Dar-ı Dünya Gazeli
Banu Sancak
Velev ki dar-ı dünya, tahtıma vaat imiş
Gençlik yurdumda kalan, yalan saltanat imiş.
Bir zâhirin ardında oyalandım çok zaman
Alemlerin batını, en muhkem sanat imiş.
Taştan topraktan değil yeni çağın putları
Dünya malı dediğin, uzza lat menat imiş.
Sığındığı boş kucak, malı mülkü oyuncak,
Ahir zaman kulunun encâmı berbat imiş.
Anladım imtihanmış, bir gülüp bin ağlamak
Gâmla geçen günlerin, sillesi hoyrat imiş.
İçime düştüğüm an, şu gönlümden el aman
Candan sıtkı sıyırmak, hakiki berat imiş.
Yer gök dua üstüne, öğütleriyle uçtum
Göğe açılan eller, en kavi kanat imiş.
Dermanımı buldum say, derdim kılavuz ise
Aşk derdine düşene, ölüm bir murat imiş.
Ne kaldıysa ardımda, dönüp bakmam daha da
Kefen diye bildiğim, mümine hilat imiş.
Kabrimdeki tacımdır şu soğuk mermer taşı,
Sultanların tek taşı bilmem kaç karat imiş.
Dünya penceresinden bakan geçti dediler
Bundan sonraki adım, çetin bir sırat imiş.