Dr. Yıldırım Demirci ve kardeşi Zeynelabidin Demirci’nin Şehadetlerinin
13. Yılında saygıyla anıyoruz
Muhammet Demirci
Bugün, Ortadoğu’nun en önemli tıp bilimcilerinden biri olan şehit Dr. Yıldırım Demirci’nin vefatının üzerinden 13 yıl geçti. Onun hakkında ne söylersek söyleyelim, hayatı boyunca yaptıklarının ve katkılarının yanında çok az kalır. Sesini susturmaya çalışmalarına rağmen, anısı Kerkük halkının gönlünde canlı kaldı. İlkelerde kararlılığının ve vatana bağlılığının sembolü olarak kabul edilir.
Şehit Dr. Yıldırım Demirci, 1961 yılında Kerkük’ün “Sarıkahya” bölgesinde doğdu. İlkokulu Al-Hikme Okulu’nda okudu, ortaokulu Al-Wahde Okulu’nda tamamladı. Liseyi eğitimini de başarıyla Kerkük lisesinde bitirdi. Daha sonra Musul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi ve mezun olduktan sonra ihtisas alıp, 1985 yılında Kerkük Hastanesi’ne doktor olarak görevini sürdürmeye devam etti.
Dr. Yıldırım, Irak’ın önde gelen tıp bilim adamlarından biriydi, onun performansı ve çalışmaları, ülkedeki yalnızca iki veya üç kişiyle vardı. Tedavi için Bağdat’a giden bazı hastaların, oradaki doktorlar tarafından Kerkük’e dönüp Dr. Yıldırım’ın yanında tedavi görmeleri tavsiye ederlerdi. Tıbbi becerisine rağmen çok basit, alçakgönüllü ve halka yakın bir adamdı. Öyle ki onu gören kişi onun doktor olduğunu hayal bile edemeyebilir.
2005 ve 2010 yılları arasında Dr. Yıldırım, Tuzhurmatu, Tazehurmatu ve Dakuk gibi bölgelerde patlamalardan yaralanan hastaları tedavi etmek için çalıştı. Kapısını fakirlere açtı ve haftada iki üç gününü fakirlere ücretsiz olarak büyük ameliyatlar yapmaya ayırdı. Dr. Yıldırım, Irak’ta ve belki de dünyada nadir görülen ameliyatlar yaptı, bir hastasının kafasından tümör çıkardı ve yeni doğan bir bebeğin beynindeki tümörü başarılı bir şekilde aldı. Sinir bilimleri ve savaş mağdurlarıyla ilgili birçok konferansa katıldı. Ayrıca Bağdat’taki Irak Doktorlar Birliği’nin düzenlediği konferanslarda yer aldı. Tıp ve bilim alanında dersler verdi, yerel ve bilimsel gazete ve dergiler onun mesleki ve bilimsel yeterliliğini takdirle dile getirdi.
Bilgisinin yanı sıra, aile bireylerinin bile haberi olmadan ihtiyaç sahibi ailelerin ve yetimlerin masraflarını karşıladığı için büyük insani duruşları vardı. O, her zaman Allah’a güvenmiş, aldığı birçok tehdide rağmen ülkesine, diline ve halkına hizmet etmekten geri durmamıştır.
5 Eylül 2011 tarihinde, Dr. Yıldırım Demirci ve kardeşi Zeynelabidin Demirci, Tisin bölgesindeki evlerinin önünde uğradıkları silahlı saldırı sonucu şehit edildiler. Bu, onun milli duruşu ve bilimsel başarısı nedeniyle gerçekleşmiş trajik bir suikastı.
Dr. Yıldırım’ın şehadeti büyük bir kayıp olarak değerlendirildi. Onun varlığı herkes için büyük bir değer idi. Herkes tarafından sevilen biriydi ve onu tanıyanlar onun tevazu ve sadakatinden övgüyle bas ederdi. Nur içinde yatsın…
O’nu unutmadık unutmayacağız…