Hocalı Katliamı – Tarihin Karanlık Gecesi
Aysel Turan*
Hocalı… Sönmeyen ateş Hocalı… Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı kasabası Ermeni göçleri için önemli bir askeri hedef niteliği taşımaktaydı. Kasaba Hankendi ile Ağdam’ı bağlayan yolun üzerinde bulunup bölgenin tek havalimanı için üs konumundaydı. İşin aslına bakıldığında Hocalı, stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi. Hocalı’da masumiyet katledilmiş ve zulümle Türklüğü kazımaya çalışmışlardır. Evet, istedikleri bu olabilirdi, lakin başaramadılar, başaramayacaklar…
Çığlıklar yakarışla arşa yükselmişti…
Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gecede, öncesinde giriş ve çıkışın kapandığı kasabada; 83 çocuk, 106 kadın,70’den fazla yaşlı olmak üzere, 613 kişi öldürülmüş, 487 kişi ağır yaralanmış, 1.275 kişi rehin alınmış, 150 kişi ise kaybolmuştur. Peki ya o masum insanlara ne mi oldu? Sizler gibi ben de merak ettim ve araştırdım; Hocalı ile ilgili yazılmış tüm yazıları okudum, fotoğrafları ve videoları inceledim; gördüğüm manzara korkunçtu… Birçoğu yakılmış, gözleri oyulmuş ve başları kesilmiş bir hâlde… Ne acı Ya Rabbim… Yazı demişken! Bakınız Fransız bir gazeteci o hainler hakkında neler yazmış: “Savaşlar ve Alman faşistlerinin zulmü hakkında çok şey duydum, fakat Ermeniler 5-6 yaşındaki çocukları, suçsuz insanları öldürerek tüm bunların bir adım ötesine geçti.” Bu cümle Ermenilerin ne kadar zalim olduğunu az da olsa anlatıyor olmalı…
Gördüğümüz ve belki de daha göremediğimiz birçok kısmı olan bu soykırım Hocalı’ da vuku bulmuştu. Evet, bizler soykırım veya katliam diyoruz, çünkü soykırımın, yok edicilerin çıkarları doğrultusunda ve özel bir kasıtla yapıldığını ve katliamların da akli dengesi bozuk olan kişilerin, kendini savunma imkânı bulamayan masum insanları acımasızca öldürmeleri olduğunu da çok iyi biliyoruz. Bu vaka, Türkler tarafından “soykırım” ya da “katliam” gibi onların yaptıklarına yakışır tabirlerle adlandırılsa da Ermeniler tarafından sadece “Hocalı Hadisesi” diye adlandırılmaktadır.
Ermeni soykırımı iddialarının olduğu bir dönemde (nisan sonu-mayıs başı) Hocalı’ya gitmeye karar verdim. Esas Ermenilerin, Azerbaycan’ın Hocalı köyünde yaptıkları soykırımı anlatmak ve dikkat çekmek için oradaki halkla görüşmek istedim. Yakın zamanda fotoğraflarla yaşayan insanların anlattıkları, yabancı gazetelerin notları ile birlikte Hocalı katliamı hakkında bilgi toplamak üzere Ankara’dan Hocalı’ ya gitmek üzere tek başıma yola koyuldum. 29 Nisan günü yaklaşık 4.500 km sürecek bir motosiklet yolculuğu ile başlangıcımı yaptım, önce Karadeniz Ordu’ya 650 km hızla motosiklet yolculuğu yaparak ulaştım, Ordu’da birinci gece konakladım, yol zaten memleketimin yolu olduğu için çok rahat ve keyifli geçti. 400 km sonrasında sonunda Batum’a ulaşmıştım ve ikinci gece Gürcistan-Batum’da konakladım. Türkiye-Gürcistan sınır kapısından rahat bir şekilde geçtikten sonra Batum şehrinin güzellikleri arasında kısa bir şehir turu ve istirahat etme fırsatı buldum. Ertesi günün sabahı, erkenden yola çıktım ve üçüncü gece, 500 km sonrasında Gürcistan-Tiflis’e ulaştım, Gürcistan’ın yolları bizim ülkenin yollarıyla kıyaslanamazdı bile, fakat farklı bir coğrafya olduğu için yol keyif veriyordu. Tiflis’de konakladıktan sonra sabah erkenden yola çıktım, artık Hocalı vaktiydi…
Gürcistan-Azerbaycan sınır kapsını geçtikten sonra Gence üzerinden Hocalı’ya doğru döndüm, ilerledikçe yollarda kontroller artmaya başladı ve bir tedirginlik olmaya başlamıştı. Hocalı’ya 25 km kalmıştı, fakat Azerbaycan polisi beni yaklaştırmadı çünkü bölge hâlâ Ermenistan işgalinde olduğu için çok tehlikeli olduğunu dile getirdiler. Ben de Hocalı’ya en yakın köyde mola vererek köy halkıyla uzun uzun sohbet ettim. Dağlık Karabağ sorunu tüm hızıyla devam ediyordu(Medyaya yansımadığı için farkında bile değiliz).Rus desteğini arkasına alan Ermenistan, hâlâ bölgede Azeri topraklarının işgalini sürdürüyor, Hocalı kasabası da onların kontrolünde. Azeri askerleri 17 gün önce 11 Ermeni askerini vurmuş, bir rütbeliyi de rehin almışlar. Aynı zamanda Azerbaycan’ın askeri donanımı tamamen Türkiye Türklerinin elinde; askerin yürümesi, selam durması, teçhizatı, savaş stili… Yıllarca Rus askeri sistemiyle eğitilen Azeri askerleri, 90’lı yıllardan bu yana Türkiye etkisinde bulunmakta, sebebi çok basitmiş; Ermeniler dünyada en çok Türklerden korkarlarmış. Yani Hocalı Soykırımı ile başlayan bölge işgali Ermenilerce sürüyor. Kuzeyde Gürcistan ile sorun yaşıyorlarmış, bunları her bölgeden toprak alma derdi bürümüş.
Hocalı’ya varılabilecek en yakın yere vardım, köy halkıyla sohbet ettim, kardeşliğimizi pekiştirdik. En gurur duyulası olan da bizim bayrağımıza kendi bayrakları ile eş değerde saygı duyuyorlar.
Peki ya Hocalı’da hayat nasıl devam ediyordu?
Hocalı’da akan kan henüz kurumamış, Azerbaycan Türklerine yapılan soykırım unutulmamıştır!
*Azerbaycan Cumhuriyeti Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteyi Vakfının desteği ile “Ortak Değerler” İçtimai Birliğinin gerçekleştirdiği “Hocalı soykırımı 30-cu yılında – Türk ülkeleri medyalarında tanıtım” projesi çerçevesinde yayımlanır