Çağdaş Irak Türkmen Edebiyatı’nda Batı Dillerinden Çevrilen Şiir Örnekleri
Dr. Rawyar Jabbari
Saygıdeğer Gandhi Dizeyi’ye…
SUSUŞ
Yıllar yılı sustum ben
Kafa düşünceden çatlayacak
Bugün sıyrılıyorum ancak
O mezar sessizliğinden
Aklım hâlâ büyülü
Adsız sınırsız bir boşluk
Ne günler ne geceler aştık
Ölümle aynı türlü
Bir sıkıntı kötürüm eden
Artık özgür olsa da evet
Gelir düşünceye nasıl nereden
Kafesten uçacak o kuvvet.
Atanas Dalçev (1904-1978), Bulgaristan.
DÜŞ
Ürpermeler vakti, güzel düşler
Ve kaynayan kanın vakti
Tomurcuklar açtı, aşık çiçeklendi
Kokusu, taç yaprakları olu.
Artık uzanmıyor bana dudakların.
Gördün artık bir zevk kaynağı değil.
Ağzını açsan tepem atıyor, boşluk yanı başın.
Yanında canım sıkılıyor, yalnızım yalnız.
Ama akşam, bastıran karanlığa bakıyorum,
Gök kubbede tırmanan yıldızlarla
Önümde seriyor dünya-
Bir serçe kap, bir yığın büyücü perisi.
Eliksender Garov, Bulgaristan.
AMAZON
Sabahın sırınlığı
Okuşuyor. Yüzümü.
Gencim, kanım deli,
Yüreğim ateşli, çırpıntılı.
*
Uçuyor yele benzer atım
Deli gibi, soluk almadan
Gözlerimin önünde
Çiçek açmış gibi her şey.
Elisaveta Bagryana (1893-1991), Bulgaristan.
SUSAN TAMBUR
Tamburun telleri inceydi ince
Dostlukta itmiştik onunla yince
Terennüm yoldaşım gündüz ve gece
Döküldü tellerin çalmaz ölünce
Öte kanın harcından sanki ezeli
Seninle okurduk yanık gazeli
Kesildi nefsin beni sezeli
Özleştik elime almaz ölünce
Hasan Karahüseyinov (1925-1992), Bulgaristan.
Yeşiller içindesin doğdun doğalı
Yeşil bir memleketin var kadim
Adına vatan yeşillikler içindeydi
Türkülerini dinlediğin köy yeşil
Okuduğun şehir yeşillikler içindeydi
Bir masal, bir destan dediğin…
Muhammet Çavuş (1933-2017), Bulgaristan.
Ne sevgilisiz, ne de dostsuz yaşanır
Sevgide dostlukta cahiliz pek!
Söyle dostum, söyle,
Darı tanesi kadar bir yürekte
Sevgi ve dostluk gibi iki büyük dünya
Hiç nice taşınır?
Yollar sevginindir, yollar dostundur elbet!
Eğer uzun sanat yolculuğuna çıkmak istersen,
Sevgilinin yanında dostu tercih et-
Benden bir vasiyet
Ahmet Şerif (1926-2000), Bulgaristan.
SEVGİ
İki bin sigara,
Duvardan duvara
İki yüz kilometre
Nöbetlerin birçok sonsuzluğu
Kardan daha ıssız
Miroslav Holup (d. 1925), Çekoslovakya.
Kanım azaldı
Ama ağzımdan akıyor hâlâ
Otla boruyunca mezarımı
Ben ölünce
Kim alacak yerimi
Kalkanımı kim tutacak
Piter Bezroç, Çekoslovakya.
BULANTIYA DA ÖLÜM MÜ?
Yeter artık kalbim.
Didişeceğimiz kadar didiştik.
Yaşamak istemiyorum artık.
Korkunun sözü olmadı.
Sen ey! Ruhum
Geliyor musun, kalıyor musun?
Karar ver.
Kimi inceden inceye, kimi rastgele.
Oramı bura mı yoklayıp durma öyle,
Geliyor musun, kalıyor musun?
Karar ver.
Henri Miçakos, Belçika.
Vaz geçtim bu dünyadan, tek ölüm paklar beni,
Değmez, bu yangın yeri avuç açmağa değmez,
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kız oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Zilmiş, hor görülmüş, el emeği, göz nuru
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene:
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş yemine:
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, koyuyor adıma.
William Shakespeare (1564-1616), İngiltere.
BİRİNCİ SATIR
Artık gezintilere çıkmayacağız.
Geceleyin geç vakit,
Gönül ne kadar çekse de,
Ay ışıldasa da.
Kılıç nasıl yıpratsa ninnini
Ruhta göğüsü öyle aşındırır
Gün gelir kılıp durur solmak için
Aşk dinlenmek ister
Hep sevişmek içinse de geceler
Gün ışığı çabuk çıka gelir
Ama gezintilere çıkmayacağız artık
Ay ışığında
Lord Byron (1788-1824), İngiltere.
UTANMAK YOK
Nerelerdeyim diye sorarsan
((Hep eskisi gibi,)) diyeceğim
Toprağı örten taşlardan söz edeceğim
Sürdükçe kendini harcayan ırmaktan,
Ben yalnız kuşların yetirdiklerini bilirim,
Gerilerde kalan denizi bilirim, bir de ağlayan ablamı.
Pablo Neruda (1904-1973), Şili.
KONUŞMA
Cesur bir adamsın diyorlar bana
Değilim.
Cesaret nedir bilmeden şimdiye kadar
Yakışıksız olacağını düşünüm yalnız
Kendimi başkaları gibi alçaltmanın
Hangi kurum yerinden oynadı, hani?
Şişirilmiş palavralarla nasıl gülünür,
Öyle gülüp geçtiler sözlerimle
Yevgeni Yevtuşenko (1932-2017), Rusya.
Geçmişin anları dolduruyor bağrımı,
Görüyorum ufukta savaş biliyor bak
Çilekeş insanlarım eli boş mu duracak?
İşitmeyecekler mi bu yürekten çağırmayı?
Anu Tiyorduru, Brezilya.
Kaynakça:-
* Türkmen Kültürel Takvimi, (Akt. Haz. Rawyar Jabbari), Tanıtma Bakanlığı, Bağdat, 1973.