BASKIN, BASANINDIR !
Bekir Ayaz
Orta Doğu üzerinde planları olan devletler dinsel, mezhepsel ve etnik unsurları ön plana çıkarak ,bölgede Osmanlı İmparatorluğun direncini kırarak hakimiyetini sonlandırmıştı. Tarihin akış şemasından günümüze kadar süre gelen zarfında aynı senaryoların Türkiye için oynandığını bir kez daha görmekteyiz.
Devlet yetkilileri ülkenin bekası konusunda TSK’nin Afrin’e operasyon sinyalini vermesi üzerine küresel statükonun baş aktörleri Tel Rıfat’ta sahneye çıkarak dikkat çekilen böyle bir zamanda YPG ile ikili bir müzekkere sonucunda anlaşarak hamle yapmış, Afrin ve Şehba bölgelerinde konuşlandırılan birlikler gözlemci statüsü adı altında olası bir taktik hamlenin önüne geçmişlerdir.
Devlet yetkilileri Kırmızı çizgiler konusunda, huzursuz olan halkın nabzını rahatlatmak için Fırat kalkanı operasyonundan sonra ikinci bir hareket planlanmasının olacağını,bir akşam ansızın gelebiliriz şeklinde iyi niyetli cümleler kurmaları elbette güzel şeyler ama istihbarat açısından değerlendirildiğinde çok farklı yönlere gittiğini görmekteyiz.
Hükümet askeri sınıra sevk etmek,sınır ötesi operasyonun emrini vermek hükümetin görevidir.Görev tebliğ edildikten sonra görevi tebellüğ eden genel kurmay başkanlığı görevi devralarak gerekli hazırlıklara başlamakla yükümlüdür.
Askerin görevleri T.C. anayasa ve yasalar ile şekillenmiş olup, ülke topraklarını iç ve dış tehditlere karşı savunmak ülkenin güvenliğini sağlamak, belirsizliklere karşı teyakkuz halinde bulunmak, düşman unsurlarının olası hareketlerine istinaden reaksiyon göstermekle mükelleftir.
Askeri kurumun en tepesindeki kuruluş Genel Kurmay başkanlığı, emir ve komutası altında bulunduğu sivil otoriteye bölgedeki olası yaşanabilecek durumları arz ederken, istihbarata karşı koyma (İKK) taktiğini aktif ve pasif önlemler almak koşulu ile dile getirmek zorundadır.
Astana ile başlayan Rusya ile devam eden birliktelikte Tel Rıfat hattını aşağılara çekmemek için olası bir Türkiye operasyonunun sıcak tutulduğu ve karşılıklı iki ülke arasında anlaşmaya varıldığı dile getiriliyordu.
Tel Rıfat, Minnıg, Meranez, Melkiye gibi Halep’in kuzey kısmı PYD’nin elinde olmakla beraber, buradan kaçan sivil halk Rayyan, Sücco ve Babüsselame isimli 3 kampa yaşamsal faaliyetlerini sürdürmektedirler. Bu coğrafyadaki Rusya bölgeye yerleşirken alışık olmadığı bir direnç ile karşılaşmış ve Türkmenlerin, Türkiye lehinde her türlü direnci göstereceklerini aleni bir şekilde göstermişlerdir.
Rusya Türkmenleri ikna edip tekrar eski yerleşkelerine döndürmeye çalışmakta olup halk PYD güdümünde oluşacak bir oluşumun içinde yer almamak ve bu sinsi tuzağa düşmemek için elinden gelen gayretin fazlasını göstermektedirler.
Bütün bu bileşkeleri bir araya harmanlayarak hükümetimiz hiçbir şekilde açıklama yaparak,BTÖ elemanlarına toparlanmak için davetiye çıkarmamalıdır. Beklenmedik yer ve beklenmedik zamanda, beklenmedik bir kuvvetle baskın yapıp, hazırlıksız yakalayacaksın. Neticede Baskın basanındır.