katliamı’nın üzerinden 29 yıl geçti fakat acısı bugün de Azerbaycanlıların kalbinde tazeliğini koruyor. Ancak bu yıl, önceki yıllara göre Hocalı’ya daha farklı bir bakış açısı mevcut.
Her yıl Hocalı’yı mağlup halk olarak anan Azerbaycanlılar, ordularının geçen yıl kazandığı zafer nedeniyle artık şehitlerini mağrur ve galip bir halk olarak anıyor.
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak yazılan bu katliam, hiçbir zaman unutulmayacak olsa da işgal altındaki toprakların kurtarılması, Azerbaycanlıların kalbine su serpip teselli oldu.
Azerbaycanlıların şimdi tek istediği, Hocalı Katliamı’nın faillerinin yargı önüne çıkartılması ve adaletin yerini bulması.
Azerbaycan Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Adil Aliyev, Hocalı’da yaşananların, insanlık tarihindeki en büyük suçlardan biri olduğunu, aynı zamanda uluslararası hukukun bu yaşananları “soykırım” olarak tanımaya olanak sağladığını bildirdi.
Aliyev, Hocalı’da yaşananların, 1949 Cenevre Sözleşmelerinin, Birleşmiş Milletlerin (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çok sayıda sözleşmenin ciddi ihlali anlamına geldiğini belirtti.
2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan Nürnberg Mahkemesi, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesini örnek gösteren Aliyev, Hocalı için de benzer yargı sürecinin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Aliyev, Ermenistan eski Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın “Hocalı’ya kadar Azerbaycanlılar bizim sivilleri öldürmeyeceğimizi düşünüyordu fakat Hocalı ile birlikte biz bu algıyı kırdık.” şeklindeki mülakatını hatırlatarak “Bu mülakat, Ermeni güçlerin Hocalı’da yaşananları bilinçli şekilde yapmalarının kanıtıdır. Hocalı’da, insanlığa karşı en ağır suç olan soykırım suçu işlenmiştir. Azerbaycan halkının istediği tek şey Hocalı konusunda adaletin yerini bulmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Hocalı’da neler oldu?
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Azerbaycan’a karşı toprak iddiasında bulunmaya başlayan ve saldırıya geçen Ermeniler, 1991’in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı’yı ele geçirmek için harekete geçti.
Aylar süren saldırılarını 25 Şubat 1992’de yoğunlaştıran Ermeniler, gece, Sovyet Rus ordusunun o zaman Hankendi’de bulunan 366. motorize alayının da yardımıyla üç koldan saldırdı.
Sadece işgalle yetinmeyen Ermeniler, sivilleri toplu şekilde katlederek esirlere acımasızsa işkence yaparak 20. yüzyılın en kanlı katliamlarından birine imza attı. O dönemde çekilen görüntüler ve fotoğraflar, katliamın büyüklüğünü ortaya koyuyor.
Daha önce 7 bin kişinin yaşadığı Hocalı’da savunmasız durumdaki 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, Ermeni güçleri 1275 kişiyi esir aldı, bunların 150’sinden hala haber alınamadı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 22 Nisan 2010 tarihli kararında, Hocalı’da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık aleyhine suçlarla eşdeğer eylemler olarak görülüyor.
Bugüne kadar 15 ülkenin parlamentosu ve ABD’nin 16 eyaletinin meclisi Hocalı’da yaşananları kınayan ve soykırım olarak gören kararları kabul etti.
Hocalı’da yaşananları dünyaya duyurmaya devam eden Azerbaycan, uluslararası toplumdan suçluların cezalandırılmasını talep ediyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı (AK)