ERBİLİM
Şair: Diyar Erbil
Canım Erbil tarih sende şan sende
İman sende, vicdan sende, can sende
Bizim damarlarda gezen kan sende
Adın erle başlıyor er Erbil’im
Yeryüzünde en güzel yer Erbil’im
Küçeleri bomboş oldu Kala’nın
Tophane’si sarhoş oldu Kala’nın
Saray, Tekye taş taş oldu Kala’nın
Bu ne haldir, bu ne zulüm Erbil’im?
Seni öldürmez ki ölüm Erbil’im!
Dar Buruğ’tan geçmek geldi içimden
Saf suyunu içmek geldi içimden
Kanatlanıp uçmak geldi içimden
İstanbul’dan sana koşsam Erbil’im
“Bile yoldaş” deyip coşsam Erbil’im
Ezan sesi Kala’dan ne hoş gelir
Seni yaşamayan bundan ne bilir?
Tekrar canlan, yine şahlan, kalk, belir
Anlat derdin, “ağam ağamı” dinlet
Kerem ile bütün cihanı inlet
Can şehrimde yok ettiler her şeyi
Ne han kaldı, ne o eski kayseri
Sana neler etmediler ey peri
Zalim gözün sana koydu Erbil’im
Çok adice sana kıydı Erbil’im
Sesimizi yükseltiriz her yerde
Seni bizden edeni düşsün derde
Gırtlağına sarılırız mahşerde
Bu hak helal olmaz olmaz Erbil’im
Hakk’ın katında hak ölmez Erbil’im
Nice şahlar diz çöktüler önünde
Baş eğdiler iradene sonunda
Kara bahtın ağaracak senin de
Bir gün gelir aşılır bu zor günler
Turan eller elbet sesini dinler
Arap, Tacil, Hanaka’nın sesini
Duydum sildi kulağımın pasını
Sen doğurdun erlerin en hasını
Emim ol ki Gökbörü’nün ordusu
Dillendirir bir gün zafer türküsü
İçimizde bir dilek bir niyazdır
Sana yanmak aşık olmak bir hazdır
Semandaki bulut bize ayazdır
Diren Erbil, dayan Erbil, ezilme
Bunlar gelip geçicidir üzülme
Senin sevdan kalbimizde huduttur
Seni satanları unut, unuttur
Rüya değil, bizimkisi umuttur
Gelip seni alır yeni Muzaffer
Minaren seslenir ALLAHU EKBER