Türkiye’de son 1 ayda sebze-meyve fiyatlarında ekonomik ya da mevsimsel gerekçelerle açıklanamayacak fiyat artışları yaşandı. 1 kilo domatesin fiyatı 15, 1 kilo biberin fiyatı 13, 1 kilo fasulyenin fiyatı 20 liraya dayandı. Bu artışlar neden kaynaklanıyor, sorusunun peşine düştük, sebzelerin tarladan mutfağa kadar geçirdiği fiyat serüvenini araştırdık.
Türkiye’nin sebze meyve merkezi olan Antalya’nın Kumluca’daki iki üreticiye ulaştık. Aldığımız bilgiye göre çiftçilerin ortalama 3,5 TL’ye sattığı domates üretici halinden 4 TL’ye yola çıkıyor. Aynı şekilde üretici halinde alınan ve yüzde 10’u geçmeyen komisyon dahil salatalık 5,70 TL, fasulye 7 TL’den büyük şehirlere doğru yola çıkıyor. Fiyat artışları da bu 700 kilometrelik yolculukla birlikte başlıyor. Kumluca’dan ürünleri alan tüccar-komisyoncular ve zincir marketler İstanbul’da fahiş karlarla satışa sunuyor. Kaliteli domates İstanbul gibi büyükşehirlerdeki halde 10 TL, market ve pazarlarda ise 13 ile 15 lira arasında satılıyor. Üreticinin 5,70 TL’ye sattığı salatalık, İstanbul Sebze Hali’nde 8 TL, markette ise 14 TL’ye satılıyor. Yine üreticiden 7 TL’ye alınan fasulye İstanbul Sebze Hali’nde 14 TL’ye mutfağa ise 18 TL’ye giriyor. Diğer sebzelerde de manzara değişmiyor. Antalya’dan çıkan sebzeler en az yüzde 200 zam yemeden mutfağa ulaşmıyor.
Kumluca ilçesinde serada domates üretimi yapan çiftçi Hidayet Gökçe, fidan aşamasından hasada kadar 90 günlük bir üretim süresi olduğunu ifade etti. Gökçe tüketici kadar üreticinin de mağdur olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Tüm maliyetler hesaplandığında domatesin kilosu üreticiye 3 TL’ye mal edilir. Çiftçi topladığı ürünü, üretici haline belirlenen fiyat aralığına göre satar. Son fiyat listesinde domatesin kilosu 3,80 TL olarak belirlendi. Bu demek oluyor ki 3 aylık emeğin ardından üreticiye 80 kuruş kalmıştır. Vatandaşlar sebzenin üretici hallerinden pahalıya çıktığını sanıyor. Burada iki tip hal vardır. Birincisi üretici hali, ikincisi ise tüketici hali. Üretici halleri belirlenen fiyatlarda çiftçiden ürünü alır. Üzerine hiçbir zam yapmadan, malı alıcıya satar. Asıl zam oranları da bundan sonra olur. Ürünler tüketici hallerinde büyük zam görür. Büyük marketler de aynı şekilde çalışır. Bugün markette domates 12 liraya satılıyor ama o ürünü buradan 4 liraya alıyor.”
Kumlucalı seracı Murat Aygün de fahiş fiyatlardan dertli. Aygün “Üretici her türlü risk alarak ürün yetiştirmeye çalışıyor. En büyük sorun fiyat dengesizliğidir. Özellikle ürünlerin fiyatlarının arttığı dönemlerde aracının fiyat oyununun iyi takip etmesi gerekiyor. Sorun ürünün üretici halinden çıkmasının ardından başlar. Çünkü üreticin halinden aldıkları ürünleri yüzde 100’den yüzde 300’e kadar zam yaparak satıyorlar. Karaborsacılar da burada devreye giriyor. Bu tür meseleler rant meselesi haline geldi. Türkiye bir tarım ülkesidir. Biz üreteceğiz ki siz tüketebilesiniz. Biz üretemezsek siz de tüketemezsiniz” dedi.